11. Ceza Dairesi 2018/3515 E. , 2018/5175 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
I- 2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne karşı sanık ...’un temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın yokluğunda verilip, duruşmada bildirdiği adresine 02.05.2014 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edilen hükmü, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süresinden sonra 20.02.2018 havale tarihli dilekçe ile temyiz ettiği anlaşıldığından, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
II- 2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne karşı sanık ... müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Sanığın yokluğunda verilen kararın, duruşmada bildirdiği adresine tebliği gerekirken, farklı bir adrese yapılan 26.04.2014 tarihli tebliğ işleminin usulsüz olduğu anlaşıldığından, sanık müdafiinin öğrenme üzerine 05.05.2015 tarihli temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan açılan kamu davasında, yüklenen suçun unsurlarının ve gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti için;
1- Sahte fatura düzenleme suçunun maddi konusunun fatura olması; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinin 1. fıkrasında, faturalarda bulunması zorunlu olan bilgilerin neler olduğunun belirtilmesi, aynı Kanunun 227. maddesinin 3. fıkrasında ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak, kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır."" hükmünün yer alması; suç konusu faturaların dosya içinde bulunmadığının ve getirtilip duruşmada incelenmediğinin anlaşılması karşısında; 2008 takvim yılında sahte olarak düzenlendiği iddia olunan faturaların asıllarının veya onaylı örneklerinin getirtilerek incelenmesi ve 213 sayılı Kanunun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içerip içermediğinin tespit edilmesi,
2-Faturaların zorunlu bilgileri içerdiğinin tespit edilmesi durumunda;
a) Faturaların sanığa gösterilerek, yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını söylemesi halinde; sanığın savunmasında adı geçen ...’nın, CMK"nın 48. maddesi uyarınca çekinme hakkı hatırlatılarak, tanık sıfatıyla dinlenmesi; faturalar kendisine gösterilerek faturalardaki yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması,
b) ...’da faturalardaki yazı ve imzaların kendisine ait olmadığını söylediği takdirde; yazı ve imza örnekleri temin edilerek, faturalardaki yazı ve imzaların sanıklar ... ve ...’a veya ...’ya ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,
c) Faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara ve ...’ya ait olmadığının anlaşılması halinde ise; faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK"nın 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak, tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
3- Kabule göre de;
a) Aynı takvim yılına ait birden fazla fatura düzenlenmesi halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği dikkate alınarak, sanık hakkında TCK"nın 43. maddesinin 1. fıkrasının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
b) 213 sayılı VUK’nın 359/b maddesi gereğince belirlenen 3 yıl hapis cezasından TCK"nın 62. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılırken 2 yıl 6 ay yerine, hesap hatası yapılarak 2 yıl 8 ay hapis cezasına hükmolunmak suretiyle fazla ceza tayini,
c) Usulüne uygun şekilde duruşmadan haberdar edilmeyen ve yargılama aşamasında katılma talebinde bulunmadığı gibi, hakkında katılma kararı da verilmeyen şikayetçi kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
d) 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 E.-K. sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığın kazanılmış hakkının CMK’nın 326/son. maddesi gereğince saklı tutulmasına, “1” ve “3-b” maddelerindeki gerekçeye göre bozmanın, diğer sanık ...’a CMUK"nın 325. maddesi gereğince SİRAYET ettirilmesine, 30.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.