Abaküs Yazılım
İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2021/466
Karar No: 2021/885
Karar Tarihi: 09.12.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/466 Esas 2021/885 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ


ESAS NO : 2021/466
KARAR NO : 2021/885

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 30/12/2003
KARAR TARİHİ : 09/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalılar arasında akdedilen sözleşme kapsamında müvekkilinin davalı ... firmasının Türkiye'ye ihraç ettiği buğday, çavdar ve mısır gibi tahılları Türkiye'de bulunan un ve yem fabrikaları ile tahıl işi ile uğraşan tacirlere satmak ve ayrıca gerektiğinde Türkiye'den adı geçen davalı adına tahıl satın alıp göndermek yükümlülüğünü üstlendiğini, davalı ...'ın bu süreçte müvekkili ile davalı...firması arasındaki irtibatı sağladığını, her iş için komisyon oranının farklı belirlendiğini ancak genel olarak 2,5 birim komisyonun 1,5 biriminin, mısır ve çavdarda ise toplam komisyonun 2/3'lük kısmının müvekkiline ait olacağı şeklinde ticari ilişkinin yürütüldüğünü, davalı ... firmasının komisyon bedellerini hesaplara ayrı ayrı aktardığını, yaklaşık 1998 yılından itibaren devam eden ticari ilişkilerinin 2002 yılı ortalarına kadar devam ettiğini, bilahare alacaklarının ödenmemeye başlandığını, yaptıkları araştırma neticesinde davalı ...'ın diğer davalı ... adına davalılardan... firması tarafından gönderilen tahıl ürünlerinin satış ve pazarlama işini tek başına yürüttüğünü öğrendiklerini, davalı ... firmasının kendilerine komisyon bedellerini davalı ... hesabına yatırdıkları yönünde bilgi verdiğini beyanla müvekkilinin ... firması ile yaptığı pazarlama, satış, hizmet bedelleri ile yaptığı depolama bedelleri v.s ödemelerinden doğan alacaklar ile önceden müvekkili şirket ile davalı ... adına ayrı ayrı yaptıkları ancak bilahare ... hesabına yatırılan alacaklarına istinaden toplam 616.539,21 USD'nin ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı ... ve ... vekilleri cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalılardan ... firmasının 28/08/1998 tarihinde temsilcilik sözleşmesi imzaladıklarını, işbu davanın temeli ve özünün de komisyon bedelinin ödenmediği iddiasından kaynaklanan alacak davası olduğunu, dava konusu sözleşmenin taraflarının... firması,... Şirketi ve davacı... LTd. Şti olduğunu,... firmasının, Almanya’da yerleşik bulunduğunu, müvekkillerinden ...’ın sözleşmeyi... şirketini temsilen imzaladığını, dolayısıyla müvekkili ...’ın dava ile doğrudan ya da dolaylı ilgi ve ilintisinin bulunmadığını, kendisine husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, davalılardan ... yönünden de durumun farksız bulunduğunu, sözleşmede imzasının bulundumadığını, kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, davacının iddia ettiği komisyon ödemesinin davalı ... firmasının yükümlülüğünde bulunduğunu, müvekkili ile ilgisinin olmadığını, bu firmaya karşı müvekkili ile davacının birbirinin refiki olduklarını, yan yana hareket ettiklerini, sözleşmeye uygun olarak ürünün satış ve pazarlanması tamamlandığında davalı... firmasının komisyon bedelini tarafların banka hesabına ayrı ayrı yatırdığını, bu durumun faturalar ve banka kayıtları ile sabit olduğunu, dava dilekçesinde iddia edildği üzere komisyon ücretlerinin tamamının davalı ... ile ... Ltd. Şti hesabına yatırılmasının söz konusu olmadığını beyanla davanın öncelikle müvekkilleri yönünden husumetten aksi halde esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekilleri cevap dilekçesinde özetle; öncelikle müvekkilin Almanya ikametgahlı olaması nedeniyle Türkiye Mahkemelerinin yetkili olmadığını, yetkili mahkemenin Kiel/Almanya Mahkemeleri olduğunu, yetki ve görev itirazında bulunduklarını, esasa ilişkin olarak ise, anılı davanın, davacı şirkete Şişli ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ... esas sayılı dava dosyasında açtıkları çek bedelinin tahsiline ilişkin alacak davasında alacaklarına kavuşmalarının engellenmesi maksadıyla açıldığını, davacının alacak iddiasına ilişkin herhangi bir belge sunamadığını, alacağının herhangi bir yazılı belgeye dayanmadığını, taraflar arasında ticari ilişkinin devam ettiği sürece doğan komisyon alacaklarının davacının banka hesabına yatırıldığını, müvekkilinin davacıya herhangi bir komisyon borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuş ve 19/09/2005 havaleli delil tercümelerinin ve delillere ilişkin açıklamalarının sunulmasına dair dilekçesinde, .../...ve...gıdanın alacağı komisyonun her iş için ayrı ayrı tespit edileceği hususunda mutabık kalındığını, müvekkilinin Türkiye temsilcileri.../... ve... gıdaya ödenecek komisyonun gerçekleştirilen bazı satışlarda önceden belirlenen bir komisyon oranına göre, bazı satışlarda ise, satışın gerçekleşmesinden sonra kar zarar paylaşımına göre tespit edildiğini, yapılan komisyon paylaşımına davacı tarafın herhangi bir itirazda bulunmadığını, davacı...gıdanın mal mukabili ödemesi gereken 476.959,35 USD borcu yerine bu miktarda TL çeki vermesi nedeniyle aralarında ihtilaf doğduğunu ve Şişli ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ...esas sayılı dosyasında aleyhine dava açıldığını, davada karar verildiğini, ayrıca şirket temsilcisi hakkında da Şişli ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin ... esasında kamu davası açıldığını, davacının mahkemeyi yanıltmak için derdest davayı açtığını, bakiye komisyon alacağının bulunmadığını, sunduğu delillerin ihtilafsız işlemlere ilişkin bulunduğunu, "..." gemisi ile yapılan ticari işte aksine müvekkilinin 109.850,88 USD ve 2.092,42 EURO alacaklı olduğunu, ... gıda ve ...'e ödenecek olan ton başına 2 Dolar hesabı ile 14.650 USD'nin .../...hesabına alacak kaydedildiğini, "... " gemisi ile ilgili olarak davacı adına oluşan 7.576,26 USD'lik komisyon bedelinin davacı hesabına alacak kaydedildiğini, "..." gemisi ile ilgili olarak davacı lehine oluşan 5.968,52 USD komisyon bedelinin davacı lehine alacak kaydedildiğini, "..." gemisi ile ilgili yapılan ticari iş neticesinde davacı lehine oluşan 16.050,05 USD'lik kısmın davacı hesabına alacak kaydedildiğini, "..." gemisi ile ilgili olarak ise 3.318,61 USD'lik davacı lehine oluşan komisyon bedelinin yine davacı lehine alacak kaydedildiğini, "..." gemisi ile ilgili ticari iş neticesinde 26.250 ABD doları davacı lehine oluşan komisyonun davacı adına alacak kaydedildiğini, "..." gemisi ile ilgili yapılan ticari iş neticesinde 6.577,11 USD'lik davacı komisyonunun lehine alacak kaydedildiğini, "..." gemisi ile yapılan ticari iş neticesi davacı lehine oluşan 18.834 ,65 USD'lik komisyon bedelinin davacı lehine alacak kaydedildiğini, ...ihalesinden elde edilen kardan davacı lehine oluşan 27.766,11 USD'nin davacı hesabına alacak kaydedildiğini, "..." gemisi ile ilgili yapılan ticari iş neticesinde davacı lehine oluşan 12.186,33 USD'nin davacı hesabına alacak kaydedildiğini, "..." gemisi ile yapılan ticari işte ise toplamda 415.091,61 EURO zarar edildiğini, bu işle bağlantılı "..." gemisi ile yapılan işte ise, 81,947,66 EURO kar elde edildiğini, davacının bu iş nedeniyle 31.396,71 USD komisyona hak kazandığı iddisaının doğru olmadığını, davacının hiç bir komisyo paylaşımına itirazının olmadığını, "... " gemisi ile ilgili olarak neticeten oluşan 333.143,95 EURO tutarındaki zarardan müvekkilinin davacı taraftan 166.571,98 EURO alacaklı olduğunu, müvekkilinin alacağı ile komisyon borcunun ilgili tarihte EURO'ya çevrilmesi neticesinde müvekkilinin 56.603,78 EURO alacaklı olduğunu beyanla haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, komisyon alacağının tahsili talebine ilişkindir.
Mahkememizce tarafların delilleri toplanmış, ticari defterler ve dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmış ve yapılan yargılama neticesinde İstanbul Kapatılan ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin... Esas ve... Karar sayılı kararı ile; "Davacı taraf her ne kadar davalı ... ile davalı ...... Ltd. Şti'ye yönelik olarak komisyon alacağına ilişkin talepte bulunmuş ve adı geçenler ticari ilişkiye dahil olduğundan husumet yöneltilebilir ise de, taraflar arasındaki teamül haline gelmiş ticari ilişki kapsamında işlem bazında belirlenen ve paylaşılan komisyonun davalı ... tarafından, davacı... Gıda ve davalı .../ ...hesaplarına ayrı ayrı aktarılıyor olması ve adı geçen davalının komisyon ödemesinden sorumlu bulunması, .../...'nın komisyon ödeme yükümlülüğünün bulunmaması nedeniyle bu davalılara yönelik yerinde görülmeyen davanın reddine,
Davalı ......'ye yönelik komisyon alacak istemi yönünden ise; her ne kadar davacı taraf 506.933,89 USD komisyon alacağı bulunduğunu ileri sürmüş ise de, bu miktar komisyon alacağını kanıtlayamadığı, taraflar arasındaki ticari ilişkinin tüm işlemler bazında uygulama şekli baz alındığında komisyon oranının belirlenmediği ve boşluk bulunduğu, dolayısıyla Ticaret odası oranlarına göre komisyon belirlenmesine yönelik davacı iddiasının dinlenebilir olmadığı, taraflar arasındaki komisyonun tüm işlemler bazında kar zarar durumuna göre belirlendiği ve yapılan komisyon paylaşımına davalının itiraz ettiğine ilişkin her hangi bir belge veya bilginin davalı tarafça sunulamadığı, dolayısıyla davalı ... 'nin kabulünde bulunan 338.278,02 USD'nin toplam komisyon olarak kabulünün mevcut delil durumu karşısında zorunlu olduğu, bu doğrultu da her ne kadar davalı ... vekili "..." gemisinin zararı nedeniyle 166.571,98 EURO'nun davalı taraf borç olarak yansıtıldığını ve bu nedenle davacı ... gıdaya komisyon borcu bulunmadığını, aksine cari hesap alacağının olduğunu savunmuş ise de, tüm verilen ispat imkanına rağmen bu hususu kanıtlayamadığı, ayrıca davacının komisyon alacağının davalı ...'dan ayrı oluştuğu yönündeki davacı iddiasına, ticari ilişkinin oturmuş uygulama şekli nazara alındığında itibar edilemeyeceği subuta ermekle, davalı tarafın takas mahsup iddiası ilk itiraz olarak ileri sürülmediğinden ve davacı tarafça karşı konulduğundan, takas mahsup uygulaması yapılamayarak, davalı ... ...'ye yönelik davanın kısmen kabulü ile, 169.139,01 USD'nin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4 a maddesi gereğince işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine" karar verilmiştir. Mahkememiz kararının tarafların vaki temyizi üzerine Yargıtay 23. Hukuk Dairesi Başkanlığı'nın 2018/105 Esas ve 2020/4121 Karar sayılı, 08/12/2020 tarihli ilamı ile; " 1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, vekalet ücretine yönelik temyiz itirazları hariç olmak üzere, davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazları ile davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Dava, taraflar arasında düzenlenen 28.08.1998 tarihli, tahıl ürünlerinin alım satımına aracılık edilmesine ilişkin sözleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir.
Davacı taraf, dava dilekçesinde, davalı adına Türkiye'de bulunan çeşitli firmalarla tahıl ürünlerinin alım satımına dair sözleşmeler yapıldığını, alım satımı yapılan ürünler için ödenmesi gereken komisyon bedellerinin ödenmediğini ileri sürmüş, dilekçesinde ürünlerin nakliyesinde kullanılan her bir gemi yönünden ayrı ayrı açıklama yapılarak ton başına ödenmesini talep ettiği komisyon bedellerini bildirmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmede, sabit bir komisyon bedeli belirlenmemiş olup, sözleşmenin 5. maddesi hükmü uyarınca, üçüncü şahıslarla yapılan her bir sözleşme yönünden, aracılık komisyonu, o sözleşmelerin imzalanması aşamasında tespit edilecektir.
Dava konusu ticari alım satımların yapıldığı ve davacı tarafın bu alım satımlara aracılık ettiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, aracılık komisyonu olarak ton başına hangi tutarların kabul edileceği noktasında toplanmaktadır. Bu hususta ilgili ticaret odasıyla yapılan yazışmalarda ton başına 3-4 USD komisyon bedeli ödenmesinin uygun olacağı bildirilmişse de davacı tarafın, dava dilekçesinde bildirdiği komisyon bedeli tutarları ton başına 1 USD ile 4 USD arasında değişmekte olup, dosya kapsamı ile uyumlu olmayan, ticaret odasınca bildirilen tutarların baz alınmaması yerinde olmuştur.
Dosyada alınan 12.06.2006 tarihli kök raporda, her bir gemi yönünden inceleme yapılarak, dosyada taraflarca belirlenmiş komisyon tutarlarına ilişkin bir belge bulunmadığı, ancak davalı ...firması tarafından ibraz edilen belgelerde, ton başına komisyon tutarlarının belirlenmiş olduğu, örneğin ... adlı gemi ile yapılan ticarete ilişkin ... firması tarafından ibraz edilen belgelere göre, ton başına 3,36 USD komisyon bedeli belirlendiği, buna göre anılan gemi yönünden toplam komisyon bedeli alacağının 13.369,47 USD olduğu, davalı firmanın davalının payına düşen tutarı ödediğini ispat edemediği, sonuç olarak davacının en azından anılan tutarın 1/2'si olan 6.684,74 USD komisyon bedeline hak kazandığı açıklanmıştır. Bunun gibi her bir gemi yönünden ayrı ayrı hesaplama yapılmış ve sonuç olarak davacının hak kazandığı komisyon bedelinin toplam 210.888,90 USD olduğu bildirilmiştir. Ayrıca, bilirkişi raporunda baz alınan ton başına komisyon tutarları ile davacının dava dilekçesinde bildirdiği tutarların birbirine yakın olduğu görülmüştür.
Davalı ... firması vekili, kök bilirkişi raporuna itirazlarını bildirir 27.07.2006 havale tarihli dilekçesinde, taraflar arasında kararlaştırılan komisyon oranlarının, 19.09.2005 tarihli dilekçeleri ekinde sunulan belgeler ile sabit olduğunu, davacı lehine hesap edilen komisyon miktarına ilişkin bilirkişi tespitlerinin yerinde olduğunu açıklamıştır. Bu itibarla, davalı tarafça da kök bilirkişi raporunda baz alınan ton başına komisyon tutarları kabul edilmiştir.
Bu durumda, mahkemece, 12.06.2006 tarihli kök bilirkişi raporu esas alınarak, bu raporda hesap edilen toplam 210.888,90 USD tutarındaki komisyon bedeli alacağının davacı lehine hüküm altına alınması gerekirken, yanılgılı gerekçeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olmuş, hükmün davacı yararına bozulması gerekmiştir." gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiş, bozma ilamı taraflara tebliğ edilmiş, davalı ... vekili karar düzeltme talebinde bulunmuş, karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiş ve taraf vekillerinin bozmaya karşı beyanları alındıktan sonra usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir. Yargıtay bozma ilamı ile dosya kapsamı itibariyle davalılar ... ve ... hakkında verilen red kararı onanarak kesinleşmiş olmakla, bu davalılarla ilgili yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davalı ... yönünden ise davanın kısmen kabulü ile 12/06/2006 tarihli kök bilirkişi raporunda tespit edilen toplam 210.888,90 USD tutarındaki komisyon bedeli alacağının dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca işleyecek faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, dava değeri Merkez Bankası'nın 29/12/2003 tarihindeki efektif satış kuru (1.414,46) esas alınarak Türk Lirasına çevrilmek suretiyle kabul ve reddolunan miktarlar üzerinden vekalet ücreti ile harç ve yargılama giderlerine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalılar ... ve... Ticaret Limited Şirketi yönünden karar onanmış olmakla yeniden karar tesisine yer olmadığına,
2-Davalı ...'ye yönünden davanın kısmen kabulü ile 210.888,90 USD'nin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca işleyecek faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Karar ve ilam harcı 20.376,45 TL'den peşin alınan 11.796,67 TL harcın mahsubu ile kalan 8.579,78 TL'nin davalı ... 'den alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından bozmadan önce yapılan 2.359 TL yargılama gideri, 154,30 TL temyiz harcı ve bozma sonrası yapılan 104 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 889,88 TL ile ilk harç 11.804,55 TL'nin davalı ... 'den alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 29.330,57 TL vekalet ücretinin davalı ... 'den alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı ... kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın reddolunan kısmı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 45.738,80 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı ... şirketi vekilinin yüzüne karşı diğer davalıların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 09/12/2021

Başkan ...
¸e-imzalıdır
Üye ...
¸e-imzalıdır
(muhalefet)

Üye ...
¸e-imzalıdır
Katip ...
¸e-imzalıdır
MUHALEFET ŞERHİ

Her ne kadar mahkememizin anılı kısa kararı oy birliği ile alınmış ise de gerekçeli kararın yazımı sırasında vekalet ücreti hesaplamasının dava tarihindeki kur esas alınmak sureti ile yapıldığı görülmüştür. Ancak; yapılması gereken, davacının yabancı para cinsinden alacağı tespit edildikten sonra davacı lehine vekalet ücreti tespit edilirken, karar tarihi itibari ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden davacının yabancı para alacağı Türk Lirasına çevrilerek tespit edilen miktara göre vekalet ücretine hükmetmektir. (Emsal ilam: Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2016/23961 esas, 2020/9054 karar sayılı ilamı) Bu nedenle dava tarihindeki kur üzerinden yapılan hesaplama yönünden aksi yöndeki sayın çoğunluğun görüşüne katılmamaktayım. 09/01/2022

HAKİM ...
...
e-imzalıdır






Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi