4. Hukuk Dairesi 2016/1523 E. , 2016/4646 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... .. tarafından, davalı ...... aleyhine 17/02/2014 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; dava dilekçesinin dava şartı yokluğundan reddine dair verilen 21/04/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, dava dilekçesinin dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı şirket tarafından alacaklı sıfatıyla kötü niyetle davacı aleyhine ilamsız icra takibi başlatılarak, davalının yağmur suyu ve kanalizasyon hattı inşaatının yapımı sırasında enerji nakil kablolarının zarar gördüğü iddiasıyla yapılan masrafların tahsilinin istendiğini, ancak iş yapımı ile ilgili sözleşmeye göre ortaya çıkacak zarar ziyandan icra dosyanın diğer borçlusu ....."nin sorumlu olduğunu, olaydan dolayı davacı kurumun hiçbir kusurunun bulunmadığını belirterek, icra dosyasında dayanak olarak gösterilen zarar ve ferilerinden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, takibin durdurulmasına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacı tarafından yapılmakta olan yağmur suyu hattı işi kapsamında ..... tarafından yürütülmekte olan hafriyat çalışmaları sırasında davalı şirkete ait yer altı enerji nakil kablolarının kopmasına neden olunduğunu, bu nedenle oluşan zararlarının giderilmesi için Belediye Başkanlığına ve ..... aleyhine icra takibi başlattıklarını belirterek, davanın reddine ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacının kamu tüzel kişisi olduğu, yaptığı kamu hizmeti sırasında verdiği iddia olunan zararlardan dolayı sorumluluğunun özel hukuk hükümlerine tabi olmadığı, görev ve yetkilerini kullanırken oluşan zararların niteliği itibariyle hizmet kusurundan kaynaklandığı, bu zararların tazmini amacıyla İYUK"nın 2. maddesi gereğince idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerektiği, somut olayda belediyenin yağmur suyu hattı geçirilmesi kapsamında ihale etmiş olduğu iş nedeniyle oluşan zarardan idare aleyhine idari yargıda tam yargı davası açılması gerekirken, davacı aleyhine doğrudan icra takibi başlatıldığı, davacının ise eldeki menfi tespit davasını açtığı icra takibine süresi içinde itiraz edilmemiş ise adli yargıda açılan menfi tespit davasının yargı yoluna ilişkin kuralları bertaraf etme sonucunu doğuracağından dinlenmesi mümkün olmadığı gerekçesiyle dava dilekçesinin dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.
İdari yargı yerlerinde açılacak davalarda husumetin kimlere yöneltileceğine ilişkin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu"nun 2. maddesi gereğince, idari yargı yerlerinde ancak ilgili idare kurumu dava edilebilir. Bu yasal düzenlemeye göre, gerçek kişiler ve özel hukuk tüzel kişileri aleyhine İdare Mahkemelerinde dava açılamaz.
Şu halde, özel hukuk tüzel kişisi aleyhine açılan eldeki davanın görüm ve çözüm yeri idari yargı olmayıp adli yargı yeridir. Mahkemece; işin esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken açıklanan yön gözetilmeden, yerinde olmayan yazılı gerekçeyle, idari yargının görevli olduğundan bahisle dava dilekçesinin dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 07/04/2016 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanması görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum.07/04/2016