11. Ceza Dairesi 2016/10255 E. , 2018/5232 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan
HÜKÜM : Sanıkların resmi belgede sahtecilik suçundan beraati
Sanıkların resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan mahkumiyet
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 04.10.1993 gün ve 187/227 sayılı kararında açıkladığı üzere tür ve miktarı itibariyle kesin olan kararların suç vasfına yönelik temyizi halinde Yargıtayca inceleme yapılmasının olanaklı bulunduğu cihetle, katılan vekilinin temyizinin de suç vasfına yönelik olduğunun kabulü ile yapılan incelemede;
...Matbaacılık ve Ambalaj A.Ş."nin kurucusu ve ortağı olan sanık ..."ın aralarında ticari ilişki bulunan katılanın yetkilisi olduğu ... A.Ş."ye suça konu onbir adet çeki keşide ederek verdiği, daha sonra iflas etmesi sebebiyle borçlarını ödeyemeyen sanık ..."ın bu konuda diğer sanık ... ile görüştüğü, sanık ..."ın ödeme yapmayı geciktirmek amacıyla katılana verildiğini bildiği suça konu çeklerin zayi olduğu iddiası ile Asliye Ticaret Mahkemesine müraacat ettiği ve İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2011/421 Esas sayılı dosyasında bu iddianın yerinde görülerek suça konu çeklere ödeme yasağı konulduğu, katılan tarafından suça konu çeklerin bankaya ibrazı ile ödeme yasağı kararından haberdar olduğu ve sonrasında 04.08.2011 tarihinde bu yasağın kaldırılması talebinde bulunduğu, İstanbul 24. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 15.09.2011 tarihinde suça konu yedi adet çek hakkındaki ödeme yasağı kararının kaldırdığı anlaşılmakla, sanıkların fikir ve eylem birliği içinde yanıltıcı bilgi ile bilerek çeklerin zayi olduğunu belirterek ödeme yasağı kararı alınması için başvurdukları ve içeriği itibariyle gerçeği yansıtmayan mahkeme kararı alınmasına sebebiyet verdiklerinin iddia olunduğu olayda; sanıklara yüklenen eylemlerin sübutu halinde 5237 sayılı TCK"nın 204/1. maddesinde düzenlenen “resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık” suçlarını oluşturup oluşturamayacağına ilişkin delilleri ve aradaki bağlantı nedeniyle diğer eylemlere ilişkin delilleri takdir ve değerlendirme görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde hükümler kurulması,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 31.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.