Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
İİK"nun 168/5. maddesinde borçlunun borçlu olmadığı veya borcun itfa edildiği veya mehil verildiği veya alacağın zamanaşımına uğradığı yönündeki itirazını 5 gün içerisinde icra mahkemesine yapacağı yönünde düzenlemeye yer verilmiştir. Anılan maddede yer verilen zamanaşımı takip dayanağı çek olduğundan TTK"nun 726. maddesine göre ibraz müddetinin bitiminden itibaren altı aydır.
İİK"nun 71/2. maddesinde ise takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığı ileri sürülecek olursa İİK"nun 33/a maddesi hükmünün uygulanacağı hükmü getirilmiş bu yoldaki başvuru bir süreye tabi tutulmamıştır.
Somut olayda borçluya ödeme emri 12.03.2011 tarihinde tebliğ edilebilmiş zamanaşımı itirazı ise 24.03.2011 tarihinde yapılmıştır. Bu durumda İİK"nun 168/5. maddesinde gösterilen 5 günlük yasal süre geçirilmiştir. İİK"nun 170/b maddesi göndermesi ile uygulanacak aynı yasanın 71/2 ve 33/a-1 maddelerinde yer alan takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımı ise henüz gerçekleşmemiştir. O halde mahkemece itirazın süreden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 19/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.