8. Hukuk Dairesi 2015/4629 E. , 2015/7945 K.
"İçtihat Metni"Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Muhdesatın tespiti
.... ile..... ve müşterekleri aralarındaki muhdesatın tespiti davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 06.12.2013 gün ve 560/664 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekilleri tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; dava konusu 578 ada 11 parsel sayılı taşınmazın tarafların ortak mirasbırakanı tarafından vekil edenine verildiğini, vekil edeninin zaman zaman yapı inşa ederek taşınmazı bugünkü haline getirdiğini, ortaklığın giderilmesi için Sulh Hukuk Mahkemesi"nde açılan davanın derdest olduğunu açıklayarak, taşınmaz üzerindeki zemin dahil 3 buçuk katlı betonarme ev ile dükkanların davacıya ait olduğunun tespitine ve beyanlar hanesine işlenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar ..... ve...... vekili, taşınmaz üzerinde sonradan yapılan 3. kat ve bitişiğe yapılan dükkanlara ilişkin bir itirazlarının olmadığını ancak, ilk iki katın yapımında davalıların da katkısı olduğunu, davalı ..... ise, dava konusu taşınmazdaki bina ve altındaki dükkanın anneleri ve babaları tarafından yapıldığını, dükkanların da davacı tarafından inşa edildiğini savunmuşlardır. Davalı ..... davaya bir savunma getirmemiştir.
Mahkemece, zemin kat dahil 3 katlı binanın zemin ve 1. kat yönünden davanın reddine, zemin dahil 3 katlı bina 2.katının mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespitine, yine 3 katlı binadan ayrı tek katlı dükkanların davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesi üzerine hüküm; davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan 3 buçuk katlı (zemin ve çatı kat dahil 4 katlı) binanın ve dükkanların davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiş, mahkemece 578 ada 11 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan binanın 2. katının davacıya ait olduğuna karar verilmiş ise de; çatı arası katı yönünden davacının talebi olmasına rağmen bu konuda bir karar verilip verilmediği anlaşılamamıştır.
Hükmün dayanağı olarak belirtilen 28.09.2012 tarihli inşaat bilirkişi raporunda davaya konu edilen muhdesat niteliğindeki bağımsız bölümler ile bulundukları katlar yönünden yeterli açıklama bulunmamaktadır. Dava dilekçesi içeriği ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde taşınmaz üzerinde tarafların da kabulünde olan zemin ve 1. kat dışında sonradan yapıldığı iddia edilen 2. kat ile çatı arası katının bulunduğu belirtilmiştir. Hal böyle olunca verilen kararda dava konusu edilen çatı arası katı hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmediği gibi, uzman bilirkişiye kroki düzenlettirilerek katların ve dairelerin yerleri de krokide gösterilmemiştir.
6100 sayılı HMK"nın 297/2 maddesi hükmünde taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi, infaza elverişli biçimde hüküm kurulması zorunludur.
Bu nedenlerle, mahallinde yeniden keşif yapılarak dava konusu muhdesatların mümkünse bütün halinde fotoğraflanması, dava konusu taşınmaz üzerindeki kat ve dükkanların ayrı ayrı numaralandırılması, teknik bilirkişiye uygulama ve denetime elverişli basit kroki düzenlettirilmesi, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek elde edilecek sonuca göre dava konusu taşınmaz bölümleri ile ilgili infazda kuşku oluşturmayacak şekilde, taşınmaz üzerinde bulunan dava konusu çatı arası katı hakkında da olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Kabule göre de, Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre arz üzerindeki bütünleyici parça nitelikli muhdesatların mülkiyetinin arzın mülkiyetine tabi olduğu gözetildiğinde sadece muhdesatların kim tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmekle yetinilmesi gerekirken, mülkiyetin aidiyetinin tespitine karar verilmesi isabetli değildir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 08.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.