
Esas No: 2016/602
Karar No: 2021/919
Karar Tarihi: 07.12.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/602 Esas 2021/919 Karar Sayılı İlamı
T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/602 Esas
KARAR NO : 2021/919
DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/06/2015
KARAR TARİHİ : 07/12/2021
---- sayılı Görevsizlik Kararı ile mahkememize geldiği, mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle: 24.02.2014 tarihinde sürücü --- yönetimindeki ---- plakalı ------- istikametine giden yol üzerinde kavşaktan dönüş yaptığı sırada, virajı alamadığını, sürücü aracın direksiyon hakimiyetini kaybettiğini, kaldırımda duran yaya ----- çarptığını, ölümüne sebep olduğunu, --- dosyası içerinde yer alan olay yeri inceleme raporunda söz konusu kazada sürücü --- kusurlu olduğunu, ----, kullanmış olduğu -----tarzında ----diye tabir edilen araçla seyir halindeyken kavşaktan döndüğü esnada, aracı hızlı kullanması nedeniyle virajı alamayıp, aracın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi nedeniyle kaldırımda bulunan ve kendi servis aracının gelmesini bekleyen --- çarptığını, olay sırasında hızlı bir şekilde seyir eden sürücü --- olası kastı ile ----- ölümüne sebebiyet verdiğini, sürücü ---- çarpması o denli hızlı ve feci olduğunu, maktulün kafatası kırıldığını,----yaklaşık 1 hafta yoğun bakımda kaldıktan sonra feci şekilde öldüğünü,---- dosyasında yer alan yer alan belge ve bulgular |le 18.05.2015 tarihli keşif zaptında, tanık anlatımları da sürücü --- tam kusurlu olduğunu, viraja hızlı girdiği, bu nedenle de direksiyon hakimiyetini kaybettiğini, kaldırımda servis bekleyen ---çarptığını beyan ettiklerini, dosyada alınacak bilirkişi raporuyla da iddialarının kanıtlanacağını, davacılardan --- annesi olduğunu, işçi emeklisi olarak yaşamına devam ettiğini, diğer davacı--- maktulün nişanlısı olduğunu, ---- çalıştığını, Borçlar Kanunu 45/2.maddesine göre: “Ölüm sonucu başka kimseler ölenin yardımından yoksun kalmışlarsa, onların bu zararlarını ödemek gerekir."Madde metninden anlaşılacağı üzere, ölenin yardımından (desteğinden) yoksun kalanlar “başka kimseler” olup, “destekten yoksun kalma tazminatı” isteme hakkı, mirasçılık sıfatından bağımsız, ölümle intikal etmeyen, destekten yoksun kalanların kişiliklerinde oluşan bağımsız bir hak olduğunu,----kazadan önce --- vefatından önce annesinden ayrı --- yaşamasına rağmen kendisine maddi olarak düzenli bir şekilde yardım ettiğini, annesinin geçimine destek olduğunu, anne ve babası yıllar öne boşandığını, davacı ---- hayattaki maddi ve manevi tek desteği kızı --- olduğunu, zararının oluşumundaki kusurun davacıya yansıtılamayacağını, dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, desteğinden yoksun kalanlar davacıyı etkilemeyeceğini, 2918 sayılı -- Sigortası Genel Şartları'na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı---, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda İşleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacı da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğunu, davalı sigorta şirketinin sorumlu zararının oluşumundaki kusurun davacıya yansıtılamayacağını, dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, desteğinden yoksun kalan davacıyı etkilemeyeceğini, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı bigorta şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığını ve olayda İşleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacıda zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğunu, davalı sigorta şirketinin sorumlu olacağına karar verilmesinin gerektiğini, davacıların aile ve sosyal yapısı gözetilmek suretiyle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere, 6100 sayılı Yasa'nın 107 maddesine göre, destekten yoksun kalan davacı anne ve nişanlı için belirlenecek maddi tazminat tutarlarırlın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilinin hüküm altına alınmasına karar verilmesini, davacı anne kızının ölümü ile büyük ve derin bir üzüntü yaşadığını, büyük bir yıkıma uğradığını, hayattaki tek çocuğu ve en önemli varlığı olan kızı elim bir kaza sonucunda yaşamını yitirdiğini, müvekkili kaza sonrası yaşadığı büyük üzüntü nedeni ile psikolojisi bozulmuş, normal günlük hayatına dönmesi de çok zor olduğunu,- ---yaşanan kaza neticesinde hayat arkadaşını kaybettiğini, evlilik hazırlığında olan davacının hayatı tam anlamıyla alt üst olduğunu, müvekkili --- için de sayın mahkemeden manevi tazminata hükmedilmesini talep ettiklerini, Borçlar Kanunın 47. Maddesi ile yerleşiklik kazanmış Yargıtay kararlarındaki görüşlere uygun miktarlarda ve kazada sürücünün tamamen kusurlu ve ağır ihmalinin ötesinde "olası kastla” hareket etmiş olmasının ve tarafların sosyal ve ekonomik düzeylerine göre, ayrıca maddi tazminat hesabındaki yetersiz ve kısıtlı kurallar yüzünden tatmin edici bir manevi tazminat hükmedilmesini talep ettiklerini, manevi tazminatın telafi edici caydırıcı olmasının yanı sıra ölenin tamamen kusursuz oluşu gözetilerek anne --- hükmedilmesini, davalı ---, kazayı gerçekleştiren sürücü olduğunu, kazada tamamen ve ağır kusurlu olduğunu, kaza sonucu davacıların çocuğu ve nişanlısının ölümüne sebebiyet verdiği için hem maddi hem de manevi tapminattan sorumlu olduğunu, davalılardan--- kazaya sebebiyet veren motorlu aracın maliki olduğunu, maddi ve manevi tazminattan kusursuz sorumlu olduğunu, davalılardan kaza esnasında ---- sigortalı olduğunu, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile belirlenecek maddi tazminatın şimdilik 10.000,00 TL'sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, 150.000,00 TL manevi tazminatın sürücü ve işletenden tahsilini, faizin sürücü ve işleten yönünden olay tarihinden, sigortacı yönünden temerrüt tarihinden işletilmesini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini. işleten ve sürücünün taşınır taşınmaz malları ile bankalardaki ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları ile kazaya karışan --- üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı ---vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili--, diğer davalının işleteni olduğu -----plakalı araç ile bir kaza meydana geldiğini, müvekkili sürücü --- ihmali bir davranış ile veya kasti olarak vefat eden --- doğrudan çarpmadığını, müvekkili --- kaza anında hızlı olmadığını, olayın meydana geldiği 24/02/2015 tarihinde havanın yağışlı olduğunu, ve iddia ettikleri üzere kaza yerinde --- yola sızmış akıntıların mevcut olduğunu, yolun kaygan olması nedeniyle araç ile viraj dönülürken araç kaydığını, --------, toprağa saplanmış vaziyette olduğunu, müvekkilinin kullandığı araçta hasarın oluşmadığını, ceza yargılamasında dinlenen tanık ---- . zemine sağlam tutturulmadığı --- kadar toprağa saplanmış vaziyette tutturulduğu ve 2 tane taşla sabitlendiğini gördük. . ." şeklinde ifade verdiğini, söz konusu kazada müvekkilinin fiili ile zarar arasındaki illiyet bağı, üçüncü kişinin ağır kusuru nedeniyle kesildiğini,---- yazı yazılarak söz konusu direğin hangi tarihte konulduğunu ve bakımlarının hangi aralıklarla yapıldığının sorulmasını talep ettiklerini, davacıların her birinin istediği maddi tazminat miktarının ayrı ayrı açıklattırılmasını talep ettiklerini, vefat ----evli olduğunu, başka bir şehirde yaşadığını, tazminat talep edenin bakım ihtiyacında olması ve sosyal seviyesine uygun olan hayatı devam ettirmek için gereken imkanlardan yoksun kalmasının gerektiğini, bakımı yapanın da bu hususta yeterli gücünün olmasının gerektiğini, vefat eden--- yaşıyor olması, nişanlı olması ve gelir durumu dikkate alındığında bu hususun mümkün olmadığını, kızının nişanlı olması da ileride böyle bir yardım ve bakım ihtimalini zayıflattığını, davacı --- çalışma kaydının, ----kurumundan aldığı yardım ve maaşların sorgulanmasını talep ettiklerini, bu araştırmanın ayrıca eşi--- için de yapılmasını talep ettiklerini, kendisine veya eşine ait gayrimenkul kaydı olup olmadığının sorulmasını, destekten yoksun kalma tazminatının tanımına göre nişanlının bu hususta talepte bulunması mümkün olmadığını, davacının yaşı itibariyle yeniden evlenme şansı yüksek olduğunu, ayrıca erkek eş olacak olması nedeniyle bakım ve geçim sorumluluğu toplumsal gerçeklere göre kendisinde olduğunu, bu nedenle bu hususların ayrıntılı olarak incelenmesini talep ettiklerini, aynı evde kalıyor olmaları bakım ve destek anlamına gelmediğini, manevi tazminat taleplerinde müvekkili ----- kazadaki kusur durumunun ayrıca incelenmesini talep ettiklerini, müvekkilinin söz konusu olayda ağır bir ihmal ve kasıt taşımadığını, --- vefatına sebep olan olay en nihayetinde bir kaza olduğunu, ---hız yaparak, alkol alarak veya kırmızı ışıkta geçerek----- ölümüne sebep olmadığını, bu nedenlerle istenen tazminat miktarının fahiş olduğunu, manevi tazminat miktarı müvekkilinin ekonomik durumu gözönünde alındığında da fahiş olduğunu, manevi tazminat bir tarafın ekonomik mahfına sebep olmamasının gerektiğini, diğer taraf içinde zengileşme aracı olmamasını, bu sonucun doğmasına yasal mevzuatımız da cevap vermediğini, müvekkilinin yaşanan olay nedeniyle son derece üzgün olduğunu beyan etmiştir.
Davalı ---vekilinin cevap dilekçesinde özetle: ---- tarihinde müvekkili şirkete sigortalısı, davalı ---- sigortalandığını, müvekkili şirket poliçeden dolayı sorumluluğu sigortalı davalının kusuru oranında olmak üzere kişi başı sakatlık hallerinde azami 268.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, teminat limitini bildirmeleri davayı kabul anlamına gelmediğini, kaza sonucu 3.kişinin ölümü gerçekleştiği taktirde sigortacı, sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve sigortalının kusuru oranında destekten yoksun kalanlara tazminat ödeme ile yükümlü olduğunu, bu tazminatın ödenebilmesi için davacıların müteveffa ile ilişkileri, davacıların yaşları ve ölüm nedeniyle destekten yoksun kalanlara tazminat ödemek ile yükümlü olduklarını, bu tazminatın ödenebilmesi için davacıların müteveffa ile ilişkileri davacıların yaşları ve ölüm nedeniyle gerçekten destekten yoksun kalıp kalmadıkları hususlarının araştırılmasını, davacılar tarafından talep olunan destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanmasında ise müteveffanın kazada kusuru olup olmadığı, davacılara destek olma süresi hangi yaşa kadar sağlayabileceği gibi hususları dikkate alınacağı bir bilirkişi incelemesinin esas alınmasının gerektiğini, ölüm olayı için geçerli olan ve yukarıda azami limitini bildirdiğimiz teminat, davacılara her halükarda kayıtsız şartsız ödenecek bir tutar olmadığını, neticesinde belirlenecek destekten yoksun kalma tazminatı üzerinden ödeneceğini, davaya konu uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklandığını, taleplerde de uygulanacak faiz türü ancak kanuni faiz olacağını, müvekkili şirketin sigortalısının sorumlu olacağı hususu tartışmasız olduğunu--- sayılı kararında konunun irdelendiğini, sigortalı aracın özel araç olması durumunda sigorta şirketinin yasal faizle sorumlu olması gerektiği içtihat edildiğini, olayda tam kusurlu bulunan davalı sigorta şirketine --- poliçesi ile sigortalı araç özel araç olduğundan hükmolunan tazminata asal faiz işletilmesi gerekirken yazılı şekilde avans faizine hükmedilmesi de doğru bulunmadığını, bu nedenle huzurdaki vakada hükmedilecek faiz yasal faiz olmasının gerektiğini, davacının yargılama giderleri ve vekalet ücreti taleplerinin reddinin gerektiğini, müvekkilinin dava açılmasına sebebiyet vermesi söz konusu olmadığını, faiz, yargılama gideri ve vekalet ücretinin sorumlu olmayacağının kabulünün gerektiğini, bu itibarla davacının bu yöndeki taleplerinin de reddinin gerektiğini, dosyanın kusur tespiti için ----, bu delillerin toplanmasına müteakip sağlıklı bir tazminat tespitinin yapılabilmesi adına ise aktüer sıfatını haiz bir bilirkişiye gönderilmesini, müvekkilinin tazminat sorumluluğunun yukarıda belirtmiş olduğumuz çerçevede ve azami limit ile sınırlı olarak belirlenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep edilmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile trafik kazası ile destekten yoksun kalma ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespitiyle uyuşmazlık noktaları belirlenmiş, tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği deliller toplanmıştır.
Davalının, davacıların ve murisin ekonomik sosyal durum araştırma sonucu, araca ait------ kaydı, müteveffaya ait veraset ilamı, hasar dosyası, ---- babası yönünden yapılan araştırmaya ilişkin---- dosyası dosyamız arasındadır.
Mahkememizce davacı tanıkları dinlenilmiştir.
--- tarihli kusur raporunda; davalı sanık sürücü ---- asli derecede ve tamamen kusurlu bulunduğu, yaya --- anlık gelişen bu olayda alabileceği ve yapabileceği herhangi bir tedbir ve ünlemin bulunmadığı ve meydana gelen kazada yaya --- kusurunun bulunmadığı belirtilmiştir.
---davada --- Dairesi tarafından 01.02.2016 tarihli kusur raporunda; sanık sürücü --- ise kusurunun bulunmadığı belirtilmiştir.
--- Esas sayılı dava ile ilgili hazırlanan 06.05.2016 tarihli---- Bölümünde görevli üç---- tarafından düzenlen---; kazanın meydana geldiği yol kesiminde yolun yapım, işletmesi, bakım ve onarımından sorumlu idarenin Asli, 1. Derece ve %60 (yüzde altmış) oranında kusurlu olduğu, sanık sürücü -----Tali, 2.Derece ve %40 (Yüzde Kırk) oranında kusurlu olduğu, yaya ------ kusurunun bulunmadığı belirtilmiştir.
Bilirkişiler --- bilirkişi heyet raporunda özetle: Soruşturma ve Ceza dosyasında alınan raporların değerlendirildiği, --- sürücüsü ---, K.Y.T.K.' nurı 52, maddesine göre aracının hızını görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara göre ayarlayıp dikkatli bulunması ve virajlı yol kesimine yaklaşırken de hızını azaltıp yola dikkatini artırması gerekirken, bu kurala riayet etmeyip meskun mahalde, yağışlı havada, ıslak zeminde ve virajlı yol kesimine yaklaşırken dikkatsiz, tedbirsiz ve süratli biçimde seyretmesi sonucu, otobüsün direksiyon hakimiyetini kaybedip yoldan çıkarak yaya kaldırımında bulunan trafik ışığı direğine çarpması sonucu bu direğin devrilip yaya --- kafa kısmına çarparak ölümüne yol açtığından ve K.Y T.K.' nun 84 f. (Doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapma) maddesine göre de asli kusurlu olduğundan, meydana gelen kazada tam (%100) kusurlu olduğu, yaya --- yaya kaldırımında beklerken otobüsün çarpması sonucu ani otarak devrilen trafiK ışığt direği beklenmedik ve ani bir biçimde üzerine düştüğünden ve bu esnada tedbir almak için zamanı yetersiz olup kazayı önleyemediğinden, meydana gelen kazada herhangi bir kusuru olmadığı, Yolun yapım, işletmesi, bakım ve onarımından sorumlu İdarenin meydana gelen kazada herhangi bir kusuru olmadığı
belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamından, davaya konu kazanın 24.02.2014 günü davalı --- plakalı otobüs ile --- kavşaktan dönüş yapmak istediği esnada virajı alamayıp direksiyon hakimiyetini kaybederek kaldırıma çıkıp, kaldırımda bulunan ------- devrilen direğin de kaldırımda duran yaya ---- çarpması neticesi--- yaralanması ve sonrasında ölmesi şeklinde meydana geldiği, mahkememizce alınan kusur raporunun gerekçelerinin denetlenebilir olması sebebiyle hükme esas alındığı, --- plakalı otobüs sürücüsü davalı -----, meydana gelen kazada tam (%100) kusurlu olduğu, müteveffa yaya---- ise, meydana gelen kazada herhangi bir kusuru olmadığı, yolun yapım, işletmesi, bakım ve onarımından sorumlu---- meydana gelen kazada herhangi bir kusuru olmadığı, davacı ---- annesi, davac--- ise müteveffa---- nişanlısı olduğu, dinlenen tanık beyanlarında ve dosyaya sunulan delillerden davacı --- kaza tarihine kadar aynı evde birlikte yaşadıkları, nişanlı oldukları, mahkememizce davacıların destekten yoksun kalma zarar taleplerini bilirkişi vasıtasıyla hesaplattırıldığı, bilirkişi --- hazırlanan bilirkişi kök raporunda özetle: davacı anne --- nihai ve gerçek maddi zararının152.839,46 TL, davacı---- nihai ve gerçek maddi zararının 190.695,10 TL olduğu, ---- yapılarak --- teminat limiti kapsamında sorumlu olduğu miktarların belirlendiği,
davacılar vekili -- tarihli ıslah dilekçesinde; davacı --- taleplerini --- şirketinden bakiye--- davalı işleten ve sürücüden tahsiline, davacı--- taleplerini 152.839,46 TL yükseltilerek bu miktarın 119.233,93 TL sinin davalı sigorta şirketinden bakiye ----- diğer davalı işleten ve sürücüden tahsiline,
davalı -----------itiraz dilekçesinde özetle; müteveffanın babasının hayatta olup olmadığının araştırılması ve yaşıyor ise pay ayırılması gerektiği belirtilerek itiraz edildiği, dosyada mevcut 30.06.2015 tarihli veraset ilamından müteveffanın geride kalan tek hak sahibinin davacı annesinin olduğu mahkememizce müteveffanın babasının yaşayıp yaşamadığı hususunun araştırıldığı, bu kapsamda yapılan araştırmada herhangi bir veriye ulaşılamadığı, davacıların poliçe teminat limiti
dahilindeki maddi zararları ---- hesaplanarak davacı ---destek zararının ----olduğunun belirtildiği,
davacılar vekilinin --- dilekçe ile maddi tazminat taleplerinin sigorta tarafından karşılandığını, davalılardan maddi tazminat taleplerinin kalmadığını, bu nedenle maddi tazminat yönünden talebin konusuz kaldığını yönelik karar verilmesini istediklerini, yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini beyan ettiği, davacılar vekilinin ----- beyan dilekçelerini tekrar ettiklerini, manevi tazminat taleplerinin devam ettiklerini beyan ettiği, davalı ---- vekilinin, davacı tarafın davalı sigorta şirketi ile asıl alacak tutarı olarak 268.000,00 TL üzerinden anlaştıklarını, ıslah edilen tutar ile anlaşılan tutar arasında kalan 75.000,00 TL'lik kısım yönünden davanın reddini talep ettiklerini, gerek konusuz kalan kısım gerekse reddini talep ettikleri kısım yönünden yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunduğunu beyan ettiklerini, bu aşamada davacılar vekilinin beyan dilekçesi sunmak üzere süre talep ettiği, davacılar vekili 09/07/2020 tarihli dilekçesinde sigorta şirketi tarafından poliçe bedeli olan 268.000,00 TL bedelin ödenmesi akabinde poliçe miktarıyla sınırlı olmak üzere davalılara yöneltilen maddi tazminat taleplerinden vazgeçtiklerini, ıslah dilekçesinde poliçe limiti dışında kalan bakiye alacağın araç sürücüsü ve malikinden talep edildiği, ek raporda ise nişanlının evlenme şansının daha yüksek oran üzerinden değerlendirilmesi sonucu bakiye alacak miktarlarının değiştiğini, söz konusu değişikliğin öngörülemez olduğunu, müvekkili ---- halen evlenmemiş olup, evlenme şansı indirimi hakimin takdir yetkisi ile belirleneceğinden bu şekilde yapılan indirim hallerinde, karşı vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini, ıslah ile artırılan miktarın söz konusu poliçeden fazla olması sebebiyle bakiye alacak taleplerinin davalılardan --- devam ettiğini beyan ettiği,
Her ne kadar davacılar vekili 09/07/2020 tarihli dilekçesinde sigorta şirketi tarafından ödenen bedel ile ıslah dilekçesinde artırılan bedel arasındaki fark yönünden taleplerinin devam ettiğini belirtmiş ise de 20/04/2020 tarihli dilekçede davalı sigorta şirketi tarafından zararın karşılanması nedeniyle davalılardan herhangi bir maddi tazminat taleplerinin kalmadığını beyan etmiş olduğundan davacıların zararının sigorta şirketi tarafından karşılanması nedeniyle ve davacılar vekilinin 20/04/2020 tarihli dilekçesi gözetilerek davanın maddi tazminat yönünden konusuz kaldığı, bu nedenle davacı tarafın bakiye tazminat talebinin reddine karar vermek gerektiği, davacılar vekilinin ve davalı sigorta vekilinin yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediği, bu nedenle maddi tazminat yönünden davacılar vekili ve davalı sigorta hakkında vekalet ücreti takdirine yer olmadığı, her ne kadar diğer davalılar vekili yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmiş olsa da söz konusu hesaplanan zarardan araç maliki ve sürücüsü olan davalıların sorumlu oldukları, sigorta şirketinin ödeme yapması sonucu davanın konusuz kaldığı, ayrıca davacı------ yapılan indirim sonucu tazminat miktarlarının değiştiği, söz konusu indirimin takdire bağlı olduğu, bu nedenle davalılar -------- vekalet ücreti takdirine yer olmadığı anlaşılmıştır.
Manevi tazminat, 6098 sayılı TBK'nun 56. maddesi (818 sayılı BK. 47. md.) hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.----- tarihli kararı)
Davacılardan----- müteveffanın annesi, davacı------ müteveffanın nişanlısı olduğu, müteveffanın kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı, davalı sürücünün %100 oranında kusurlu olduğu, davacıların çocuğunu ve nişanlısını kaybettiklerinden ötürü büyük bir üzüntü ve acı duyacakları, dava konusu olayda eylemin meydana geldiği tarih, kazanın meydana geliş şekli, kusur durumu, paranın alım gücü, tarafların ekonomik ve sosyal durumları bir arada değerlendirilmiş, davacıların manevi tazminat istemi de kısmen kabul edilerek, davacı ---- için 5.000,00 TL davacı----- manevi tazminata hükmetmek gerektiği, zararın haksız fiilden kaynaklı olması sebebiyle kaza tarihinden itibaren yasal faiz hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Maddi tazminat yönünden davanın konusuz kalması nedeniyle davacı tarafın bakiye tazminat talebinin reddine,
2-Davacı ---- yönünden-----manevi tazminatın, davacı ---- yönünden ---- manevi tazminatın kaza tarihi olan 24/02/2014 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılar----- müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacılara verilmesine, bakiye talebin reddine,
3-a)Manevi tazminat yönünden alınması gerekli 2.049,30 TL harçtan davacılar tarafından fazla yatırılan 546,48 TL peşin harç ve 5.771,90 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 6.318,38 TL harçtan karşılandığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
b)Manevi tazminat yönünden davacılar tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 27,70 TL başvurma harcı, 2.049,30 harcı olmak üzere toplam 2.077,00 TL 'nin davalılar ---- tahsili ile davacılara ödenmesine,
c)Maddi tazminat yönünden alınması gerekli harç yönünden, ıslah dilekçesi ile yatırılan ve manevi tazminat talebi yönünden gerekli harcın bakiyesi harçtan karşılandığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yapılan 626,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.400,00 TL (4 farklı bilirkişi) bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 3.026,00 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 605,20 TL'sinin davalılar ---- ile davacılara ödenmesine, bakiye giderin davacılar üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar------ gözetilerek 82,28 TL'ni davacılardan tahsili ile davalılar ---- ödenmesine, bakiye giderin davalılar üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı ----- yargılama giderinin davacılardan tahsili ile davalı ----ödenmesine,
8-Maddi tazminat yönünden taraflar leh ve aleyhine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
9-a)Manevi tazminat yönünden; davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ---- göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar ------- tahsili ile alınarak davacılara verilmesine,
b)Manevi tazminat yönünden; davalılar -----kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli---- esaslara göre belirlenen ve kabul edilen miktar yönünden hükmedilen vekalet ücretini geçmemek üzere 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar ----. ----
10-Daval------- aleyhine vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
11-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalılar ---- vekilinin yüzüne karşı, davalı----- yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.