Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13959
Karar No: 2018/5434
Karar Tarihi: 19.09.2018

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/13959 Esas 2018/5434 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/13959 E.  ,  2018/5434 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada ...... 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 11/05/2016 tarih ve 2014/768-2016/360 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkillerinin murisi bulunan ...... Ertok"un, davalı .........nın ......... Şubesindeki ......... nolu hesabın sahibi olarak 15/08/1982 tarihinde öldüğünü, hesap üzerinde son işlem tarihinin ise 2001 yılı olarak ilan edilerek ......ye devir listesinde hesap numarasının yer aldığını, muris hesabından da bu şekilde haberdar olduklarını, murisin ölüm tarihinden sonra hesap üzerinde işlem yapıldığının anlaşıldığını, davalı .........ya yaptıkları başvurulardan sonuç alamadıklarını ileri sürerek ......... hesap kayıtlarının incelenmesi ile usulsüz ve yolsuz ilk işlem tarihindeki miktar üzerinden ödeme gününe kadar 3 aylık vadeler dönemi dikkate alınarak ve en yüksek ......... mevduat faizi oranları ile hesaplanarak ortaya çıkacak alacağın belirlenerek davalıdan tahsilini talep ve dava etmişlerdir.
    Davalı vekili, ......ye devredilmesi ilan edilen hesap sahibi ile davacılar murisinin aynı kişi olduğunun kanıtlanamadığını, müvekkilinin 10 yıllık belge saklama sürelerinin dolduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı uyarınca mevduat sahibinin alacağının öncelikli olarak ......... kayıtları esas alınmak suretiyle belirleneceği, ...... Ertok"un 1992 yılında vefat etmiş olmasına karşın hesabın açılış tarihinin 1993 olarak gösterilmesinin manuel olarak tutulan hesapların sisteme aktarılmasından kaynaklandığı, murise ait hesabın açıldığı tarihin bu tarihten önceki süreci kapsadığı, söz konusu hesabının 18.09.1989 tarihinde Nenehatun Şubesinde oluşturulduğu, 3 ayda bir faiz ödemeli olarak açıldığı, rapor tarihinde bakiyesinin 460,09 TL olduğu hesabın 1998 ......"dan itibaren incelenen hareketlerinde faiz tahakkuku dışında bakiyeyi etkileyecek hareket görülmediği, mevduat hesap sahibi ...... Ertok"un yasal mirasçıları olmakla ve davacılar dışında mirasçı da bulunmadığı gerekçesiyle 460,09 TL alacak ile birlikte toplam 22.497,35 TL"nin dava tarihinde itibaren işleyecek davalı .........ca üçer aylık .........ca TL mevduata uygulanan azami faiz oranı ile birlikte davalıdan tahisiline karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları ile davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Dava, mevduattan kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, bilirkişi ikinci ek raporu benimsenmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de, belirtilen raporda varılan sonuç, mahkemenin 7.7.2015 tarihli ara kararında yerinde olarak belirtildiği şekilde davalı .........nın 3 aylık mevduatlara “fiilen” uyguladığı faiz oranları yerine, .........nın TCMB’ye 3 aylık vadeli hesaplar için bildirmiş olduğu “azami” faiz oranları esas alınmak suretiyle yapılan hesaba dayalı olmakla anılan ara kararına aykırıdır.
    Şu halde, mahkemece, yukarda açıklanan hususlar gözetilmek suretiyle aynı bilirkişiden ek rapor alınmak yahut gerektiğinde yeni bir bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeye dayalı olarak karar verilmesi doğru olmadığı gibi, kabule göre de, 3095 sayılı Kanunun 2/son maddesi uyarınca dava tarihinden itibaren TCMB’nin kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranından az olmamak üzere davalı .........ca 3 aylık TL mevduatına uygulanan fiili (akdi) faiz oranları üzerinden temerrüt faizine hükmedilmesi gerekirken davalı aleyhine sonuç doğurabilecek şekilde temerrüt faizine hükmedilmesi de yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenler davacı vekilinin tüm temyiz itirazları ile davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle yerel mahkeme kararının BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 19/09/2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    (M)

    KARŞI OY

    Sorun, mevduata uygulanacak faiz konusunda toplanmaktadır.
    Vade bitiminde vadeli hesapların yenilenmesi hususunda ......... ile mudi arasında bir yazılı veya sözlü mutabakat varsa, ona göre yenileme yapılır. Bu mutabakat mudinin yazılı talimatı ile veya hesap cüzdanına veya vade sonunda müracaat etmesi halinde hesabın aynı vade ile yenileneceğini ifade eden bir ibare konulması ile sağlanır. ......... ile mudi arasında böyle bir mutabakatın bulunmaması halinde vadeli mevduat hesaplarının faizli bakiyelerine vade sonundan itibaren vadesiz mevduat faiz oranı uygulanır.
    Bu açıklamadan sonra somut olaya gelindiğinde, vadeli mevduat hesabının vade sonunda yeniden vadeli olarak devam edeceği ileri sürüp kanıtlanmadığı için somut olayda vade sonundan itibaren vadesiz mevduat faiz oranı uygulanması gerekir. Bu durum karşısında yukarıda yazılan kurallara aykırı hesaplama ve bu hesaplamaya dayanarak verilen karar doğru olmamıştır. Tüm bu nedenlerle, somut olayda vadeli mevduat hesaplarının bakiyelerine vade sonundan itibaren vadesiz mevduat faizi uygulanması gerektiği ve kararın bu gerekçe ile davacı yararına bozulması görüşünde olmam nedeniyle çoğunluğun bozma gerekçesine katılamıyorum.

    Üye ...



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi