
Esas No: 2020/92
Karar No: 2021/1053
Karar Tarihi: 03.12.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/92 Esas 2021/1053 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/92 ESAS
KARAR NO : 2021/1053
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/02/2020
KARAR TARİHİ : 03/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıdan olan alacağından dolayı 22/11/2012 tarihinde Büyükçekmece ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının 03/06/2013 tarihinde borca itiraz ettiğini, takibin devamı için İstanbul ... Asliye Ticaret Mahkemesinin ... Esas sayılı dosyasını ikame ettiklerini, müvekkili tarafından 10 adet villanın her türlü alt yapı çevre düzenleme işlerinin ve satış çalışmalarının yapıldığını, bunun bedeli olarak 250.000,00 USD'nin müvekkiline ödenmesi için protokol düzenlettiklerini, müvekkilinin dava dışı...'ya ait arsa üzerinde gerçekleştirdiği işlemlerin karşılığı olan 250.000,00 USD'yi ödemediğini, bunun üzerine Beşiktaş ... Noterliğinin 29/03/2011 tarihli ve ... yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, buna rağmen borcun ödenmediğini, İstanbul ... Asliye Ticaret Mahkemesinin dosyasından aleyhlerine sonuç çıktığını fakat dosyayı istinaf ettiklerini ve kararın lehlerine bozulduğunu, 75.000,00 USD borcun tahsil edildiğini, bakiye kalan borcun 175.000,00 USD olduğunu, zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamını, davacı aleyhine icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı aleyhine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, uyuşmazlık konusu ticari satımdan kaynaklanan alacak şeklindeki ifadenin muğlak olduğunu, açık ve net olmadığını, zaman aşımı itirazında bulunduklarını, 12/04/2011 tarihinden itibaren 5 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğunu, husumet itirazında bulunduklarını, yetki itirazında bulunduklarını, davaya Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, İstanbul ... Asliye Ticaret Mahkemesinin... Esas sayılı dosyasının Yargıtay incelemesinde olduğunu ve kesinleşmediğini, bu nedenle söz konusu dosyanın halen derdest olduğunu, derdestlik itirazında bulunduklarını, davacının seçimlik hakkını "TL" olarak kullandığından hakkını tüketmiş olup, yeniden "USD" üzerinden seçimlik hak kullanmasının mümkün olmadığını, İstanbul 5. ATM'nin davasında davacının talebi ile ilgili "USD" değil "TL" üzerinden hüküm kurduğunu, müvekkili ile davacı arasındaki sözleşmenin 4. maddesinde davacıya 250.000,00 USD'lik bedelin ne zaman ve ne şekilde ödeneceğinin açıkça kararlaştırıldığını, bedelin 10 adet villanın satışının gerçekleşmesi sonucu ödeneceğini, villaların satışı için ön görülen 24 ay gibi bir azami sürenin bulunmadığını, bu nedenlerle davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizin 29/04/2021 tarihli ara kararı gereğince, dosyamızda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişinin 10/09/2021 tarihli raporunda özetle;
"SONUÇ:
Yukarıda ayrıntılı olarak hesaplanıp açıklandığı üzere;
1-Davacının davalı aleyhinde Büyükçekmece ... İcra Müdürlüğünün ...Esas (Eski: İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... Esas, Eski: Büyükçekmece ... İcra Müdürlüğünün ... Esas) sayılı dosya ile yaptığı takipte davacının fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak takip yaptığı görülmüş olup, takibin yapıldığı 23/10/2012 tarihinde takip konusu yapılan 449.993,00 TL alacağın Merkez Bankası efektif satış kurundan Türk Lirası karşılığının 249.427,97 USD'ye karşılık geldiği, davacının bu takipte fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmuş olması karşısına 250.000,00 USD alacaktan 249.427,97 USD'yi çıkardığımızda kalan alacağın 572,03 USD olacağı ve USD cinsinden bu alacağın Türk Lirası karşılığının 1.061,46 TL olacağı anlaşılmakla, bu alacağın avans faiz oranı üzerinden takip tarihi itibariyle işlemiş faizinin yukarıdaki cetvelde ayrıntılı olarak gösterildiği üzere 1.232,88 TL olarak hesaplanmış olduğuna; davacının sehven talep etmediğini iddia ederek bu takip dosyası ile talep etmiş olduğu 56.244,60 TL miktarındaki faizin İstanbul... Asliye Ticaret Mahkemesinin...Esas sayılı dosyası üzerinden görülen ve sonuçlanan itirazın iptali davası sırasında bilirkişi tarafından belirlenmiş faiz olduğu dikkate alındığında, davacının davalıdan BİRİNCİ SEÇENEK hesaplama sonucunda (1.061,46 TL+1.232,88 TL+56.244,60 TL=) 58.538,94 TL alacaklı sayılması gerekeceğine,
2-İKİNCİ SEÇENEK olarak yapılan hesaplamada, davacının davalıdan 171.875,00 USD alacaklı olduğunu iddia ederek, bu alacağını temerrüt tarihindeki kur üzerinden Türk Lirasına çevirdiği ve Türk Lirası olarak talep edilmiş olan alacağın temerrüt tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faiz oranları üzerinden talep edilmiş olması karşısında; temerrüt tarihi olarak zikredilen 29/04/2011 tarihinde 171.875,00 USD alacağın Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden Türk Lirası karşılığının 261.885,94 TL olduğu anlaşılmış; Türk Lirası cinsinden alacağın temerrüt tarihi olan 29/04/2011 tarihinden ikinci takibin açıldığı 20/11/2019 tarihi arasındaki süreye ait avans faiz oranları üzerinden işlemiş faizinin de 304.178,72 TL olarak hesaplandığı; İKİNCİ SEÇENEK olarak yapılan hesaplamaya göre davacının davalıdan takip tarihi olan 20/11/2019 tarihi itibariyle (261.885,94 TL+304.178,72 TL+56.244,60 TL=) 622.309,26 TL alacaklı olacağına ilişkin görüşümü, takdiri ve hukuki değerlendirmesi Sayın mahkemenize ait olmak üzere saygıyla arz ederim." denilmiştir.
Tam ıslahla açılan dava, 250.000 USD'li alacağın 1,8 USD/... üzerinden Büyükçekmece ... İcra Müdürlüğünün ... sayılı takip dosyası üzerinden takibe konulduğu, Türk Hukuk Sistemine göre asıl alacağın yabancı para olması halinde takibin TL üzerinden yapılması gerektiği, takipte de alacağın 250.000 USD'lik alacak olduğunun belirtildiği, buna göre yabancı para alacağında seçimlik hakları kullanma iradesini göstermediği iddiasına dayalı kur farkı alacak istemiyle bakiye faiz alacağı istemlerine ilişkindir.
Yabancı para borçları, gerçek ve gerçek olmayan yabancı para borçları olmak üzere iki ayrı kategori içinde incelenmektedir. Sözleşmede aynen ödeme ya da bu anlama gelen bir ifade ile borcun belirlenen yabancı para ile aynen ödenmesi kararlaştırılmışsa gerçek yabancı para borcu; böyle bir ifade yoksa gerçek olmayan yabancı para söz konusudur . Gerçek yabancı para borçlarında, vâdenin gelip gelmemesine bakılmaksızın, borçlunun borcunu yabancı para ile aynen ifa etmesi gerekir .
TBK'nun 99. Maddesi "Konusu para olan borç Ülke parasıyla ödenir.
Ülke parası dışında başka bir para birimiyle ödeme yapılması kararlaştırılmışsa, sözleşmede aynen ödeme veya bu anlama gelen bir ifade bulunmadıkça borç, ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parasıyla da ödenebilir.
Ülke parası dışında başka bir para birimiyle belirlenmiş ve sözleşmede aynen ödeme ya da bu anlama gelen bir ifade de bulunmadıkça, borcun ödeme gününde ödenmemesi üzerine alacaklı, bu alacağının aynen veya vade ya da fiilî ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parası ile ödenmesini isteyebilir."
şeklinde olup;
Buna karşılık, gerçek olmayan yabancı para borçlarında, borçlu borcunu aynen ödemek zorunda değildir; dilerse yabancı para ile, dilerse yabancı paranın vâde tarihindeki resmî kuru üzerinden Türk Lirası olarak ödeyebilir.
İİK 58/3. Madde
" (Değişik bend: 17/07/2003 - 4949 S.K./12. md.) Alacağın veya istenen teminatın Türk parasıyla tutarı ve faizli alacaklarda faizin miktarı ile işlemeye başladığı gün, alacak veya teminat yabancı para ise alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiği ve faizi;"
şeklinde olup yabancı para alacağının sadece TL olarak takibe konulacağına ilişkin bir düzenleme değil tam tersi serbettiyi getiren bir düzenleme bulunmaktadır. Alacaklı yabancı para alacağını takibe koyarken dilerse yabancı para ile, dilerse yabancı paranın vâde tarihindeki resmî kuru üzerinden Türk Lirası olarak ödenmesini isteyebilecektir. Takip talebinde, alacaklının bu seçeneklerden hangisini istediğini açıkça belirtmemiş ise istem şekline bakılarak sonuca gidilecektir.
Her ne kadar davacı Büyükçekmece ... İcra Müdürlüğünün... sayılı takip dosyasında seçimlik haklardan vade tarihindeki TL karşılığı seçeneğinin takiple istenmediğini, alacak miktarının yabancı para olarak devam ettiğini iddia etmiş ise de, borcun aynen ödeme şartını içeren yabancı para borcu olmadığı, söz konusu icra dosyasının takip talebi ve ödeme emrinde asıl alacak, işlemiş faiz miktarlarının TL olarak gösterildiği, borcun sebebi kısmının ise "250.000 USD li alacağa karşılık göndermiş olduğumuz 28/8/2012 tarihli... sıra nolu 449.993,06-TL tutarında fatura bedelinin ödenmesinin" talep edildiği,
Türk İcra Hukukunda yabancı paranın icraya konulmasını yasaklayıcı bir düzenleme bulunmadığı, alacak kalemlerinin yabancı para olarak belirtilip yine toplam alacak miktarının yabancı para olarak belirtilip icra harçları açısından harca esas değerin TL olarak belirtilmesine yeterli olduğu, ancak davaya konu olayımızda Büyükçekmece ... İcra Müdürlüğünün... sayılı takip dosyasında takip talebi ve ödeme emrinde davacının vade tarihindeki TL değer üzerinden alacağın takibe konulduğunda ve seçimlik hakkını bu şekilde kullandığında şüphe bulunmadığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki anlaşmada açık hüküm yok ise KDV'nin de bedeli dahil olduğu, buna göre fatura tarihi olan 28/08/2012 tarihinde kurun 1,8041 TL olduğu 250.000 USD'nin ise 28/08/2012 tarihinde 451.025-TL ettiği, önceki tarihte 449.993,00TL istenmiş olmakla, bakiye asıl alacağın 1.032-TL olacağı,
İstanbul 5. ATM'nin 2018/958 Esas 2019/215 Karar sayılı ilamının bakiye faiz alacağı açısından kesin delil niteliğinde olduğu ve davacının bakiye faiz alacağının 56.244,60-TL olacağı anlaşılmıştır.
Tüm bu nedenlerle sonuçta aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile davalının Büyükçekmece ... İcra Müdürülüğünün ... sayılı takip dosyasında
1.302 TL asıl alacağın 12.04.2011 tarihinden itibaren işleyecek 3095 S.K.nun 2/f-2. maddesi hükmüne göre ticari işlerde Merkez Bankası'nın kısa vadeli avanslar için uyguladığı avans faizi ile ve 56.244,60 TL işlemiş temerrüt faizinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
-fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 3.931,01-TL karar ve ilam harcının 5.891,53-TL peşin harçtan düşümü ile artan 1.960,52-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvuru harcı, 5.891,53 TL peşin harç olmak üzere toplam 5.945,93-TL harçtan, davacıya geri verilmesine karar verilen 1.960,52-TL harcın düşümü ile kalan 3.985,41-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 8.281,06-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 63.672,67-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL'nin kabul-red oranına göre 76,73-TL'nin davalıdan, 1.243,27-TL'nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
7-Davacı tarafından yapılan 1.204,50-TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 70,02-TL'nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine; arda kalan bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen davacı tarafa iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.03/12/2021
Başkan ...
Üye ...
Üye ...
Katip ...
Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.