Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı tarafından borçlular aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapıldığı, borçluların yasal sürede icra mahkemesine başvurarak takip dayanağı bononun teminat bonosu olduğunu ileri sürdükleri ve takibin iptaline karar verilmesini talep ettikleri, mahkemece, İİK."nun 169/a maddesi uyarınca takibin durdurulmasına , asıl alacağın %20 si oranında tazminatın davalıdan alınarak davacılara ödenmesine karar verildiği görülmektedir.
Borçluların sunduğu belge içeriğine göre, dayanak senet, "kayıtsız şartsız muayyen bir bedeli ödeme vaadi" unsurunu taşımamaktadır. Dolayısıyla, bono vasfında değildir. Bu nedenle mahkemece İİK.nun 170/a maddesi gereğince takibin iptali gerekirken yazılı gerekçe ile takibin durdurulmasına karar verilmesi isabetsiz ise de temyiz edenin sıfatına göre bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Öte yandan İİK’nun 170/a maddesinde tazminat öngörülmediğinden, alacaklının tazminat ile sorumlu tutulması isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de; anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İstanbul 9. İcra Hukuk Mahkemesinin 07.07.2011 tarih ve 2011/86 E. - 832 K. sayılı kararının hüküm bölümünün 2. bendinde yazılı “Alacağın %20"si oranındaki tazminatın davalıdan alınarak davacılara ödenmesine” şeklindeki cümlenin karar metninden çıkartılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekli ile, İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA),mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, 26.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.