Abaküs Yazılım
İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2020/378
Karar No: 2021/1003
Karar Tarihi: 02.12.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/378 Esas 2021/1003 Karar Sayılı İlamı


T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/378 ESAS
KARAR NO : 2021/1003 KARAR

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/01/2020
KARAR TARİHİ : 02/12/2021

Mahkememizde görülen Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin .... Esas .......Karar olan 21.03.2019 tarihli ticari işlerde menfi tespit davası arabuluculuk şartı kapsamında sayılamayacağını, açılan Menfi tespit davasında İzmir ..... İcra Müd. ......E. Dosyasına esas teşkil eden teminat senedinin ve bedelsiz iskonto karşılığı olan ve müvekkili firma tarafından 06.02.2019 tarihli fatura ile 118.000TL alacaklı olması nedeniyle ödeme defii nedeniyle borçlu olmadıklarının tespiti zorunlu olduğunu, müvekkili firmanın ... Alkol tekel bayi olup çeşitli markalarda alkol alımı yaparaktadır. Davalı şirket,.....Pazarlama Aş. arasında ilişki söz konusu firmanın üretmiş olduğu ve ithal ettiği ürünlerin müvekkili şirket tarafından tekel bayi olarak perakende satışının yapıldığını, müvekkili firmanın davalı tarafa vermiş olduğu teminat senedini icra takibine koyduğunu, davalı firmanın İZMİR .... İCRA Müd. ....E. Sayılı teminat senedini hacize koyduğunu, müvekkili firma ile davalı firma arasındaki yıllık hedef belirlenen litre bazındaki veya süre olarak satışa göre peşin iskonto niteliğinde olan yıllık alacak litre miktarının peşin iskonto bedeli olduğunu, müvekkili Firmanın yıl içinde davalı tarafından belirtilen litre miktarını alacağına ilişkin teminat olarak söz konusu senedi verdiğini, bu na göre 2019 yılı içinde litre bazında söz konusu alım edimini yerine getirdiğini ve getirmeye devam ettiğini, müvekili firma ile davalı arasında söz konusu sözleşmenin 06.02.2019 tarihinde imzalandığını, buna nedenle müvekkili firmanın davalı ya ticari defterlerde kayıtlı olan peşin iskonta bedeline ilişkin hizmet bedeli gösterilmek üzere fatura kesildiğini, müvekkili firma bu faturaya istinaden alacaklı olduğunu, buna ilişkin alacaklı olması nedeniyle yapılan takibin kötü niyetli olduğunu, davalı tarafından tekel bayileri ile imzalamış oldukları bedelsiz iade veya iskonto sözleşmelerinin taraflarına verilmediğini, söz konusu anlaşmaya tekamül eden 118000TL davalı tarafa bedel hizmet faturası kesildiğini, buna karşın davalı yılın başında yıllık alımın tamamı için müvekkilden 118.000TL teminat senedi aldığını, takibe konu senedin teminat senedi olduğunu, borç miktarı kadar müvekkili firmanın peşin iskonto bedelinden alacaklı olduğunu, senet üzerinde yazılan yazıların davalı tarafından oluşturulduğunu, bu nedenlerle davanın kabulüne, müvekkili firmanın borçlu olmadığının tespine, dava konusu senedi tahsili halinde, müvekkili şirketin ileride telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağı muhtemel olduğundan dava konusu senedin, teminatsız veya mahkemenizce uygun görülecek bir teminat mukabilinde ve iş bu dosya kapsamında yapılacak yargılama neticesi verilecek mahkeme kararının kesinleşmesine kadar, davaya konu senedin ödenmesini engeller mahiyette ve muhtemel icra takiplerinin durdurulması amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle ; Mahkememizdeki davanın İzmir.... İcra Müdürlüğünün .... E. Sayılı takip dosyasından senet bedeli kadar borcunun olmadığına ilişkin ikame edilmiş menfi tespit davası iken, söz konusu takibe konu alacak borçlu/davacı tarafından her hangi bir ihtirazi kayıt ileri sürülmeksizin ödendiğinden, işbu davanın istirdat davası olarak devamı gerektiğini, davalının, yetkili kıldığı kişi marifetiyle imzaladığı hesap mutabakatı ile, müvekkili şirkete 30.09.2019 tarihinde 152.58,39-TL borcu olduğunu kabul ettiğini, borç ödenmediği için, borcun 118.000-TL'si için verilen senet kullanılarak "10 Örnek" icra takibi yapıldığını, borcun bu kısmının borçlu/davalı tarafından her hangi bir ihtirazi kayıt olmaksızın ahzu kabza yetkili vekil sıfatıyla taraflarına ödendiğini, hesap mutabakatına konu borcun 34.58,33-TL’lik kısmı için "7 örnek" icra takibine geçildiğini, ancak ilamsız takibe borçlu tarafından haksız olarak itiraz edildiğini, itirazın iptali davasının İzmir 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin ..... Esas sayılı dosyası ile derdest olduğunu, davalı ile müvekkili şirket arasında 06.02.2019 tarihli sözleşme olmadığını, bu sözleşmeden kaynaklı iskonto alacağının da söz konusu olmadığını, takibe konu senetin teminat niteliğinde olmadığını, cari borç için davalı tarafından verildiğini, davalının (icra takibinin ve davanın tarafı) müvekkili şirkete hesap mutabakatındaki kadar borçlu olduğunu, İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin ..... E. sayılı dosyasının işbu dava ile hiçbir ilgisi olmadığı da gibi, alacağının tümünü alamayan müvekkili şirketin işbu cari hesap ilişkisinin gerçek mağduru olduğunu, davaya konu borcun, herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin defaten ödemiş olmasının dahi, davanın ve ihtiyati tedbir talebinin hakkın suistimali mahiyetinde olduğunu gösterdiğini, açıkladığı nedenlerle haksız ve asılsız davanın reddine, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davacıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
İcra Dosyası: İzmir .... İcra Müdürlüğü' nün .... E. Sayılı dosyası ile davalının davacı aleyhine 11.12.2019 tanzim, 13.12.2019 vade tarihli 118.000, 00-TL bedelli bono için, 118.000,00TL asıl alacak, 295,00TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 118.295,00Tl için kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlattığı,
Dava; İİK.nın 72.maddesi uyarınca açılan Menfi Tespit ve istirdat davasıdır.
Davacı vekili, Davacı ...' ın davalı şirket, ... Pazarlama Aş. nin üretmiş olduğu ve ithal ettiği ürünlerin tekel bayi olarak perakende satışını yaptığı, Davacının davalı tarafa vermiş olduğu senedini teminat senedi olduğunu ileri sürdüğü, Davalının İzmir.... İcra Müd. ....E. Sayılı dosyasında senedin takibe konulduğu, Davacının ile davalı firma arasındaki yıllık hedef belirlenen litre bazındaki veya süre olarak satışa göre peşin iskonto niteliğinde olan yıllık alacak litre miktarının peşin iskonto bedeli olduğu davalı tarafından belirtilen litre miktarını alacağına ilişkin teminat olarak söz konusu senedi verildiğini, davacı firma bu faturaya istinaden alacaklı olduğu, yapılan takip kötü niyetli olduğu iddiası ile takip konusu senet için borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
Davalı Vekili, takibe konu alacağın borçlu/davacı tarafından her hangi bir ihtirazi kayıt ileri sürülmeksizin ödendiğinden, işbu davanın istirdat davası olarak devamı gerektiğini, davalının, yetkili kıldığı kişi marifetiyle imzaladığı hesap mutabakatı ile, müvekkili şirkete 30.09.2019 tarihinde 152.58,39-TL borcu olduğunu kabul ettiğini, takibe konu senetin teminat niteliğinde olmadığını, cari borç için davalı tarafından verildiğini beyan etmiş, davanın reddini savunmuştur.
Dava açıldıktan sonra takibe konu edilen borç davacı tarından ödendiği he iki tarafın da kabulündedir. Dava istirdat davası olarak devam edilmiştir
Menfi tespit davalarında ispat yükümlülüğü kural olarak davalı alacaklıya düşer. Ancak imzası ikrar edilmiş bono alacağın varlığını ispatlayan kesin delil niteliğinde olup bu kez borçlunun borcunun bulunmadığını, usulüne uygun delillerle kanıtlaması gerekir. Bono, ödeme vaadi niteliğinde kambiyo senedi olup, bağımsız borç ikrarını içerir. Bonoda kural olarak ispat yükü senedin bedelsiz olduğunu iddia eden tarafa aittir, ispat külfeti davacı taraftadır.
25/05/2021 tarihli celsede "HMK'nun 219/2. Fıkrası ve 222/1. fıkrası uyarınca tarafların delil olarak dayandığı ticari defter ve kayıtları ibraz ile yükümlü olduğu hüküm altına alındığından bilirkişi incelemesine esas olmak üzere 2018-2019 yıllarına ait ticari defter kayıt ve belgelerin bulunduğu yeri bildirmek ya da ticari defter kayıt ve belgelerini mahkememize sunmak üzere taraflara HMK'nun 220/1. fıkrası uyarınca 2 haftalık kesin süre verilmesine, kesin süre içinde bulunduğu yerin bildirilmemesi ve aynı sürede, delilleriyle birlikte yerini bildirmeme hakkında kabul edilebilir bir mazeret gösterilmediği takdirde, söz konusu ticari defter ve kayıtlara delil olarak dayanılmaktan vazgeçmiş sayılacağının ihtarına" karar verilmiş ihtar her iki taraf vekiline de yapılmıştır.
Davacı vekilinin davacının 2018-2019 yıllarına ait ticari defter kayıt ve belgelerini verilen ihtarlı kesin sürede sunmamış veya yerlerini bildirmemiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanmamıştır
Davacı vekili her ne kadar takibe ve davaya konu senedin teminat senedi oluğunun davacının davalıdan alacaklı olduğunu iddia etmişse; senet metni üzerinde teminat senedi olduğuna ilişkin herhangi bir kayıt bulunmadığı, davacının bononun teminat senedi olduğuna ilişkin yazılı bir delil sunmadığı anlaşılmıştır.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi .... E., ....... K. Sayılı 28.09.2021 tarihli; "...Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; dava konusu uyuşmazlığın taraflar arasında 16.03.2012 tarihinde akdedilen franchise sözleşmesine dayalı başlayan ticari ilişki kapsamında davacı tarafından davalıya verildiği ileri sürülen teminat senedinden kaynaklı borçlu olmadığının tespitine ilişkin olduğu, bononun malen veya nakden kısmının boş bırakıldığı, taraflar arasında imzalanan 16.03.2012 tarihli franchise sözleşmesinin de bonoya ilişkin herhangi bir açıklama yapılmadığı, senet metni üzerinde teminat senedi olduğuna ilişkin herhangi bir kayıt bulunmadığı, davacının bononun teminat senedi olduğuna ilişkin yazılı bir delil sunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvuruda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; bir kambiyo senedi olan bononun keşideci tarafından bazı unsurları eksik olarak düzenlenmesi ve bu eksikliklerin bonoyu elinde bulunduran kişi tarafından doldurulmasının TTK'nın 778/2-f maddesi yollamasıyla TTK'nın 680. maddesi gereğince mümkün olduğu, ancak davacının keşideci olarak imzalayıp verdiği bononun sonradan anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddiasının kanuni delillerle (senet, yemin) ispatlanması gerekirken taraflar arasında imzalanan sözleşmede, takibe konu bonoya açık atıfta bulunulmadığı gibi, bono üzerinde teminat için verildiğine dair açıklamanın da bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA,..."
Davacının başkaca bir yazılı belge ile de davasını ispatlayamadığı, dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanmadığı anlaşılmakla, İspat yükü kendisinde olan davacının davasını ispat edemediği kanaati ile davanın reddine karar verilmiş aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Dava değerinin %20'si oranında kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Peşin alınan 2.015,15-TL harçtan, alınması gereken maktu ret harç tutarı olan 59,30-TL’nin mahsubu ile fazladan alınan 1.955,85‬-TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa verilmesine,
4-Dava tamamen reddedildiğinden davacı tarafın yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafın yaptığı herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
6-Dava tamamen reddedildiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 15.160,00-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
7- Davacı ve davalı yanca yatırılan delil ve gider avansından sarf edilmeyen kısmın karar kesinleştiğinden yatıran tarafa iadesine
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/12/2021

Katip ...
¸e-imzalıdır


Hakim ...
¸e-imzalıdır





Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi