Abaküs Yazılım
İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2020/481
Karar No: 2021/1048
Karar Tarihi: 02.12.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/481 Esas 2021/1048 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/481 ESAS
KARAR NO :2021/1048

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:15/09/2020
KARAR TARİHİ:02/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında "... Kaba İnşaat Sözleşmesi"nden kaynaklı ticari ilişki olduğunu ve müvekkilinin bakiye 625.067,89 TL alacağının bulunduğunu, davalı şirketin ikaz ve ihtarlara rağmen, müvekkili şirketin faturalardan kaynaklı alacağını ödememesi üzerine .... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını ve davalı tarafından bu takibe haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edildiğini, davalının icra takibine itirazının kötü niyetli olup takibi sürüncemede bırakmaya yönelik olduğunu, zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak anlaşılamadığını, bu nedenlerle davanın kabulü ile davalının itirazının iptalini, davalı aleyhine icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görevsiz mahkemede açıldığını bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, davacının davayı açmasında hukuki yararının bulunmadığını, davanın bu usuli eksiklik nedeniyle reddinin gerektiğini, müvekkilinin iş birliği yaptığı firmalara borçlu kalmasının ve onları zor duruma düşürmesinin mümkün olmadığını, davacının faturalara konu hizmetlerini eksik ifa etmesi sebebiyle tanzim ettiği faturalardan davalı tarafın borcunun doğduğunun kabul edilemeyeceğini, davacının faturaya konu edimlerini ayıpsız ve sözleşmeye uygun ifa etmediğini, bu nedenle davacı tarafın alacağı hak kazanamayacağını, bu nedenle müvekkilinin davacıya karşı herhangi bir borcunun bulunmadığını, müvekkili şirket lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi taleplerinin mevcut olduğunu, bu nedenlerle öncelikle davanın usulden reddini, her halükarda davanın esastan reddini, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Dava, ticari nitelikteki hizmet sözleşmesinden kaynaklanan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizin 27/05/2021 tarihli celsesi, 4 ara kararı gereğince, dosyamızda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişinin 17/07/2021 tarihli raporunda özetle;
"Tüm inceleme, tespit ve değerlendirmeler ile rapor içerisinde açıklanan nedenlerle;
-İncelenen davacı şirkete ait 2018 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, davacı yanın kendi ticari defterleri ve cari hesap durumuna nazaran 13.07.2020 takip tarihi itibariyle davalı yandan 625.067,88 TL alacaklı göründüğü,
-İncelenen davalı şirkete ait 2018 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdik/beratlarının yasal süresinde yaptırılmış alınmış olduğu, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, davalı yanın kendi ticari defterleri ve cari hesap durumuna nazaran 13.07.2020 takip tarihi itibariyle davacı yana 625.067,88 TL borçlu göründüğü,
-Davalı yanın cevap dilekçesinde, sözleşmeye konu hizmetin ayıplı ifa edildiğini, dolayısıyla müvekkil şirketin, davacı şirkete karşı borcu bulunmadığını ileri sürdüğü görülmekle, dava dosyasında davalı yanın davacı muhatabına bu yönde bir ihbar ya da ihtarda bulunduğunu gösteren herhangi bir yazılı bildirime rastlanmadığı,
-Davalı yanın somut olayda davacı tarafın kanunda belirtilen eksiksiz ve özenli ifa etme borcunu gerçekleştirmediği yönündeki iddialarını somutlaştırması gerektiği, zira görevlendirme kararında, keşfen inceleme yapılması yönünde bir talimatın da yer almadığı gözetildiğinde, davalı savlarının ispata muhtaç olduğu, yönündeki tespit ve değerlendirmelerimizi, Sayın Mahkemenin takdirlerine saygı ile arz ederiz." denilmiştir.
Dava, ... Ofis Projesi Betonerme Kaba İnşaat Sözleşmesi gereğince yapıldığı iddia edilen beton erme kaba inşaat yapımı işinden kaynaklanan bedel talebine ilişkin takibe itirazın iptali davasıdır.
Davalı taraflar arasındaki ilişkinin kiralama sözleşmesinden kaynaklandığı ve bu nedenle mahkememiz görevsiz olduğu itirazında bulunmuş ise de; davacının alacak iddiasının kirala sözleşmesine değil davanın açıkça ... Ofis Projesi Betonerme Kaba İnşaat Sözleşmesi gereğince yapıldığı iddia edilen beton erme kaba inşaat yapımı işinden kaynaklanan bedel talebine ilişkin olup, tarafların da tacir olduğu dikkate alındığında mahkememizin görevli olduğu anlaşılmıştır.
... Ofis Projesi Betonerme Kaba İnşaat Sözleşmesinde davalı şirket adına atılan bir imza oladığı gibi davalı tarafça bu sözleşme kabul edilmemiştir.
Davacı tarafın delilleri arasında faturalar ve ticari defterlerde bulunmakla, defter incelemesine karar verilmiştir.
Tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu lehlerine delil değeri taşıdığı anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defterlerinde, davacının davalıdan 625.067,88 TL alacaklı olduğu hususunda uyuşma söz konusudur. Davalı defterlerinde davacı yanın keşide ettiği tüm faturalarda kayıtlıdır.
Borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi (faturaları deftere kayıt öncesinde ya da sonrasında süresi geçtikten sonra itiraz ve iade etmiş olması) halinde alacaklının (hizmet vermiş olsun ya da olmasın) HMK'nın 222. Maddesindeki "diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması" düzenlemesi uyarınca alacağını karine gereğince ispatlanmış sayılması gerektiği, bu karinenin aksinin borçlu tarafından senet veya diğer kesin delillerle ispatlanması gerektiği anlaşılmıştır.
Somut olayda, davalı tarafça, davacının düzenlediği tüm faturaların, ticari defterlerine kaydedildiği, davalı tarafın, süresinde faturalara itiraz ettiğine ya da faturaları iade ettiğine dair delil ve belge ileri sürülmediği dikkate alındığında, davacının faturalara dayalı alacağının varlığını HMK'nın 222. maddesi uyarınca ispatlamış olduğu, takip ile istenen temerrüt faizinin de yerinde olarak avans faizi olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı ayıp iddiasında bulunsa da buna ilişkin bir somutlaştırmada bulunmadığı, bu nedenle ayıp koşullarının oluşup oulşmadığının irdelenmesinin mümkün olmadığı anlaşıltır.
Tüm bu nedenlerle sonuçta aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile davalının .... İcra Müdürülüğünün ... sayılı takip dosyasında 625.067,88 TL asıl alacağa ve işleyecek faiz oranına itirazın iptaline, bunların dışında takibin ödeme emrindeki kayıt ve şartlarda devamına,
2-625.067,88'nin % 20'si olan 125.013,57 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Fazlaya ilişkin 0,01-TL açısından davanın reddine,
4-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 42.698,39-TL karar ve ilam harcından 7.549,26-TL peşin harcın düşümü ile eksik kalan 35.149,13-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 54,40-TL başvuru harcı, 7.549,26-TL peşin harç olmak üzere toplam 7.603,66-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden,karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 48.303,39-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Reddedilen 0,01-TL nedeniyle AAÜT gereğince daha fazla olamayacağından 0,01 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
8-Davacı tarafından yapılan 2.555,00-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.02/12/2021

Başkan ...

Üye ...

Üye ...

Katip ...



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi