
Esas No: 2017/26408
Karar No: 2019/24364
Karar Tarihi: 24.12.2019
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/26408 Esas 2019/24364 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız şekilde sona erdirilmesi üzerine ... l. İş Mahkemesi"nin 2013/1243 esas sayılı dosyası ile işe iade davası açıldığını, Mahkeme tarafından müvekkilinin işe iadesine karar verildiğini ve bu kararın Yargıtay tarafından onanarak kesinleşmesi üzerine davalı kuruma ... 1. Noterliği vasıtası ile ihtarname gönderilerek işe iadesinin istendiğini, ancak davalı tarafından müvekkilinin işe iade edilmediğini, işe başlatılmayan davacının 1 aylık süre sonunda başlatılmaması üzerine iş sözleşmesinin feshedilmiş sayılacağını, ayrıca fesih nedeni ile davacının toplu iş sözleşmesi uyarınca 1 Mayıs - 1 Ekim tarihleri arasında ödenmesi gereken ikramiye, prim, izin yardımı alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek; işe başlatmama tazminatı, boşta geçen süre ücreti, bakiye kıdem tazminatı, bakiye ihbar tazminatı, ikramiye, prim, izin yardımı, yevmiye alacağı ve yıllık izin ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının tüm alacaklarının ödendiğini beyan ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının hesaplanması hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalı tarafından yapılan kıdem ve ihbar tazminatına ilişkin ödemeler mahsup edilmek suretiyle bakiye kıdem ve ihbar tazminatı alacakları hesaplanmış ise de, ilgili alacakların ödeme tarihi tespit edilerek yapılan ödemelerin yasal faizi ile birlikte mahsubu gerekir. Bu hususa dikkat edilmeksizin hüküm kurulması isabetsiz olup kararın bozulması gerekir.
3-Davacının toplu iş sözleşmesinde düzenlenen izin yardımı ücretine hak kazanıp kazanmadığı bir diğer uyuşmazlık konusudur.
Toplu iş sözleşmesinin 48.maddesinde izin yardımı düzenlemesine yer verilmiş olup, ilgili madde "yıllık ücretli izine ayrılacak işçilere, en geç izine ayrılacakları tarihten (izin iki bölüm halinde kullanılacaksa ilk bölümden) önceki son iş günü ödenmek üzere 10 günlük net ücretleri tutarında izin yardımı verilir." şeklindedir. Ancak, 2013 yılında fiilen yıllık izin kullanmadığı anlaşılan davacının yıllık izin yardımı alacağı talebinde bulunması mümkün değildir. Hal böyle olunca, mahkemece yıllık izin yardımı alacağının reddine karar verilmesi gerekli iken, yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.