
Esas No: 2016/665
Karar No: 2018/6246
Karar Tarihi: 02.10.2018
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/665 Esas 2018/6246 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davadan dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davacı vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
1- 7201 sayılı Tebligat Kanununun;
"Bilinen Adreste Tebligat" kenar başlıklı 10. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında, "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır.
Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.",
"Adres değiştirmenin bildirilmesi mecburiyeti" kenar başlıklı 35. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında, "Kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecburdur. Bu takdirde bundan sonraki tebliğler bildirilen yeni adrese yapılır.
Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır.",
Hükümlerine yer verilmiştir.
Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebligat yapılabilmesi için öncelikle, mahkemece aynı adrese usulüne uygun olarak en azından bir kere tebliğ yapılabilmiş olması gerekir. Bu şarta ilave olarak, muhatabın adres kayıt sisteminde herhangi bir adresinin de bulunmaması gerekir.
Somut olaya gelince; davalı ..."a gerekçeli kararın dava dilekçesi tebliğ edilen adresine 7201 sayılı Kanunun 35. maddesine göre tebliğ edildiği, davalının adresine Tebligat Kanununun 10 v.d. maddeleri uyarınca tebligat yapılmaksızın ve davalının yerleşim yeri adresi olup olmadığı araştırılmaksızın yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı, öte yandan davalılar ..., ... ve... vekili Av. ..."ın ... Barosunun 08.07.2014 tarihli yazısında belirtilen büro adresine çıkarılan gerekçeli karar tebligatının iade edilmesi üzerine, vekilin ikametgah adresine TK21/1. maddesine göre yapılan tebliğin usulsüz olduğu anlaşılmakla anılan davalılar vekili Av. ..."ın iş yeri adresinin ... Barosundan tekrar sorularak bildirilen adresine ve yukarıda belirtilen ..."a Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde gerekçeli kararın tebliği sağlanarak ve yasal temyiz süresinin beklenilmesi,
2-Dava konusu 5598 ada 6, 9, 11, 12, 13, 14, 15 ve 16 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydında 04.07.2008 tarih, ... yevmiye no ile "imar düzenlenmesine alınmıştır" şeklinde şerh bulunduğundan belirtilen taşınmazların bulunduğu alanda imar uygulaması yapılıp yapılmadığı hususu araştırılarak imar uygulaması yapılması halinde, imar uygulamasına dayanak encümen kararının ve imar uygulamasına ilişkin tüm evrakın ilgili belediyeden getirtilmesi ve imar uygulaması yapılmış ise sicile yansıtılıp yansıtılmadığı hususunun ilgili tapu müdürlüğünden sorulduktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 02.10.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.