
Esas No: 2020/573
Karar No: 2021/1043
Karar Tarihi: 01.12.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/573 Esas 2021/1043 Karar Sayılı İlamı
T.C. KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KAYSERİ TÜRK MİLLETİ ADINA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/573 Esas
KARAR NO : 2021/1043
HAKİM : ... ...
KATİP : ... ...
DAVACI : ...
VEKİLİ : Av. ...
DAVALI : ...
VEKİLİ : Av. ...
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 31/08/2020
KARAR TARİHİ : 01/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının davalı hakkında başlattığı takibe davalı tarafından itiraz edildiğini, bunun üzerine takibin durmasına karar verildiğini, takibe konu faturalar nedeni ile taraflar arasında ticari ilişki olduğunu, davacının fatura konusu malları teslim etmesine rağmen davalının ödeme yapmadığını, davalının takibe itiraz ettikten sonra 26/08/2019 tarihinde 5000 TL, 27/08/2019 tarihinde 5000 TL, 27/08/2019 tarihinde 20.000 TL ve 04/10/2019 tarihinde dosya kapak hesabı 75.095,98 TL olmasına rağmen 30.309,82 TL olmak üzere toplam 60.309,82 TL sadece ana para borcunu davacıya ödediğini ancak ferileri ödemekten kaçındığını, ana paranın ferileri olan vekalet ücreti, harç ve faiz bedellerini ise halen ödemediğini, arabuluculuğa başvurulmasına rağmen sonuç alınamadığını belirterek ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir kararı verilmesi ile itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın iddiaların kabulünün mümkün olmadığını, dilekçe ekinde sunulan faturadan da anlaşılacağı üzere ilgili faturalarda ödemeye yönelik herhangi bir vade kaydı bulunmadığını, davacı-alacaklı taraf ile davalı arasında malların tesliminin gerçekleştiği sırada ilgili ödeme için vade tarihleri belirlenmiş olup belirlenen tarihlerde de ödemeler davacıya yapılmış olduğunu, davalının anlaşmaya uygun olarak belirlenen vade tarihlerinde ödeme yapmış olması dolayısıyla hukuken sorumlu tutulamayacağını, zira davacı tarafın yapılan ödemeleri herhangi bir ihtirazi kayıt koymadan kabul ettiğini, bu sebeple asıl borcun ödenmesi ile birlikte buna bağlı fer'ilerinde de sona erdiğini, bu nedenle davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, kaldı ki taraflar arasında belirlenen son vade tarihi uyarınca borç bütün taksitleri ile muaccel olmadan davacı tarafın huzurdaki davaya konu icra takibini başlattığını, bunun bile tek başına davacının ne denli haksız ve kötü niyetle hareket ettiğini ortaya koymaya yeterli olduğunu, belirlenen vade tarihlerinde ödenmiş olan borca istinaden yapılan icra takibine davalının itirazının haklı olduğunu belirterek davanın reddi ile tazminata karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davacının Kayseri Genel İcra Dairesi’nin ... sayılı dosyası nedeni ile davalıdan alacaklı olup olmadığı ve alacaklı ise miktarı hususlarına ilişkindir.
Kayseri Genel İcra Dairesi'nin ... sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklının ... Şti. olduğu, borçlunun ... A.Ş olduğu, takibin 60.309,82 TL 15/05/2019 faiz başlangıç tarihli Cari Hesap alacağı, 2.513,18 TL 15/05/2019-01/08/2019 tarihler arasında (%19,5) cari hesap alacağı işlemiş faiz - değişen oranlarda reeskont avans faizi olmak üzere toplam 62.823,00 TL alacak nedeniyle ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun itirazı üzerine İcra Müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Erciyes Vergi Dairesine, Gevher Nesibe Vergi Dairesine, Alanya Vergi Dairesine yazılan müzekkerelere cevap verildiği ilgili evrakların dosya arasına alınmış olduğu görülmüştür.
Davacı vekilinin sunmuş olduğu 31/08/2020 havale tarihli dilekçesinde, dava süresince borçlu şirkete ait taşınmaz ve taşınır malların tamamına devrinin önlenmesi için teminatsız olarak ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz konulmasını talep ettiği, Mahkememizce verilen 02/09/2020 havale tarihli mütefferik kararda davacı vekilinin ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş olduğu görülmüştür.
Bilirkişinin sunmuş olduğu 30/09/2021 havale tarihli raporda özetle; " Davacının davalı hakkında başlatmış olduğu takipler temerrüde düştüğü, takipten önce davalının temerrüde düştüğüne ilişkin bir bilginin dosyada olmadığı, davacının takip tarihinde davalıdan 60.309,82 TL alacaklı olduğu, davalının takip tarihinden sonra ve dava tarihinden önce anapara tutarı olan 60.309,82 TL tutarındaki ödemeyi kısım kısım yaptığı, ancak davalının takip tarihinde temerrüde düşmesi sebebiyle, takip tarihinden kısım kısım yapılan ödeme tarihlerine kadar ticari temerrüt faiz yürütülmesi ve yapılan ödemenin öncelikle faize sayılması gerektiği, yaptığımız hesaplamaya göre dava tarihi itibariyle davacının davalıdan 203,92 TL faiz ve 1.467,78 TL anapara alacağı kaldığı" kanaatine varıldığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27.Hukuk Dairesi’nin 2018/1195 E, 2018/1180 K sayılı kararında “…Yanlar arasında uyuşmazlık, takip nedeniyle icra vekalet ücreti, harç ve takip giderlerine itiraza ilişkindir…..Somut olayda mahkemece miktar belirtmeksizin davalının takibin fer'ilerine yönelik itirazının iptaline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken bilirkişiye yaptırılan kapak hesabı üzerinden miktar ve tutar belirtmek suretiyle itirazın iptaline karar verilmesi ve dava konusunun, icra takibinin fer'i nitelikteki kalemlerine ilişkin olduğu gözetilmeden, kabul edilen tutar üzerinden ayrıca icra inkar tazminatına hükmedilmesi doğru olmamıştır.” Denildiği görülmüştür.( Benzer ilam Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/20126 E, 2018/1165 K )
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, her ne kadar davalı tarafça davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş ise de, takibe konu alacağa ilişkin olarak davacının alacaklı olup olmadığının tespiti yapılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan 30/09/2021 tarihli raporda, davacının davalıdan asıl alacak bedeli yönünden alacaklı olduğu ve takipten sonra asıl alacak bedelinin ödendiğinin belirtilmesi ile davacının davalıyı takipten önce temerrüde düşürdüğüne ilişkin delil sunulmamasından kaynaklı davacı tarafın faiz talebi yerinde görülmemiş ve yine davanın ferilere yönelik olması nedeni ile davacı tarafın icra inkar tazminatı talebi de yerinde görülmeyerek yukarda belirtilen ilam dikkate alınarak davacının asıl alacak yönünden haklılığı gereğince karar verilmesi gerekmiş ve böylece Kayseri Genel İcra Dairesinin ... sayılı dosyasında asıl alacağın takip ferilerine yönelik itirazın faiz talebi dışında iptaline, İcra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile;
1-Kayseri Genel İcra Dairesinin ... sayılı dosyasında asıl alacağın takip ferilerine yönelik itirazın faiz talebi dışında iptaline,
2-İcra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 838,37 TL harçtan başlangıçta peşin olarak yatırılan 54,40 TL peşin harçtan mahsubuyla eksik 783,97 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 54,40 TL peşin harç ve 89,60 TL tedbir harcının toplamı olan 198,40 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan 68,00 TL tebligat ve müzekkere, 600,00 TL bilirkişi ve 40,00 TL posta giderinden oluşan toplam 708,00 TL yargılama giderinden kabul oranına göre hesaplanan 587,66 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 15,60 TL tebligat giderinden oluşan toplam 15,60 TL yargılama giderinden red oranına göre hesaplanan 2,65 TL'nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinden ilgililerine iadesine,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11. Maddesi gereğince davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
10-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11. Maddesi gereğince zorunlu arabuluculuk kapsamında yapıldığı anlaşılan 1.320,00TL'nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.01/12/2021
Katip ...
¸e-imzalıdır
Hakim ...
¸e-imzalıdır
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.