Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı M. H. S.. tarafından borçlu M. C.hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine geçilmiştir. İhtiyati haciz kararı ile başlatılan bu takipte borçlunun annesi C. C. 23.10.2009 tarihinde yapılan haciz sırasında icra kefili olmuş, hazırlanan icra emri 9.11.2009 tarihinde kendisine tebliğ edilmiştir.
Borçlu (icra kefili) C. C.vekilinin mahkemeye başvurusu, okuma yazma bilmeyen müvekkilinin usul ve yasaya aykırı biçimde ve bilgisi dahi olmadan icra kefili yapılması işleminin ve hakkındaki icra takibinin iptali istemine yöneliktir.
HMK.nun 26.maddesi açık hükmüne göre, mahkeme hakimi, tarafların iddia ve müdafaalarıyla bağlı olup, talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremez.
Somut olayda, mahkemece, borçlunun yukarıda özetlenen şikayetinin değerlendirilmesi yerine taraf teşkili sağlanmaksızın ve evrak üzerinde borçlunun emekli maaşına konulan haczin kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir.
Mahkemece borçlunun asıl şikayeti incelenip oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK."nun 366. ve HUMK."nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 03/04/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.