
Esas No: 2016/10091
Karar No: 2017/1405
Karar Tarihi: 07.02.2017
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/10091 Esas 2017/1405 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlunun, takip dosyasında haczedilen ... ili, ... İlçesi, ... Mah.... ada ... parselde kayıtlı 1 nolu taşınmazının İİK"nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi kapsamında haline münasip evi olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılması için şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, taşınmazın borçlunun haline münasip evi olduğundan bahisle şikayetin kabulüne karar verildiği görülmektedir.
Borçlunun, daha önce ipotek tesis ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için, ipoteğin, mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira, zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller.
Somut olayda; 20/09/2013 tarih ve 29234 yevmiye nolu ipotek akit tablosu incelendiğinde, şikayete konu taşınmaz üzerinde alacaklı banka lehine 20/09/2013 tarihli ipotek kurulduğu, alacaklı bankanın 14/12/2015 tarihli cevabi yazısında, söz konusu ipoteğin "açılmış ve açılacak konut finansmanı kredileri, tüketici kredileri ve her türlü krediler nedeniyle doğmuş ve doğacak tüm borçlarının teminatını teşkil etmek üzere" tesis edilmiş olduğu belirtildiğinden taşınmaz üzerindeki ipoteğin zorunlu ipotek olarak kabulüne imkan bulunmamaktadır.
Bu durumda mahkemece, ipoteğin borçlunun serbest iradesi ile her türlü kredi için tesis edildiğinden meskeniyet iddiasında bulunamayacağı dikkate alınarak şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.