
Esas No: 2019/4205
Karar No: 2019/6078
Karar Tarihi: 14.10.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/4205 Esas 2019/6078 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : 5237 sayılı TCK"nın 314/2 maddesi, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri uyarınca hükmedilen hapis cezasına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanıklar müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin yasal şartları oluşmadığından CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
1-Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.10.2009 gün ve 2009/1-85/242 sayılı Kararında açıklandığı üzere; sanıklardan birisinin savunulmasının diğer sanık yönünden savunmada zaafiyet yarattığı durumlarda menfaat uyuşmazlığı bulunduğunun kabulü gerektiği; silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılanan ve ... kullandıkları iddia olunan sanıkların karı koca oldukları, sanık ..."un eşi sanık ..."nın kullandığı telefona da ... yüklediğine dair beyanı gözetildiğinde aynı avukat tarafından savunulması nedeniyle menfaat çatışmasının oluştuğu anlaşılmakla, sanıkların ayrı ayrı müdafiler yerine ortak müdafiler tarafından savunmalarının yapılması suretiyle 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 38/1 ve 5271 sayılı CMK’nın 152. maddelerine aykırı davranılması,
2-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "... iletişim sisteminin ...... silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı"nın kabul edildiği gözetilmekle,
... kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanık ..."ın, ... uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, sanık ..."ın kullandığını beyan ettiği hattına ilişkin ... Tespit ve Değerlendirme Tutanağında yazışma içeriklerinde yer alan......"den de bahsedilmek suretiyle ilgili birimlerden ... tespit ve değerlendirme tutanağının getirtilmesi ve duruşmada sanık ve müdafiisine okunup diyecekleri sorularak yargılamaya devamla bir hüküm kurulması, gerekirken sanığın ... kullanıcısı olduğuna dair yetersiz ... sorgu tutanaklarına dayanılarak eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-Sanık ..."ın temyiz aşamasında gönderdiği dilekçesinde etkin pişmanık hükümlerinden faydalanmak istediğini belirtmiş olması karşısında dilekçenin sanığa okunup TCK"nın 221. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık kurumunun mahiyeti şartları ve sonuçları usulüne uygun anlatılmak suretiyle beyanının alınmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı hükmün CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedeni sanık ..."ın tutuklulukta geçirdiği süre, gözetilerek tutukluluk halinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.