MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
1) Sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... hakkında hükmolunan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a)Mağdur ..."in, sanıkların birlikte kendisine saldırdıklarını, suça sürüklenen çocuk ..."in arkasından beline atlayarak boğazına sarıldığı bu esnada sanık ..."ın da kolundan çektiği ve yaralandığını anlaması üzerine hastaneye gittiğini beyan etmesine göre; fikir ve eylem birliği içerisinde hareket eden sanıklar hakkında TCK’nin 37. maddesi gereğince iştirak hükümlerinin uygulanması gerektiği, sanık ..."ın da ... gibi 5237 sayılı TCK"nin 86/1, 86/3-e, 87/1-d-son maddelerine göre cezalandırılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurularak eksik ceza tayini, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
b)Suça sürüklenen çocuk ... hakkında hüküm kurulurken, 5237 sayılı TCK"nin 86/1, 86/3-e 87/1-d-son maddeleri uyarınca hükmolunan "5 yıl" hapis cezası üzerinden, TCK"nin 31/3. maddesi gereğince (1/3) oranında indirim yapılırken cezanın "3 yıl 4 ay" yerine "2 yıl 6 ay" olarak belirlenmesi, yine bu ceza miktarı üzerinden TCK"nin 62. maddesi gereğince (1/6) oranında indirim yapılırken sonuç cezanın "2 yıl 9 ay 10 gün" yerine "2 yıl 1 ay" olarak hatalı hesaplanması suretiyle sanık hakkında eksik ceza tayini, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
c)Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibareler iptal edilmiş ise de; bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanık ve müdafii ile suça sürüklenen çocuk müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2) Sanık ... hakkında hükmolunan mahkumiyet hükümüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümler iptal edilmiş ise de, bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında hüküm kurulurken, 5237 sayılı TCK"nin 86/2. maddesi uyarınca hükmolunan "6 ay" hapis cezası üzerinden, TCK"nin 86/3-e maddesi gereğince (1/2) oranında artırım yapılırken cezanın "9 ay" yerine "12 ay" olarak belirlenmesi, yine bu ceza miktarı üzerinden TCK"nin 29/1. maddesi gereğince (1/4) oranında indirim yapılırken cezanın "6 ay 22 gün" yerine "9 ay" olarak belirlenmesi ve yine bu ceza miktarı üzerinden TCK"nin 62. maddesi gereğince (1/6) oranında indirim yapıldığında sonuç cezanın "5 ay 18 gün" hapis cezası yerine "7 ay 15 gün" hapis cezası olarak hatalı hesaplanması suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeple, 6723 sayılı Kanunun 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesi gereğince, hüküm fıkrasının TCK"nin 86/3-e maddesinin uygulandığı paragrafından “12 ay” ibaresi çıkartılıp yerine “9 ay” ibaresinin eklenmesi, TCK’nin 29. maddesinin uygulanmasına ilişkin paragrafından “9 ay” ibaresi çıkartılıp yerine “6 ay 22 gün” ibaresinin eklenmesi, TCK’nin 62. maddesinin uygulanmasına ilişkin paragrafından “7 ay 15 gün” ibaresi çıkartılıp yerine “5 ay 18 gün” ibaresinin eklenmesi, diğer kısımlarının aynen bırakılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA; 18.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.