
Esas No: 2016/14513
Karar No: 2018/5669
Karar Tarihi: 25.09.2018
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/14513 Esas 2018/5669 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 08.09.2016 tarih ve 2015/878-2016/536 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirkette davalıların denetim kurulu ve yönetim kurulu üyeliği yaptıklarını, davalıların görev yaptıkları dönem içerisinde şirketi faaliyetleri ile zarara uğrattıklarını, şirket kasasında kaydi para bulunmasına rağmen fiilen paranın bulunmadığını, davalıların gerekli takibi yapmamaları nedeniyle oluşan zarardan sorumlu olduklarını ileri sürerek, şimdilik 10.000,00 TL"nin zararın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; davacı şirketin 23/12/2002 tarihli genel kurulundan önce veya genel kurul tarihinde ..."nın denetçilik görevine aday olduğuna dair herhangi bir yazılı beyana veya başkaca bir evraka rastlanmadığı, 23/12/2002 tarihli genel kurul toplantısına katıldığına dair, gerek genel kurul toplantı tutanağında, gerekse hazirun cetvelinde isim ve imzasının rastlanmadığı, davacı şirketin yönetim kurulu karar defterinde, herhangi bir karar altında isim imzasına rastlamadığı ve yine fiilen denetçilik görevini ifa ettiğine dair herhangi bir belgeye rastlanmadığına, davacı ticari defter ve kayıtlarında davalı ..."ya denetçi ücreti veya başkaca bir ad altında herhangi bir ödemeye rastlanılmadığı gerekçesiyle davanın davalı ... yönünden reddine, kesinleşen hususlarda yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına mahal olmadığına, 25.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.