MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı yüklenici ile imzalanan hizmet sözleşmeleri kapsamında davalı yükleniciye bağlı olarak çalışan dava dışı işçi ... tarafından işçi alacaklarına ilişkin bakanlık aleyhine açılan dava sonucu mahkemece hükmedilen kısım yönünden icra takibi başlatıldığını ve 02.10.2013 tarihinde 9.563,09 TL ödeme yapıldığını, davalı yükleniciye bağlı olarak çalışan dava dışı bir diğer işçi Münevver Avcı tarafından işçi alacaklarına ilişkin bakanlık aleyhine açılan dava sonucu hükmedilen kısım yönünden icra takibi başlatıldığını ve 13.7.2012 tarihinde 13.945,85 TL ödeme yapıldığını, imzalanan sözleşmeler gereğince ödenen bedelden davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek, dava dışı işçi ...’ya ödenen 9.563,09 TL ile dava dışı işçi Münevver Avcı’ya ödenen 13.945,85 TL"nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, toplam 20.564,30 TL alacaktan 8.445,74 TL alacak bölümüne ödeme tarihi olan 02.10.2013 tarihinden, 12.118,56 TL alacak bölümünün ise ödeme tarihi olan 13.07.2012 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin 2,944,64 TL talebinin reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu olayda taraflar arasında asıl işveren- alt işveren ilişkisi mevcut olup dava, asıl işveren davacı İdarenin, davalı yüklenici tarafından çalıştırılan işçilerin açmış olduğu dava ve hükmedilen kısma yönelik başlatılan takipler sonucunda ödenen bedelin alt işveren olan davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, alınan bilirkişi raporu esas alınarak davacının, icra takiplerinin masrafları, icra vekalet ücretleri ile takip tarihinden ödeme tarihine kadar işleyen faizlerin talep edilemeyeceği gerekçesiyle ödenen bedellerden hesaplanan bu kısımlar düşülmek suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Tarafların serbest iradesi ile imzalanan sözleşme hükümleri tarafları bağlayıcı nitelikte olup, sözleşme hükümleri uyarınca davalı, dava dışı işçilere ödenen tüm işçilik haklarından sorumludur. Bu durumda, davalı sadece iş mahkemesince hükmedilen miktardan değil davacının bu alacak nedeniyle dava dışı işçilere yaptığı vekalet ücreti ve yargılama giderleri ile ilgili diğer ödemelerin tamamından sorumludur. Hal böyle olunca, davalının yapılan ödemelerin tümünden sorumlu olduğu kabul edilerek, buna göre değerlendirme yapılıp hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.