Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/14392
Karar No: 2018/5734
Karar Tarihi: ...09.2018

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/14392 Esas 2018/5734 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/14392 E.  ,  2018/5734 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada ... .... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 28/04/2016 tarih ve 2014/7-2016/87 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili şirketin "..." esas ibareli tanınmış markanın sahibi olduğunu, davalının, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki "..." ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı ...’ne başvuruda bulunduğunu, 2011/26052 kod numarasını alan başvurunun ilanı üzerine müvekkili tarafından Markalar Dairesi Başkanlığına itirazda bulunulduğunu, ancak itirazın yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak ... tarafından reddedildiğini, markalar arasında ilk bakışta dahi anlaşılan bir iltibas olduğunu, ... markasının sektörün tanınmış markalarından biri olduğunu, ... tarafından ... markanın tanınmış marka olarak ilan edildiğini, her iki markanın benzer sektörlerde faaliyet gösterdiğini, ... markasının tescilinin karıştırma ihtimali yaratacağını, davalının ... markasını tescil ettirerek ... markasından haksız şekilde yaralanmaya çalıştığını, davalının tüm sınıflar için başvuruda bulunduğunu, bunun kötü niyeti gösterdiğini ileri sürerek ... kararının iptaline, tescili halinde markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili, kurum kararının hukuka uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davalı şirket vekili, müvekkilinin tescilli çok sayıda ... markasının sahibi olduğunu, ... ibaresi dışındaki ... ve ... ibarelerinin ise birbirinden fonetik ve anlamsal açıdan farklı olduğunu, markaların karıştırılma ihtimali bulunmadığı savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, ... ibareli davalı markası ile ... ibareli davacı markalarının 556 sayılı KHK’nın 8/1-b bendi anlamında iltibasa yol açacak kadar benzer olduğu, aynı/aynı tür veya benzer mal ./..
    veya hizmetler üzerinde kullanılması halinde karıştırma ihtimalinin kaçınılmaz olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile ... ... kararının ... ve .... sınıflara dahil emtialar yönünden iptaline, 2011/26052 sayılı markanın ... ve .... sınıflara dahil emtialar yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili ve davalı ... vekili temyiz etmiştir.
    1- Dava, ... ... kararının iptali istemine ilişkindir.
    Türkiye Cumhuriyeti Anayasası yargılamanın açıklığı ilkesini kabul etmiştir. Gerek mülga 1086 sayılı HUMK 382 ve devamı maddelerinde gerekse yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK"nın 294 ve devamı maddelerinde hükmün nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca hükme bağlanmıştır. Yargılamanın açık bir şekilde yapılması ve tesis edilen hükmün açıkça belirtilmesi ilke olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle hükmün açık, anlaşılır ve şüpheye yer vermeyecek şekilde infazı kabil olarak kurulması gerekir. Aksi halde, yargılamanın açıklığı ilkesi dolayısıyla kamu vicdanı zedelenmiş ve mahkeme kararlarına duyulan güven sarsılmış olacaktır. Kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki olmaması gerektiği gibi gerekçe ile hüküm fıkrası arasında da çelişki bulunmaması yasal bir zorunluluk olup, kararların bu hususlara aykırı oluşturulması mahkeme kararlarına duyulan güveni sarsacağı gibi verilen kararların hukuki denetiminin yapılmasını da olanaksız kılmaktadır.
    Somut olayda, davalı şirketin “...” ibareli marka başvurusunun ... Mal ve Hizmetler Sınıflandırma Listesine göre ..., 16, ...,20, ..., 35 ve 37. sınıflar hariç 1-45.Sınıf mal ve hizmetleri kapsadığı, davacı tarafın ise daha önceden 4, 11, ..., ..., ... ve 39. sınıflar hariç 1-45 sınıf mal ve hizmetlerde tescilli “...” ibareli markasının bulunduğu, davacı tarafın marka başvurusuna yönelik itirazının, ... ... tarafından reddi üzerine davacı tarafça eldeki ... kararının iptali ve hükümsüzlük davasının açıldığı anlaşılmaktadır.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamına sunulan bilirkişi raporunda davalının ... ibareli marka başvurusunun tescil edilmek istendiği sınıflar değerlendirilerek ...,... ve 36.sınıflar dışındaki tüm mal ve hizmetler için iltibas tehlikesinin bulunduğu, ayrıca davalının önceki tarihli markasından kaynaklı olarak 11.sınıf mallar yönünden müktesep hakkının mevcut olduğu belirtilmiştir. Tarafların bilirkişi raporuna itirazları üzerine sunulan ek raporda ise kök rapordan farklı olarak .... ve ....sınıflara dahil mal ve hizmetler yönünden de benzerlik bulunduğu, sadece 36.sınıf hizmetler yönünden karıştırılma ihtimalinin olmadığı, kök rapordaki müktesep hakka ilişkin tespitlerinin ise değişmediği belirtilmiştir.
    Mahkemece, gerekçeli kararın 6.sayfasının ikinci paragrafında 02/01, 09/..., .../11, ..., ..., ve 36.sınıf mal ve hizmetlerin davacı markası kapsamındaki mal ve hizmetlerden farklı olduğu, diğer mal ve hizmetlerin aynı veya aynı tür olduğu ve iltibas riskinin bulunduğu zikredilmekle birlikte, hüküm fıkrasında bu gerekçeye uygun olarak, anılan mal ve hizmetler yönünden davanın reddine, tescil kapsamındaki sair tüm mal ve hizmetler yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, hüküm fıkrasında sadece .... ve ....sınıf mallar yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturmuştur.
    Mahkemece ayrıca, 02/01, 09/..., .../11 ve .../02 alt grup mallar yönünden gerekçeli kararın 6.sayfasının ikinci paragrafında, bu malların davacı markası kapsamındaki mallardan farklı olduğu söylenirken, bir alt paragrafta davacı markası kapsamındaki mallarla benzer mallar olduğu söylenilmek suretiyle, gerekçenin kendi içerisinde çelişkiye düşüldüğü görülmektedir. Anılan nedenlerle mahkeme hükmünün, gerekçe – hüküm çelişkisi nedeniyle re’sen davacı vekili ile davalı ... yararına bozulmasına karar verilmiştir.
    ...- Öte yandan, kabule göre de; Mahkemece ... Mal ve Hizmetler Sınıflandırma Listesindeki mal ve hizmetlerin birbirleriyle benzer veya ilişkilendirilecek nitelikte olup olmadığı hususu hakimlik mesleğinin dışında, teknik uzmanlık gerektiren bir husus olduğu kabul edilerek bilirkişi heyetinden rapor alınmasına rağmen, gerekçe gösterilmeksizin ve karar yerinde tartışılmaksızın bilirkişi heyetinin ek raporunda yer alan görüşlerin aksine karar verilmesi de doğru olmamıştır. Bunun yanında, mevcut bilirkişi raporu mahkemenin ve tarafların kontrolüne de elverişli değildir.
    O halde mahkemece, konusunda uzman yeni bir bilirkişi heyetinden kontrol ve denetime elverişli yeni bir rapor alınarak ihtilafın değerlendirilmesi, varsa çelişkilerin giderilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, anılan niteliklerden yoksun bilirkişi rapora istinaden karar verilmesi de doğru görülmemiş ve hükmün re’sen davacı vekili ile davalı ... yararına bozulması gerekmiştir.
    ...-Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin ve davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) ve (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ile davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın bu taraflar yararına BOZULMASINA, (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle mümeyyiz tarafların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı ..."den alınmasına, .../09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.














    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi