
Esas No: 2019/5778
Karar No: 2019/15110
Karar Tarihi: 02.12.2019
Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2019/5778 Esas 2019/15110 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanıklar hakkında hırsızlık suçundan verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü;
I- Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz isteminin incelenmesinde;
Yüzüne karşı 30/04/2015 tarihinde tefhim edilen hükmü 1412 sayılı CMUK"nın 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık süre geçtikten sonra 24/11/2016 tarihinde temyiz eden sanık ..."nün temyiz isteminin aynı Kanun"un 317. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
II- Sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik o yer Cumhuriyet Savcısı"nın temyiz isteminin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Şikayetçinin inşaat alanına bıraktığı inşaat malzemelerinin sanıklar tarafından çalınması şeklindeki eylemin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 142/1-e maddesine konu hırsızlık suçunu oluşturmasına rağmen aynı Kanun"un 141/1 maddesi uyarınca cezalandırılmaları sonucu sanıklar hakkında yazılı şekilde eksik ceza tayini,
2- 5237 sayılı TCK"nun "Adalet ve Kanun Önünde Eşitlik İlkesi" başlıklı 3. maddesinin 1. fıkrasındaki "Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur." biçimindeki hüküm ile de işlenen fiil ile hükmolunan ceza ve güvenlik tedbirleri arasında "orantı" bulunması gerektiği vurgulanmıştır. Bu açıklamalar doğrultusunda, somut olayda şikayetçinin 02/02/2014 tarihli kolluk ifadesinde suça konu eşyanın toplam değerinin 26.000,00 TL olduğunu beyan ettiği anlaşılmakla, suça konu eşyanın değerinin araştırılarak sanıkların hukuki durumlarının tayini gerekirken eksik kovuşturma ile sanıkların alt sınırdan cezalandırılmasına karar verilmesi,
Kabule ve uygulamaya göre de;
3- Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bentler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nun 141/1. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nun 7/2. maddesinin "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur." hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanun"un 35. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nun 254. maddesi uyarınca aynı Kanun"un 253. maddesinde belirtilen esas ve usule göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısı"nın temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görüldüğünden, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 02/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.