
Esas No: 2014/1967
Karar No: 2014/5638
Karar Tarihi: 11.03.2014
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2014/1967 Esas 2014/5638 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine, 11.03.2014 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Davacı işe iade kararının keşinleşmesinden sonra süresi içinde işverene işe başlamak için başvuruda bulunduğunu, davalı işverence işe davet edilip işe başlatıldığını, ancak boş bir odaya alınıp iş verilmediğini, bilgisayar şifresinin açılmadığını, yemek kartının yüklenmediğini, satış için müşterilerinin devredilmediğini, daha önce imzalamadığı için işvereninin iş akdinin feshine konu ettiği iş koşullarını değiştiren ve cezai şart koşulu bulunan “Rekabet Yasağına İlişkin Sözleşme”nin işverence imzalanmasının istendiğini, bu sözleşmeyi imzalamayı kabul etmediği için yeniden iş akdinin feshedildiğini böylece yargı kararının uygulanmadığını bildirerek manevi tazminat talep etmiştir.
Mahkeme kararlarının uygulanması bir hukuk devletinde o kadar önemlidirki, mahkeme kararının yerine getirilmemesi kanuna aykırı davranıştan daha ağır bir kusur olarak kabul edilmektedir. Yargı kararını yerine getirmeme hukuka aykırı bir eylemdir. Bu hukuka aykırılık bilinerek ve yerine getirilmesi istendiği halde hukuka uygun gerekçe gösterilmeden bundan kaçınılması yurttaşların “hak arama özgürlüğünün” öngörülerek kısıtlandığını ortaya koyar.
Öte yandan iş sözleşmesinin feshinden sonra, feshin geçersizliği halinde, işçinin fesihten önceki görevine başlatılması ve bu görevi ile ilgili araç ve malzemenin verilmesi gerekir. Aksi halde gerçek anlamda işe başlatılmadan sözedilmeyecektir.
Feshin geçersizliğine ve işe iadeye ilişkin kesinleşen mahkeme kararı ile işverene iki seçenek tanınır; süresi içinde işe başlatılmasını talep eden işçiyi bir ay içinde işe başlatmak veya bir ay içinde işe başlatılmama halinde mahkemece belirlenen işe başlatmama tazminatını ödemek.
Somut olayda davalı işveren işe başlatmama tazminatını ödememek amacıyla kesinleşen mahkeme kararını dolanmak kastıyla süresi içinde işe başlatılmasını talep eden davacı işçiyi işe başlaması için davet etmiş, ancak işçi boş bir odaya alınarak iş verilmemiş, bilgisayar şifresi açılmamış, yemek kartı yüklenmemiş, müşterileri devredilmemiştir. Davacı işçi gerçekte fiilen işe başlatılmadığı gibi işe iade davasına konu olayda imzalatılmak istenen “Rekabet Yasağına İlişkin Sözleşme”yi imzalaması için davacıya baskı uygulanmış, davacının sözleşmeyi imzalamaması üzerine iş akdi feshedilmiştir.
Davalı işverenin mahkeme kararının sonuçlarını bertaraf etmek amacıyla yaptığı eylemler hukuka aykırı olup davacının şahsi menfaatleri ihlal edildiğinden ihlalin ve kusurun özel ağırlığına göre manevi tazminat verilmelidir. İşe başlatmama tazminatı süresi içinde işe başlatılması için başvuran işçiyi bir ay içinde işe başlatmamanın müeyyidesi olup davalı işverenin mahkeme kararının sonuçlarını bertaraf etmek amacıyla işlediği davacının kişilik haklarını zedeleyen hukuka aykırı eylemi davacıya işe başlatmama tazminatı yanında ayrıca manevi tazminat ödenmesini de gerektirir.
Sayın Çoğunluğun mahkemenin manevi tazminat isteminin reddine ilişkin kararının onanmasına ilişkin kararına bu nedenle katılmıyorum.