(Kapatılan) 7. Hukuk Dairesi 2014/2546 E. , 2014/5663 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından daha önce de feshedildiğini, yapılan yargılama neticesinde işe iadesine karar verildiğini, davalı idarenin iş akdinin askıya alınmasına neden olan gerekçesinin hukuka aykırı olduğu yönünden kesinleşmiş bir mahkeme kararı var iken tekrar aynı gerekçeye dayanılarak işlem yapılmasını anlamanın olanaksız ve imkansız olduğunu, davacının çalışmasının geçici işçi statüsünde olmadığını ve dolayısıyla 5620 sayılı Yasa kapsamına dahil edilemeyeceğini, bu nedenle idarenin işleminin hukuka ve yasaya aykırı olduğunu, iş aktinin askıya alınması kavramının davacının iş sözleşmesinin feshi anlamına geldiğini belirterek feshin geçersizliğinin tespitine, işe iadesine, işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücreti ve diğer haklara karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davacının kurumda geçici işçi statüsünde çalıştığını, 2006 yılı içerisinde 180 günden daha az çalışması sebebiyle ... Bakanlığınca davacıya ve aynı şartlarda çalıştırılan diğer işçilere norm kadro esaslarına göre daimi işçi statüsünde çalıştırılmalarına imkan tanınmamış olup bu durumun kamu kurumu olan davalı kurumu da bağladığını, vize edilen ve yasa hükümlerince çalıştırılabilecek 4 kişi dışında kalan ve davacının da içinde bulunduğu bir kısım geçici işçinin ise gerek anılan yasa hükümlerince gerekse de bordro düzenleme yani ödeme yapabilme imkanının bulunmaması sebebiyle iş sözleşmelerinin askıya alınmak zorunda kalındığını, iş aktini tabi olduğu yasal mevzuattan kaynaklanan zorunluluklar sebebiyle askıya almak zoruda kaldığını, kaldı ki işe iade davasının açılabilmesi için geçersiz bir fesih söz konusu olması gerektiği, kurum tarafından bir fesih işlemi değil askıya alma söz konusu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacının ....12.2012 tarihli askıya alma işlemini davaya konu ettiğini, buna karşılık davacının iş aktinin feshine yönelik irade beyanının ....03.2013 tarihinde yapıldığını, davanın erken açıldığını, iş akdinin ....12.2012 tarihi itibariyle askıya alınmasına ilişkin yazının fesih niteliğinde olmadığı, davalı işverenin kuruma verdiği işten ayrılış bildirgesinde işten ayrılış nedeni olarak iş akdinin askıya alınmasını gösterdiği, bu işlemin feshe tahvil edilemeyeceği gerekçesiyle şartları oluşmayan davanın reddine karar verilmiştir.
Mevsimlik iş sözleşmesi ile çalışan işçiler, 4857 sayılı Kanunun ... inci ve devamı maddelerinde düzenlenen feshin geçerli sebebe dayandırılması, sözleşmenin feshinde usul, fesih bildirimine itiraz ve usulü ile geçersiz sebeple yapılan feshin sonuçları hükümlerinden yararlanırlar. Buna göre mevsimlik işçinin, belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışması, işyerindeki kıdeminin altı aydan fazla olması, işveren vekili olmaması ve işyerinde otuz ve daha fazla işçi çalışması halinde, iş güvencesi olarak belirtilen bu hükümlerden yararlanacaktır. İşveren mevsimlik işçinin iş sözleşmesini, ister fiilen çalışılan dönem, ister askıdaki dönemde olsun, geçerli neden olmadan feshedemeyecektir. Bir başka anlatımla işveren fesih bildirimini yazılı olarak yapmak ve geçerli fesih nedenini açıkça belirtmek zorundadır. İşçinin, mevsim bitiminde iş sözleşmesinin askıya alınması nedeni ile feshin geçersizliğini ileri sürerek işe iade isteminde bulunması mümkün değildir. Zira iş sözleşmesi feshedilmemiş, yeni mevsim başına kadar askıya alınmıştır. Bu olguyu, 4857 sayılı Yasanın 29 uncu maddesinin yedinci fıkrasındaki düzenleme de doğrulamaktadır. Değinilen fıkra hükmü gereğince, mevsim sonu toplu işten çıkarmalarda, toplu işçi çıkarmaya ilişkin hükümlerin uygulanmaması, iş sözleşmesinin feshedilmediği gerekçesine dayanmaktadır.
Davacının kurum tarafından iş sözleşmesi ilk olarak 01.02.2007 tarihinde feshedilmiş olup davacı işçinin açmış olduğu işe iade davasının ... Asliye Hukuk Mahkemesince (İş Mahkemesi Sıfatıyla) 08.05.2008 tarih ve 2007/396 E-2008/226 K sayılı işe iade kararının davalı kurum tarafından temyiz edilmesi üzerineYargıtay ....Hukuk Dairesince ....05.2010 tarih ve 2009/20393 E-2010/13433 K sayılı kararı ile onanarak kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davalı işveren, yukarıda belirtilen Yargıtay ... Hukuk Dairesi kararına istinaden davacı ile 07.07.2010 imza tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesini imzalamıştır.
Davacının iş sözleşmesinin ilk olarak feshedildiği 01.02.2007 tarihinden sonra ....01.2008 tarihli ... ... Güvenlik Bakanlığı Türkiye İş Kurumu ... İl Müdürlüğünün yazısı uyarınca davalı kurumda, 5620 sayılı Yasa uyarınca 247 işçiden 1 kişinin eski hükümlü, ... kişinin özürlü ve 223 kişinin normal olmak üzere 229 işçinin sürekli işçi kadrosuna, ... kişi özürlü, 4 kişi hükümlü ve ... kişi de normal olmak üzere ... kişinin ise geçici işçi olarak tescil işlemlerinin yapıldığı belirtilmiş ve ekinde geçici işçi olarak tescil edilen ... kişilik liste sunulmuştur. Geçici işçi olarak tescil edildiği belirtilen ve listede isimleri olduğu görülen ... ... ve .... .... isimli işçilerin iş sözleşmelerinin davalı kurum tarafından davacıya 02.01.2013 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılan ....12.2012 tarihli yazı ile askıya alındığının belirtildiği, bunun üzerine adı geçen işçilerin açmış oldukları işe iade davalarında yapılan yargılama sonucunda işe iadelerine karar verildiği, davalı kurum tarafından temyiz edilmesi üzerine de Dairemizce kararların onandığı görülmüştür. (Bknz.Yargıtay ....HD, 06.11.2013 tarih ve 2013/24336 E-2013/18464 K; aynı tarih ve 2013/24338 E-2013/18465 K sayılı kararları)
Yine davacıya ait şahsi dosya içerisinde 2012 yılı iznine mahsuben yıllık izin talebinde bulunulduğu ve kurum tarafından da davacının bu talebinin uygun görüldüğü de anlaşılmıştır.
Hizmet cetveli incelendiğinde de görüldüğü üzere davacının 2004 yılında 288 gün, 2005 yılında 242 gün, 2006 yılında ise 142 gün prim ödeme kaydı olduğu, işe iade kararından sonra 07.07.2010 tarihinde davalı işyerinde tekrar işe girişi olup 2011 yılında 360 gün, 2012 yılında da 360 gün karşılığı prim ödeme kaydı olduğu görülmüştür.
Bu delil durumu karşısında davacının 5620 sayılı Yasa uyarınca geçici işçi statüsünde olduğu ya da mevsimlik bir iş sözleşmesi ile çalıştığı söylenemez. Dolayısıyla davacının işe iade kararı üzerine tekrar davalı işyerinde çalışmaya başladığı dönem yönünden çalışmasının kesintisiz ve aralıksız sürdüğü sonucuna varılmıştır. Hal böyle olunca iş sözleşmesinin askıya alınma işleminin dayanağının bulunmadığı gibi davacının da bu işlemi kabul etmediği görülmekle davalı işveren tarafından yapılan askıya alma işleminin eylemli bir fesih iradesi olduğu kabul edilmelidir. Işverenin fesih iradesi ....12.2012 tarihinde doğmuş ve davacıya 02.01.2013 tarihinde ulaşmış olduğuna göre 1 aylık yasal süre içerisinde açılmıştır. Davalı işveren tarafnıdan iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshedildiği ispat edilemediğine göre davacının işe iadesine karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi hatalıdır.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun"un .... maddesinin .... fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen sebeplerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE,
...Davacının kanuni sürede işe başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının işçinin dört aylık ücreti olarak belirlenmesine,
4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine,
...-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 25,... TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 24,... TL harcın mahsubuyla bakiye 0.90 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazine"ye gelir kaydına,
...-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T.’ye göre 1.500,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
...-Davacı tarafından yapılan 431,... TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
...-Taraflarca yatırılan gider ve delil avanslarından artan kısmın ilgilisine iadesine,
...-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 11.03.2014 tarihinde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.