
Esas No: 2019/834
Karar No: 2021/933
Karar Tarihi: 24.11.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/834 Esas 2021/933 Karar Sayılı İlamı
T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/834
KARAR NO : 2021/933
BAŞKAN : ...
ÜYE : ...
ÜYE : ...
KATİP :...
DAVACI : ...
VEKİLİ : ...
DAVALILAR : ...
...
VEKİLİ : ...
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :...
KARAR TARİHİ :...
KAR. YAZIM TARİHİ : ...
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İddia ve savunmaların özeti;
Davacı vekili mahkememize verdiği ... tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın ... Şubesi ile davalı borçlu ... Ürünleri San. ve Tic. A.Ş. ile Kredi Genel Sözleşmeleri akdedildiği ve ticari krediler kullandırıldığını, davalı ...'ın ise sözleşmeleri müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, borçtan sorumlu olduğunu, borçluların borcunu ödememesi ve sözleşmeye riayet etmemesi üzerine ihtarname çekilerek hesabın kat edildiğini, borçlular hakkında Samsun İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, davalıların Samsun İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasına yaptığı tüm itirazların iptaline, takibin devamına, dava konusu alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini mahkememizden talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili mahkememize verdiği ... tarihli cevap dilekçesinde özetle; yetki yönünden itiraz ettiklerini, mahkemenin yetkisizliğine karar verilerek dosyanın yetkili İstanbul Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini talep ettiklerini, genel yetkili mahkemenin davalının ikametgahı mahkemesi olduğunu, davacının ve davalıların adreslerinin Samsun Adliyesi yargı çevresi dışında olduğunu, icra takibine itiraz edilmemesinin itirazın iptali davasında yetki itirazında bulunulmasına ve bu itirazın değerlendirilmesine engel teşkil etmeyeceğini, uzayan cevap süresinde yetki itirazı ve diğer ilk itirazların ileri sürülebilmesinin mümkün olduğunu, geçerli bir kefalet sözleşmesi bulunmadığını, davacının müvekkilleri hakkındaki icra takibi başlatma hakkının bulunmadığını belirterek, her türlü hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla, öncelikle yetkisizlik karar verilerek dosyanın yetkili İstanbul Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine, davanın esastan reddine, davacının %20'den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini savunmuştur.
Davacı vekili mahkememize verdiği ... tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle; işbu itirazın iptalinde Samsun Mahkemeleri, davalı borçlular hakkında yapılan icra takibinde Samsun İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, kefalet sözleşmesinin geçerli olup davalı kefil ...'ın takip ve dava konusu borcun tamamından sorumlu olduğunu, icra takibinde ve işbu davada talep edilen borcun sözleşme ve yasal mevzuata uygun olarak talep edildiğini, cevap dilekçesini kabul etmediklerini belirterek, davalıların Samsun İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasına yaptığı tüm itirazların iptaline, takibin devamına, dava konusu alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili ... tarihli cevap dilekçesini ıslah dilekçesiyle; kefalet sözleşmesindeki miktar, süre, teselsül vs.ibarelerinin hiçbirinin müvekkilleri eli ürünü olmadığını, sözleşmedeki imzalarında müvekkiline ait bulunmadığını ileri sürmüştür.
Toplanan deliller.
Arabuluculuk son tutanağı aslı, ... tarihli Genel Kredi Sözleşmesi örneği, ... ...Noterliği'nin ... tarihli ... yevmiye nolu ihtarnamenin tebliğ şerhli örneği, ödeme planı, faiz oranları, ticaret sicil gazetesi suretleri, ticaret sicil kayıtları, Samsun İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyası, bankacı bilirkişi ...'dan alınan ... tarihli rapor, davalı ...'ın imzasının bulunduğu ... tarihli işyeri bildirgesi aslı, ... İlçe Nüfus Müdürlüğünün ... tarihli kimlik kartı başvuru belgesi, ... Ticaret Sicil Müdürlüğünden celp edilen ... tarihli toplantı hazirun listesi, Vakıfbank'ın ... sıra nolu KGS aslı, Halkbank'ın bankacılık hizmetleri sözleşmesi aslı, İş Bankası'nın GNGKS aslı, davalı ...'ın ... hastanesindeki tedavi evrakları ve tüm dosya kapsamı.
Delilerin tartışılması, değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava, bankacılık işlemine dayalı ilamsız takibe itirazın iptaline ilişkindir. Tüm dosya kapsamından; davacı banka ile davalı şirket arasında akdedilen kredi sözleşmesini davalı ...'ın müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, kredi geri ödemelerin aksaması üzerine ... ... tarih ... yevmiye nolu ihtarnamesi ile hesabın kat edilerek davalılar aleyhine Samsun İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığı, davalılara gönderilen ödeme emrinin 11/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalılar vekilinin 12/11/2019 tarihli dilekçeleriyle takibe itiraz ederek durdurduğu, itirazın yasal 1 haftalık süresinde yapıldığı, davacı tarafın ise itirazın iptalini sağlamak için süresi içinde işbu davayı açtığı anlaşılmıştır.
Takip dayanağı olarak T.Vakıflar Bankası T.A.O. ... Şubesinden kullanılan kredilerin gösterildiği, dosya kapsamından kredilerin dayanağının ... tarihli, 10.000.000,00 TL bedelli, davalı şirketin asıl borçlu, davalı ...'ın ise müşterek borçlu müteselsil kefil olduğu sözleşme olduğu tespit edilmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesiyle ve cevap dilekçesini ıslah ettiği 07/10/2020 tarihli dilekçesiyle bir takım usulü itirazlarda bulunmuş olmakla öncelikle bu itirazların değerlendirilmesi gerekmektedir.
Yetki ilk itirazına ilişkin değerlendirme: dava dilekçesi davalılara 30/12/2019 tarihinde tebliğ edilmiş, süresi içerisinde cevap süresinin uzatılmasına ilişkin talep üzerine 13/01/2020 tarihli ara karar ile cevap süresi 2 hafta uzatılmış, 27/01/2020 tarihli dilekçeyle yetki ilk itirazında bulunulmuş olup, yasal süre içerisinde olduğu görülmektedir. HMK'nun 17 vd.maddelerinde yetki sözleşmesi ve şartları düzenlenmiş olup, takip dayanağı sözleşmenin 19.maddesinde Samsun İcra Dairesi ve Mahkemelerinin yetkisi kabul edilmiştir. Davacı banka ile davalı şirket arasında yapılan yetki sözleşmesi HMK 17 vd.maddelerine göre geçerli olup, kredinin ticari nitelikte olması ve TTK 7/2 maddesindeki teselsül karinesi nazara alındığında yetki sözleşmesinin diğer davalı kefil yönünden de bağlayıcı olduğu anlaşılmakla her iki davalıların yetki ilk itirazlarının reddi gerekmiştir.
Kredi sözleşmesinin geçerliliğine ilişkin değerlendirme; davanın dayanağı ... tarihli GKS'de gerek davalı şirketin gerekse kefil olarak davalı ...'ın imzasının bulunduğu, sözleşmenin tamamının TBK 20 vd.maddelerinde düzenlenen genel işlem koşullarına aykırılık teşkil etmediği anlaşılmakla bu yöne ilişkin itirazlar yerinde görülmemiştir.
Kefalet sözleşmesinin şekil şartları TBK 583 vd.maddelerinde düzenlenmiş olup, buna göre sözleşmenin yazılı şekilde yapılması, kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihinin belirtilmesi ve kefaletin müteselsil olması durumunda bu ibarenin de yer alması ve tüm bu hususların kefilin el yazısıyla yazılmış olması gerekmektedir. İncelenen ... tarihli GKS'nin 38.sayfasında TBK 583 vd.maddelerinde gösterilen şekil şartlarının tamamının mevcut olduğu tespit edilmekle şekil şartları yönünden geçerli bir kefalet sözleşmesinin bulunduğu görülmektedir.
TBK'nun 584.maddesinde kefalet sözleşmesinin geçerliliği yönünden yukarıdaki şartların yanında eş rızası da aranmaktadır. Ancak aynı maddenin 3.fıkrası gereği davalı ...'ın asıl borçlu şirketin ortağı olduğu görülmekle eş rızasının gerekmediği anlaşılmış, böylece kefalet sözleşmesinin tüm şekil şartlarını taşıdığı tespit edilmekle bu yöne ilişkin itirazlar yerinde görülmemiştir.
Davalı vekili kefalet sözleşmesindeki yazı ve imzalarında müvekkil eli ürünü olmadığını ileri sürmüş, bu yönden inceleme yapılması gerekmiştir. HMK'nun Sahtecilik İncelemesi başlıklı 211/2 maddesine göre hakim sahtecilik konusunda başka bir incelemeye gerek duymadan karar verebilecek durumda ise gerekçesini açıkça belirtmek suretiyle senedin sahteliği hakkında bir karar verir. İsticvap için mahkemeye davet edilen taraf belirtilen günde hazır bulunmadığı taktirde inkar etmiş olduğu belgedeki yazı ve imzayı ikrar etmiş sayılır.
Mahkememizce HMK 211.maddesi uyarınca sıralı şekilde inceleme yapılması yoluna gidilmiştir. Davacı ...'ın kefalet sözleşmesindeki yazı ve imzalarının teknik bilirkişi incelemesi yaptırılmadan bu kişiye ait olup olmadığı hususunda mahkeme hakimince bir karar verilmesi mümkün olmadığından, isticvabı ile yazı ve imza örneklerinin alınmasına karar verilmiş, bu amaçla yerleşim yerinin bulunduğu İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerine talimatlar yazılmış, HMK 211/2 maddesi gereği ihtaratlı davetiyeler çıkarılmış, ancak yazılan talimatlara her seferinde tıbbi raporlar sunulmuş, yazı ve imza örneği verilmemiş, mahkememizce en son bizzat evinde yazı ve imza örneği alınması yönünde talimat yazılmış, davacı vekili 10/10/2021 tarihli dilekçesiyle imza ve yazıya ilişkin itirazlarından vazgeçtiklerini bildirerek yargılamaya bu şekilde devam edilmesini talep etmiş, böylece kefalet sözleşmesinde inkar edilmiş olan yazı ve imzanın davalı ...'a ait olduğunun ikrar edilmiş olduğunun kabulü gerekmiştir.
Esasa ilişkin değerlendirme; mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu bankacı bilirkişi ... tarafından düzenlenen ... tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı banka şubesi ile davalı şirket arasında 10.000.000,00 TL bedelli GKS imzalandığı, davalı ...'ın sözleşmede müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzasının mevcut olduğu, kefalet limitinin 10.000.000,00 TL olarak belirlendiği, kredi hesaplarının ... ....Noterliğinin .... tarih ... yevmiye nolu ihtarnamesi ile 06/08/2019 tarihi itibariyle kat edildiği, ihtarnamenin asıl borçlu şirkete ve davalı ...'a 15/08/2019 tarihinde tebliğ edildiği, verilen 1 günlük ödeme süresine göre asıl borçlu şirketin ve kefil ...'ın 17/08/2019 tarihinde temerrütlerinin gerçekleştiği, ödeme planına göre akdi faiz oranının %24,96 olduğu, sözleşme hükümleri ve faiz genelgeleri nazara alınarak temerrüt faiz oranının ise %39 olduğu tespit edilmiştir.
Bankacı bilirkişi ... tarafından yukarıdaki verilere göre hazırlanan ... tarihli bilirkişi raporunda; öncelikle asıl borçlu şirket yönünden alacağın tespiti yapılmış, davalı kefil yönünden kefalet limitine göre değerlendirmede bulunulmuştur. Buna göre öncelikle 19/12/2008 yapılandırma tarihi itibariyle toplam alacak miktarı 4.618.658,05 TL olarak tespit edilmiş, hiçbir taksidin ödenmediği görülmekle bu bedele yapılandırma tarihinden 06/08/2019 tarihli ihtarname ile hesabın kat tarihine kadar %24,96 akdi faiz uygulanarak ihtarname tarihi itibariyle alacak miktarı toplam 5.392.006,19 TL bulunmuş, kat tarihinden 17/08/2019 temerrüt tarihine kadar asıl alacağa %24,96 akdi faiz uygulanmak suretiyle temerrüt tarihi itibariyle toplam alacak 5.428.992,39 TL tespit edilmiş, temerrüt tarihinden 04/11/2019 takip tarihine kadar ise %39 temerrüt faizi uygulanarak takip tarihi itibariyle toplam alacak 5.916.855,21 TL tespit edilmiş, ancak taleple bağlılık değerlendirilerek fazla hesaplanan işlemiş temerrüt faizi ve BSMV takip miktarı kadar alınmak suretiyle toplam alacak 5.911.867,34 TL belirlenmiş, davalı kefil ...'ın kefalet limitinin 10.000.000,00 TL olması karşısında tespit edilen toplam alacaktan davalı kefilin de sorumlu olması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Davacı vekili bilirkişi raporuna karşı faiz oranları yönünden itiraz etmiş ise de, akdi faiz oranının taraflarca imzalanan sözleşme sonrası yapılan ödeme planına göre, temerrüt faiz oranının ise sözleşme hükümlerine ve faiz genelgelerine göre belirlenmesi ve takip talebinde de bu oranın talep edilmesi sebebiyle de itirazlar yerinde görülmemiştir.
Davalı vekili de bilirkişi raporuna itiraz etmiş ise de, itirazın tamamen yüzeysel olup somut hiçbir hususu ihtiva etmediği anlaşılmış, bilirkişi raporu yasal ve yeterli bulunmuştur.
Kabul edilen toplam alacağın ihtar masrafı dışındaki kısmı likit kabul edilmekle %20'si oranında icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş, reddedilen kısım yönünden davacı bankanın haksız olmakla birlikte kötüniyetli olduğu sabit olmadığından davalı tarafın kötüniyet tazminat talebi yerinde görülmemiştir.
6325 sayılı kanunun 18/A-11 maddesi gereği dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulması dava şartı olduğundan davacı banka tarafından arabuluculuk başvurusu yapılmış davalıların vekili aracılığı ile arabuluculuk görüşmelerine katıldığı anlaşılmış olmakla tespit edilen arabuluculuk ücretinin de yargılama gideri olarak davalılardan tahsiline karar vermek gerekmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, 5.428.992,39 TL asıl alacak, 458.222,85 TL işlemiş faiz, 22.911,14 TL BSMV, 1.740,96 TL masraf olmak üzere toplam 5.911.867,34 TL alacak hakkındaki itirazın iptaline takibin devamına, fazla talebin reddine,
2-Asıl alacağa takip tarihi sonrası %39 temerrüt faizi ile faizin %5'i gider vergisi uygulanmasına,
3-Toplam alacağın likit kabul edilen 5.910.126,38 TL'sinin %20'si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine,
5-Davacı taraf harçtan muaf olup dava açılırken harç alınmadığından alınması gerekli 403.839,66 TL harcın davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 147.743,67 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 15.393,76 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Davacı tarafça sarf edilen posta masrafı 280,00 TL, bilirkişi ücreti 700,00 TL olmak üzere toplam 980,00 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre hesaplanan 960,43 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-7155 sayılı yasanın 23. maddesi ile değişik 6325 sayılı kanunun 18/A-11 maddesi gereğince 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
10-İmza incelemesinde kullanılmak üzere celp edilen asıl belgelerin iadesine,
11-Kararın talep halinde Yazı İşleri Müdürü tarafından taraflara tebliğine,
12-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda mahkememiz gerekçeli kararının taraflara tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. ...
Başkan ...
¸e-imzalıdır
Üye ...
¸e-imzalıdır
Üye ...
¸e-imzalıdır
Katip ...
¸e-imzalıdır
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.