
Esas No: 2018/291
Karar No: 2021/1040
Karar Tarihi: 24.11.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/291 Esas 2021/1040 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/291 Esas
KARAR NO : 2021/1040
DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 15/09/2014
KARAR TARİHİ : 24/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; Şirketin altı yıldır toplanmadığını, İzmir 5. ATM'nin ...E sayılı dava dosyasıyla dava açıldığını şirkete kayyım atandığını ve genel kurulun olağanüstü toplanmasına karar verilmediğini, ancak genel kurul toplanmadığı için yönetim kurulu denetim kurulunun oluşturulmadığını, son seçilen yönetim kurulunun şirketi kendi şahsı menfaatleri ve şahsi işletmesi gibi kullandığını, şirketin karı için değil yönetim kurulunun kârı amacıyla hareket ettiğini, bu nedenlerle tedbiren kayyum atanarak yönetim kurulu üyelerinin yetkilerinin kaldırılmasını, şirketin fesih ve tasfiyesi ile kayyım atanmasına, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmalarda özetle; davacı taraf dava dilekçesinde altı yıldır genel kurul toplantısının yapılmadığını belirtmiş ise de, davalı şirketin 2007 -2010- 2013-2014 yıllarında genel kurul toplantısını gerçekleştirdiğini, 2012 yılı öncesi şirket sorunlarıyla ilgili olarak kayyım atandığını ve kayyım tarafından gerekli düzenlemeler yapıldıktan sonra şirket normal faaliyetine döndüğünü, davacının ortaklıktan çıkması ya da şirketin tasfiyesine gerektirebilecek bir durumun bulunmadığını, bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin ...E ...K sayılı dosyasına sunulan kayyum raporu, İzmir 22. Asliye Ceza Mahkemesinin.........karar sayılı mahkumiyet kararı, İzmir 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin .....-E sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporu, şirket muhasebe kayıtları, şirket tapu kayıt ve bilgileri, şirket envanter dökümü ve fatura bilgileri, keşif ve bilirkişi incelemesine dayandığı görülmüştür.
Davalı vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; davalı şirkete ait İzmir Ticaret Sİcil Memurluğu dosyası, davalı şirkete ait genel kurul kayıtları, İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin ...E ......... K sayılı dosyası, ... İnş. Turz. Teks. San. Ve Tic İt. İh. A.ş nin ana sözleşmesi, davalı şirkete ait kara defteri, tüm resmi defter ve belgeler, banka kayıtları tanık beyanı ve bilirkişi incelemesine dayandığı görülmüştür.
Uyuşmazlığın çözümü özel ve teknik bilgi gerektirdiğinden, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda, dosya kapsamına uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli rapor aldırılması hususunda dosyanın konusunda uzman SMMM ..., hukukçu bilirkişi ...'dan oluşan bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişi heyeti tarafından dosyaya ibraz edilen 14/08/2015 havale tarihli raporda özetle; Davalı şirketin amacının imkansız hale gelmesi nedeniyle 6102 sayılı TTK m. 529/1-b, c, f hükümleri uyarınca davalı şirketin feshi talebine ilişkin olarak; davalı şirketin 31.12.2012 tarihinde özvarlığının müspet 167.595,87-TL., 31.12.2013 tarihinde müspet 219.099,32 TL. ve 31.12.2014 tarihinde müspet 249.359,91 TL. olduğu ve ayrıca, şirketin 2012 yılında 17.906,78 TL. net satış yaptığı, 2012 yılında 16.475,29 TL. karının, 2013 yılında 63.250,00 TL. net satış yaptığı, 2013 yılında 44.906,21 TL. karının 2014 yılında da 77.607,97 TL net satış yaptığı, 2014 yılında 45.939,45 TL. Karının olduğu tespit edildiğini, buna göre, davalı şirketin halihazırda ticari faaliyetini sürdürdüğü ve 2012-2014 yılları arasındaki dönemde karının ve özvarlık değerinin sürekli olarak artış gösterdiği ve dolayısıyla, davalı şirket açısından TTK m. 529/1-b hükmü anlamında, "işletme konusunun gerçekleşmesinin imkansız hale gelmesi" durumunun varlığından söz edilemeyeceği, davalı şirketin, denetçi seçilmemesi ve genel kurulun toplanamamasına bağlı organ eksikliği nedeniyle 6102 sayılı TTK m. 530/1-2 hükümleri uyarınca davalı şirketin feshi talebine ilişkin olarak; davalı şirketteki organ eksikliğinin, İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ...E. -.... K. sayılı ve 17.12.2012 tarihli kararı ile atanan kayyım tarafından çağrısı yapılan 28.06.2013 tarihli olağan genel kurulu ile bunun akabinde yapılan 01.06.2014 tarihli geçmiş yıllara ait olağan genel kurullar vasıtasıyla giderildiği ve ortadan kalktığı, dolayısıyla mevcut durumda davalı şirketin organ eksikliğinin söz konusu olmadığı, davalı şirket açısından "genel kurulun sürekli olarak toplanamaması" ya da "organ eksikliği" gibi bir durumun söz konusu olmadığı, davalı şirket yönetim kurulu üyelerinin faaliyetleri ile şirketin zarara uğratılmış olduğu iddiasına dayalı olarak davalı şirketin 6102 sayılı TTK m. 531 hükmüne göre haklı sebeplerle feshi talebine ilişkin olarak; TTK m. 531 hükmünde yer alan; "Haklı sebeplerin varlığında, sermayenin en az onda birini ve halka açık şirketlerde yirmide birini temsil eden payların sahipleri, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden şirketin feshine karar verilmesini isteyebilirler." düzenlemesine göre, halka açık olmayan anonim şirketlerde sermayenin en az % 10'una sahip olan pay sahiplerinin TTK m. 531 hükmüne göre şirketin haklı sebeple feshini dava etme hakları mevcut olup, dava konusu olayda, davalı şirketin 28.06.2013 tarihli olağanüstü genel kuruluna ilişkin olarak tanzim edilen hazır bulunanlar listesine göre, davalı ...Ş.'nin 280.000 adet paya bölünmüş olan toplam 280.000,00.- TL. tutarındaki esas sermayesi içinde 18.000,00.- TL. nominal değerli 18.000 adet paya sahip olan davacı ... Ltd. Şti.'nin, davalı şirkette % 10'un altında (% 6,42) oranında pay sahibi olduğu görülmekle, davacı pay sahibinin TTK m. 531 hükmüne dayandırdığı haklı sebeplerle fesih talebi bakımından dava hakkının olmadığı ve dolayısıyla, davacının TTK m. 531 hükmüne dayandırılan fesih talebinin esastan değerlendirilmesi ve tartışılmasının mümkün olmadığı sonuç ve kanaatine ulaşıldığını rapor ve beyan ettikleri görülmüştür.
Mahkememizin 04/12/2015 tarih ...... Esas ......Karar sayılı ilamı ile davanın reddine karar verildiği, verilen kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 22/11/2017 tarih ve.......Esas .......Karar sayılı ilamı ile "....Davacı tarafça şirketle ilgili diğer dava dosyalarındaki bilirkişi raporlarındaki tespitler ileri sürülerek bilirkişi raporuna itiraz edilmiş ise de, itirazları karşılanmamıştır. Davacı dava dilekçesinde de aynı iddiaları ileri sürmüş olup, dava dilekçesi ekinde de söz konusu rapor ve tespitlere yer vermiştir. Bu durumda, mahkemece davacı tarafından dosyaya sunulan ve şirket hakkında tespitler içeren bilirkişi raporlarının da incelenmesi ve alınan bilirkişi raporu ile arasındaki çelişkilerin giderilmesi, davalı şirketin esas sözleşmesinde yer alan faaliyetlerine halihazırda devam edip etmediği, şirket fabrikasının kiraya verilip verilmediği ve hesap ve kayıtlarının gerçeği yansıtıp yansıtmadığı hususlarında davacının itirazlarını karşılar şekilde yeni bir bilirkişi heyetinden denetime elverişli bir rapor alınarak infisah sebebinin oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi ve böylelikle sonuca varılması gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir..." gerekçesi ile mahkememiz kararının bozulduğu ve yukarıda belirtilen esasa kaydının yapılıp bozmaya uyularak yargılamaya devam edildiği görülmüştür.
Davacı vekilinin davadan feragati, davalı vekilinin de feragat halinde, karşı taraftan vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi olmadığına dair ayrı ayrı beyan dilekçeleri sundukları görülmüştür.
Davacı vekili mahkememizde alınan imzalı beyanında; tarafların haricen uzlaştıklarını, bu nedenle davadan feragat ettiklerini, , feragat doğrultusunda karar verilmesini talep ettiklerini bildirdiği görülmüştür.
Davalı vekili mahkememizde alınan imzalı beyanında; tarafların haricen uzlaştıklarını, davacı tarafın davadan feragat ettiğini, feragat nedeni ile kendilerinin de davanın reddine karar verilmesi halinde karşı taraftan vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını, beyan ettiği görülmüştür.
DEĞERLENDİRME :Dava; anonim şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkin olduğu, yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere, davanın açılmasına müteakiben davacı vekilinin vekaletnamesindeki yetkiye dayalı olarak davadan feragat ettiği, davadan feragat 6100 sayılı HMK.nın 307 ve mütekip maddeleri uyarınca karşı tarafın kabulüne bağlı olmadan davaya son veren kesin hüküm sonucu doğuran taraf işlemlerinden olup, davacı tarafın feragatine binaen davanın reddi ile aşağıda yazılı hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
Davanın feragate binaen reddine,
Alınması gereken 59,30-TL harçtan davacı tarafça yatırılan 25,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 34,10-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Tarafların duruşmadaki imzalı feragat ve feragate karşı kabul beyanlarına göre taraflarca yapılan yargılama giderinin üzerlerinde bırakılmasına, tarafların leh ve aleyhlerine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Davacı tarafça peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Davalı tarafça peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davalı tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.
24/11/2021
Başkan ...
e-imza
Üye ...
e-imza
Üye ...
e-imza
Katip ...
e-imza
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.