(Kapatılan) 7. Hukuk Dairesi 2014/2726 E. , 2014/5674 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : İşe İade
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı, çalıştığı vakum makinesinin ....03.2013 tarihinde yetkisiz kişi (üretim müdür yardımcısı) tarafından bakım görmüş olmasına rağmen son kontrolü yapılmadan üretime açıldığını ve aynı kişi tarafından makinede çalışmasının söylendiğini, çalışmaya başladıktan kısa bir süre sonra makinenin bakım gören yeri olan alt ocaktan kalıbın üzerine parça düştüğünü, bunu almak isterken bakım gören ocağın ileri firlayarak ellerini makinenin kızgın gövdesi ile kızgın ocak arasında sıkıştırdığını, ilk ... gün ayakta tedavi gördüğünü, ... günün sonunda ise oluşan yaraların iyileşmemesi üzerine ....04.2013 tarihinde bacağından parça alınarak ellerine nakil yapıldığını, yaklaşık ... gün hastanede yattığını, bundan sonra yaklaşık 1 ay evde istirahat ettiğini, raporun bitmesi ile iş başı yaptığını, yaklaşık ...hafta çalıştıktan sonra ... günlük yıllık izin hakkını kullanmak istediğini ve yıllık iznine ara vererek 24.06.2013-12.07.2013 tarihleri arasında yatılı olarak ... ... Araştırma Hastanesinde fizik tedavi gördüğünü, işverenlikçe fizik tedavi sonrasında kalan izinlerini kullanabileceğinin bildirildiğini, 12.07.2013 tarihinde hastaneden taburcu olması üzerine aynı gün işyerine giderek kalan yıllık izinlerini kullanmak istediğini, kendisine yıllık izninin ....07.2013 tarihinden itibaren başlayacağı belirtilerek izin belgesi düzenlettirildiğini, bakiye yıllık izin süresinin ....07.2013 tarihinde bitmesi üzerine ....07.2013 tarihinde işbaşı yapmak amacıyla işyerine gittiğini ancak ... ... ve .... .... isimli yetkililerin güvenlik görevlisine kapıyı açmamasını söylediklerini, gönderilen ihtarnamede ise ... ve ... Temmuz 2012 tarihlerinde ard arda 2 gün mesaiye gelmesi ve haklı mazeret de bildirmediğinin belirtildiğini, oysa yıllık izin kağıdını ... isimli şefe 12.07.2013 tarihinde vermiş olup iş aktinin ise ....07.2013 tarihinde sona erdirildiğini, bu süreç içerisinde telefon aracılığıyla yıllık izin talebinin kabul görmediği şeklinde bir bildiri, uyarı da da bulunulmadığını, bütün bu hususların davalının kötü niyetli bir şekilde iş akdinin sona erdirdiğini göstermekte olduğunu, iş sözleşmesinin davalı işverene karşı maddi ve manevi tazminatı davası açılacağından dolayı haksız ve hukuka aykırı bir şeklide feshedildiğini belirterek, feshin haklı nedene dayanmadığını iddia etmiş ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davacının ....06.2013 tarihli yıllık izin talebi üzerine yasal yıllık izin süresinin tamamı olan ... gün yıllık izni kullanmak üzere ayrıldığını, buna göre 11.06.2013-27.06.2013 tarihleri arası yıllık izinli olduğunu, davacının 27.06.2013 tarihinde iş başı yapması gerekirken 24.06.2013 tarihinde fizik tedavi görmek için hastayene yattığı ve 12.07.2013 tarihine kadar istirahatli olması nedeniyle 27.06.2013 te işbaşı yapmasının mümkün olmadığını, somut olay yönünden davacının yıllık izin süresi bitmeden başlayan işgörmezlik durumu nedeniyle kullanamadığı ...gün için bakiye yıllık izin hakkı bulunduğu kabul edilmekle birlikte gerek 4857 sayılı İş Kanunu"nun yıllık izin hakkı ve uygulamasını düzenleyen 53 vd maddelerinde, gerekse İş Kanunu"nun 60.maddesine dayanarak düzenlenen 03.03.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliği"nde yıllık izin süresi içinde istirahat/rapor alınması halinde yıllık iznin bitiş tarihinin kendiliğinden uzayacağı yönünde bir düzenleme bulunmadığını, davacının iddia ettiği gibi kendisine "izin kağıdının imzalatılacağı, beklemesine gerek olmadığı" yönünde verilmiş bir beyan bulunmadığını, izin kağıdının teslim edildiği belirtilen ..."ın işyerinde "şef" pozisyonunda çalışmakta olup yıllık izinleri onaylamaya, bu konuda karar vermeye yetkili bir kişi olmadığını, adı geçen personelin iddia edildiği şekilde beyanda bulunabilmesi için öncelikle telefonla da olsa yetkili müdürü araması ve yıllık izin için onay alması gerektiğini, ancak böyle bir durumun söz konusu olmadığını, üstelik davacının izin talep kağıdını işyerine bıraktıktan sonra cevap bile beklemeden arabasına binerek işyerinden ayrıldığını, davacının işyerinden telefonla aranmasına rağmen kendisine ulaşılamadığını, son dönemde istirahatli olduğu dönemlerde dahi işyerinden yapılan aramalara cevap vermediği gibi geri dönüş de yapmadığının bilindiğini, dava dilekçesinin içeriğinden de davacının işyerinden ayrılırken yıllık izin kağıdının yetkili müdür tarafından imzalanmadığını bildiğinin açıkça anlaşıldığını, belirtilen durum karşısında davacının iş aktinin ...-...-... Temmuz 2013 tarihlerinde haklı ve geçerli bir mazereti olmadan işe gelmemesi nedeniyle feshedildiğini savunmuş ve davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, işverenin devamsızlık nedenine dayanarak davacının iş sözleşmesini feshettiğini, feshin haklı nedene dayandığını belirterek davanın reddine karar verilmiştir.
4857 sayılı İş Kanununun 25inci maddesinin (II) numaralı bendinin (g) alt bendinde, “işçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi” halinde, işverenin haklı fesih imkanının bulunduğu kurala bağlanmıştır.
İşverenin ücretli ya da ücretsiz olarak izin verdiği bir işçinin, izin süresince işyerine gitmesi beklenemeyeceğinden, bu durumda bir devamsızlıktan söz edilemez. Ancak yıllık izin zamanını belirlemek işverenin yönetim hakkı kapsamında olduğundan, işçinin kendiliğinden ayrılması söz konusu olamaz. İşçinin yıllık iznini kullandığını belirterek işyerine gelmemesi, işverence izinli sayılmadığı sürece devamsızlık halini oluşturur.
İşçinin işe devamsızlığı, her durumda işverene haklı fesih imkanı vermez. Devamsızlığın haklı bir nedene dayanması halinde, işverenin derhal ve haklı nedenle fesih imkanı bulunmamaktadır. İşçinin hastalığı, aile fertlerinden birinin ya da yakınlarının ölümü veya hastalığı, işçinin tanıklık ve bilirkişilik yapması gibi haller, işe devamsızlığı haklı kılan nedenlerdir. Mazeretin ispatı noktasında, sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadığı sürece özel sağlık kuruluşlarından alınan raporlara da değer verilmelidir.
Devamsızlık süresi, ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü ya da bir ayda üç işgünü olmadıkça, işverenin haklı fesih imkanı yoktur. Belirtilen işgünlerinde hiç çalışmamış olunması gerekir. Devamsızlık saatlerinin toplanması suretiyle belli bir gün sayısına ulaşılmasıyla işverenin haklı fesih imkanı doğmaz.
Devamsızlık, işçinin işine devam etmemesi halidir. İşyerine gittiği halde iş görme borcunu ifaya hiç başlamayan bir işçi devamsızlıkta bulunmuş sayılmamalıdır. İşçinin yapmakla yükümlü olduğu ödevleri hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi ayrı bir fesih nedeni olup, bu durumda 4857 sayılı Yasanın 25/II-h maddesi uyarınca değerlendirme yapılmalıdır.
Maddede geçen “bir ay” ifadesi takvim ayını değil ilk devamsızlıktan sonra geçecek olan bir ayı ifade eder. İlk devamsızlığın yapıldığı gün ayın kaçıncı günüyse takip eden ayın aynı günü bir aylık süre sona erer. Son ayda ilk devamsızlığının gerçekleştiği günün bulunmaması halinde son ayın son günü bir aylık süre dolmuş olur. Sonraki devamsızlıklar ise takip eden aylık dönemler içinde değerlendirilir.
İşgünü, işçi bakımından çalışılması gereken gün olarak anlaşılmalıdır. İş sözleşmesinde, genel tatil günlerinde çalışılacağına dair bir kural mevcutsa, bu taktirde söz konusu günlerde çalışılmaması da işverene haklı fesih imkanı tanır.
İşyerinde Cumartesi günü iş günü ise belirtilen günde devamsızlık da diğer koşulların varlığı halinde haklı fesih nedenini oluşturabilir.
İş sözleşmesinin askıya alınması durumunda, işçinin çalışması gereken günde işe başlamaması da devamsızlık olarak değerlendirilmelidir.
Somut olayda; davacının iş yerinde yaşadığı kaza neticesinde tedavi gördüğü, sağlık raporu süresinin sona ermesi üzerine işe başladığı, belirli bir süre çalıştıktan sonra 11 – 27 Haziran 2013 tarihleri arasında kullanmak üzere yıllık ücretli izin talebinde bulunduğu, yıllık iznini kullanmakta iken tedavisinin devamı olan fizik tedaviye 24.06.2013 tarihinde başladığı, fizik tedavisinin 12 Temmuz 2013 tarihinde sona erdiği, aynı gün davacının işyerine giderek kalan bakiye ...günlük yıllık izin talebini içeren dilekçe düzenleyerek yetkili kişiye imzalatmak istediği ancak yetkili kişinin işyerinde olmaması üzerine elindeki dilekçeyi işyerinde şefi konumunda olan ve yine kısa süreli (aynı gün ya da 1 günlük) izin verme yetkisi olduğu tanık beyanlarında dile getirilmiş bulunan ..."a bıraktığı, şefi olan İsmail"in de, ".... Rasim Bey"in yanına gidip davacının izin talebini içeren dilekçe verdiğini ve sekreterliğe bıraktığımızı söyledim. Rasim Bey bana herhangi bir cevap vermedi, ona izin yok gibi birşey söylemedi, ilerleyen günlerde ne işlem yapıldığını bilmiyorum ancak izin talep ettiği o günlerde gelmediği için devamsızlık sebebiyle işten çıkarıldığını duydum" şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
Olayın bu gelişim şekli dikkate alındığında özellikle işverenin kendisine hitaben verilen izin dilekçesine karşı olumlu/olumsuz bir beyanda bulunmaması, özellikle aleyhe bir durum olan yıllık izin talebinin kabul edilmediğine dair işveren işleminin sonucundan davacının bilgilendirilmediği, oysa dilekçenin yetkili işveren yetkilisine sunulduğu anlaşılmıştır.
Davacı işçi yıllık izin talebinde bulunduğunu düşünürek talepte bulunduğu ...günlük izin süresinde işyerine uğramamış ise de davalı işverenin işçisini koruma ve gözetme yükümlülüğü uyarınca yapılan işlem sonucundan davacı işçinin bilgilendirilmediği görülmüştür.
İzin bitimi olan ....07.2013 tarihinde işyerine gelen işçinin iş sözleşmesinin devamsızlık nedeniyle ve özellikle de davacı işçinin izin talebinde bulunduğu ...-...-... Temmuz 2013 tarihlerinde işe gelmediği gerekçesiyle devamsızlık haklı nedenine dayanılarak feshedildiği davacı işçiye bildirilmiştir.
Devamsızlık haklı nedenine dayanılarak yapılacak fesihlerde işçi yönünden devamsızlığını/mazeretini haklı gösterecek hukuki ve fiili durum/delilin mevcudiyeti halinde yapılan fesihler haklı nedene dayanmayacaktır.
Yukarıda anlatıldığı üzere davacının yıllık izin kullanmak için işverene bildirdiği ve bu nedenle de işe gelmediği bu günlerdeki devamsızlığı, davacı işçi yönünden haklı bir mazeretin varlığını gösterdiği, bu hali ile davalı işverence 4857 sayılı Yasanın 25/2-g bendi kapsamında yapıldığı belirtilen feshin, haklı nedene dayanmadığı sonucuna varılmıştır. Dolayısıyla davacının işe iadesine karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi hatalıdır.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun"un .... maddesinin .... fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda belirtilen sebeplerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE,
...Davacının kanuni sürede işe başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının işçinin dört aylık ücreti olarak belirlenmesine,
4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine,
...-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 25,... TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 24,... TL harcın mahsubuyla bakiye 0,90 TL.=1,00 TL. karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazine"ye gelir kaydına,
...-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T.’ye göre 1.500,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
...-Davacı tarafından yapılan 210.00 TL. yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
...-Taraflarca yatırılan gider ve delil avanslarından varsa artan miktarının istek halinde ilgili tarafa iadesine,
...-Peşin alınan temyiz harcının istek halince davacıya iadesine, oybirliğiyle 11/03/2014 tarihinde KESİN olarak karar verildi.