
Esas No: 2015/20918
Karar No: 2017/12903
Karar Tarihi: 20.12.2017
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/20918 Esas 2017/12903 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, 30.03.2012 tarihinde davalıdan 2012 model ... marka bir araç satın aldığını, 1 hafta sonra aracın vites kısmından rahatsız edici şekilde ses gelmeye başladığını, defalarca servise gittiğini araçtaki sorunun giderildiğini ancak aracın parça değişimi nedeniyle orijinalliğinin bozulduğunu beyanla araç bedelinin davalıdan faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davacı celsedeki beyanlarında aracın arızasının giderilmediğini araçtan hala sesler geldiğini bildirmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 10.000,00 TL" nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, eldeki dava ile davalıdan satın aldığı aracın ayıplı olması ve servis tarafından da arızanın giderilememesi nedeniyle satış bedelinin iadesini istemiş, davalı ise davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, çoğun içinde azda vardır kuralı gereği ve aracın 41.005 km de olması, mevcut arızanın araçtan faydalanmayı ortadan kaldırmaması gerekçeleri ile bilirkişilerce belirlenen 10.000,00 TL bedel indiriminin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Tüketici onarım hakkı kullanıldığı halde arızanın devam etmesi durumunda seçimlik haklarından yararlanabilecektir. Hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre aracın mevcut arızasından kaynaklı olarak gizli ayıplı olduğu, ayıbın kullanıcıdan değil imalat hatasından kaynaklandığı, her ne kadar servisçe onarılmaya çalışılsada arızanın keşif ve dava tarihi itibariyle halen devam ettiği, servisçe arızanın giderilemediği, araçtaki bu ayıbın araçta 10.000,00 TL kadar değer kaybına neden olduğu sabit olup mahkemenin kabulüde bu yöndedir. Hâl böyle olunca özellikle araçta meydana gelen değer kaybının aracın değerine göre yüksek oluşu da dikkate alındığında tüketicinin seçimlik haklarından her hangi birini kullanma hakkına sahip olduğu anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, davacının talebi doğrultusunda karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde takdiren bedel indirimine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.