Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/21925
Karar No: 2014/5742
Karar Tarihi: 11.03.2014

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2013/21925 Esas 2014/5742 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı işçi, iş akdinin davalı işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile diğer işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiş, mahkeme davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak mahkemenin hüküm fıkrasında kıdem ve ihbar tazminatı isteklerinin kabul edilmesi hatalıdır çünkü iş akdi davalı işveren tarafından çalıştırılmamak suretiyle davacıdan önce feshedilmiştir ve bu feshin haklı nedenle yapıldığı ispatlanamamıştır. Davacı, 10.10.2006 tarihinde davalı işyerinde çalışmaya başladığını iddia etmiştir ancak çalışma süresi SGK kayıtları esas alınarak belirlenmemiştir. Ayrıca, ücret miktarı konusunda da uyuşmazlık bulunmaktadır ve emsal ücret ve prim araştırması yapılmadan sonuca gidilmiştir. Bu nedenlerle mahkeme kararı bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 32. maddesi: Genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
- Borçlar Kanunu'nun 323. maddesi: Ücretin miktarı, işçinin kişisel özellikleri, işyerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, işyerinin özellikleri, emsal işçilere o işyerinde ya da başka işyerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler göz önünde tutularak belirlenir.
7. Hukuk Dairesi         2013/21925 E.  ,  2014/5742 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Adana 6. İş Mahkemesi
    Tarihi :18/06/2013
    Numarası :2012/170-2013/294

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkeme gerekçesinde iş akdinin davacı işçi tarafından haklı nedenle feshedildiği belirtilmesine rağmen hüküm fıkrasında kıdem ve ihbar tazminatı isteklerinin kabul edilmesi hatalı ise de dosya kapsamından taraflar arasındaki iş akdinin davalı işveren tarafından çalıştırılmamak suretiyle davacıdan önce feshedilmiş olması ve bu feshin haklı nedenle yapıldığı ispatlanamadığından davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığının anlaşılmasına göre karar sonucu itibari ile doğru olmakla davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazının yerinde olmadığının anlaşılmasına göre davalının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2-Davacı, iş akdinin davalı tarafından haksız olarak sona erdirildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile diğer işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiştir.
    Davalı taraf ise; işyerinde işlenen ve davacının da karıştığı suç teşkil eden eylemleri nedeni ile savunması istendiğinde davacının işyerini kendisinin terk ettiğini, işe devam etmeyen işçinin iş akdinin haklı olarak feshedildiğini ayrıca işçilik alacaklarının da bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Taraflar arasında davacının çalışma süresi konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Davacı 10.10.2006 tarihinde davalı işyerinde çalışmaya başladığını iddia etmiş, davalı resmi kayıtlarda belirtilen süre kadar çalıştığını öne sürmüştür.
    Mahkemece davacının 10/10/2006 - 08/04/2008 tarihleri arasında çalıştığı kabul edilmiştir. Görüşü hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı tanıklarının davacıyla birlikte fesih öncesi birbuçuk yıl birlikte çalıştıklarını beyan ettiklerini bildirerek davacının davalı işyerinde 10.10.2006-08.04 2008 tarihleri arasında çalıştığını kabul edilmiştir. Nevarki dinlenilen davacı tanıklarının beyanları incelendiğinde özellikle davacının işe giriş tarihini gün ve ay olarak tam bir şekilde beyan etmedikleri, yaklaşık bir süre belirttikleri görülmüştür. Bu halde davacının çalışma süresinin resmi kurum olan SGK kayıtları esas alınarak belirlenmesi gerekirken ispat edilemeyen davacı iddiasına değer verilerek hüküm kurulması isabetsiz olmuştur.
    Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda da uyuşmazlık bulunmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanununda 32 nci maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
    Ücret kural olarak dönemsel (periyodik) bir ödemedir. Kanunun kabul ettiği sınırlar içinde tarafların sözleşme ile tespit ettiği belirli ve sabit aralıklı zaman dilimlerine, dönemlere uyularak ödenmelidir. Yukarıda değinilen Yasa maddesinde bu süre en çok bir ay olarak belirtilmiştir.
    İş sözleşmesinin tarafları, asgarî ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler. İş sözleşmesinde ücretin miktarının açıkça belirtilmemiş olması, taraflar arasında iş sözleşmesinin bulunmadığı anlamına gelmez. Böyle bir durumda dahi ücret, Borçlar Kanunun 323 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre tespit olunmalıdır. İş sözleşmesinde ücretin kararlaş- tırılmadığı hallerde ücretin miktarı, işçinin kişisel özellikleri, işyerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, işyerinin özellikleri, emsal işçilere o işyerinde ya da başka işyerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler göz önünde tutularak belirlenir.
    Somut olayda, davacı dava dilekçesinde ücretinin net 490,00 TL + aylık ortalama 400,00 TL prim olduğunu iddia etmiştir. Davalı davacının asgari ücret üzerinden çalıştığını savunmuştur. Dinlenilen davacı tanıkları davacının ücreti konusunda beyanda bulunmamışlardır. Bilirkişi raporunda ise "...davalısı aynı olan 2008/287 Esas sayılı dosyada dinlenen davacı tanıkları ifadelerinde aylık ortalama 300,00 TL prim aldıklarını beyan etmişlerdir. Takdiri mahkemeye ait olmak üzere kıdem ve ihbar tazminatının hesabında asgari ücrete aylık 300,00 TL prim eklenerek bulunan 908,40 TL giydirilmiş ücret miktarı esas alınacağı..." bildirilerek hesaplama yapılmıştır. Hal böyle olunca Mahkemece yukarıdaki ilkeler doğrultusunda emsal ücret ve prim araştırması yapılmadan sonuca gidilmesi hatalı olup bozma nedenidir
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 11.03.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi