Mersin Ceza Kararları - Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/9951 Esas 2017/4143 Karar Sayılı İlamı

20. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/9951
Karar No: 2017/4143
Karar Tarihi: 03.07.2017

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/9951 Esas 2017/4143 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)

Ceza Dairesi'nin 2015/9951 E. ve 2017/4143 K. numaralı kararına göre, sanık uyuşturucu madde ticareti yapmak suçundan mahkum edilmiştir. Ancak, kararda şu hukuki hatalar tespit edilmiştir:
1) Sanık müdafinin duruşmaya katılamayacağını belirten mazeret dilekçesi mahkeme tarafından görülmüş, ancak sanığın savunması alınmadan hüküm verilmiştir. Bu durum, CMK'nın 193 ve 196. maddelerine aykırıdır.
2) Sanığın etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanması gerektiği halde bunun göz ardı edilmiştir.
3) Anayasa Mahkemesi'nin 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesiyle ilgili hükümlerini iptal etmesinden sonra, sanığın durumu yeniden değerlendirilmelidir.
4) Kriminal Polis Laboratuvarı'nın alınan şahit numunesi, TCK'nın 54/4 maddesi uyarınca müsadere edilmelidir.
Bu nedenlerle, sanık müdafiinin temyiz itirazları yerinde görüldü ve hüküm bozuldu.
Kanun maddeleri:
- 5271 sayılı CMK'nın 193 ve 196. maddeleri
- TCK'nın 192/3. maddesi
- Anayasa Mahk

20. Ceza Dairesi 2015/9951 E. , 2017/4143 K.

"İçtihat Metni"

Mahkeme : 12. Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1) Sanık müdafiinin 17.05.2012 tarihli dilekçesinde "Mahkemenizin 17.05.2012 tarihli duruşmasına, aynı saatte İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi 2010/240 esas sayılı dosyada duruşmamız bulunduğundan dolayı saatinde katılamayacağım duruşmaya yetişebilmemiz için duruşmanın son iş olarak bekletilmesin, yetişemediğimiz takdirde mazeretli sayılmamızı" şeklindeki mazeret dilekçesini faksla gönderdiği, faks evrakında 17.05.2012 saat 08:23 gözüktüğü, mahkeme başkanı tarafından duruşmadan sonra geldi şeklinde evrakın üzerine şerh düşüldüğü, mahkeme tarafından söz konusu dilekçe içeriği ile ilgili olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeksizin sanığın, hükmün esasını oluşturan kısa kararın açıklandığı 18/03/2014 tarihli oturumda hazır bulundurulmaması ve savunmasının alınmaması suretiyle, 5271 sayılı CMK"nın 193 ve 196. maddelerine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,
Kabule göre de;
2) Dosya içeriğinden sanığın duruşmadaki ikrarıyla suçun sübutuna katkı sağladığı halde, hakkında TCK’nun 192/3. maddesi kapsamında düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
3) Hükümden sonra 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
4) İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce alınan şahit numunenin 5237 Sayılı TCK’nun 54/4 maddesi gereğince müsaderesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, 03/07/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.