8. Hukuk Dairesi 2014/13145 E. , 2015/9447 K.
"İçtihat Metni"Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katılma alacağı
.... ile ..... aralarındaki katılma alacağı davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine dair Aile Mahkemesi"nden verilen 06.03.2012 gün ve 1145/116 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, mal rejiminin tasfiyesi ile evlilik birliği içerisinde edinilen taşınmaza ilişkin olarak alacağın davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davacının ev hanımı olması nedeniyle katkısının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 24.330,00 TL katkı payı alacağının karar tarihinden geçerli yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasına, karar verilmesi üzerine; hüküm, süresi içerisinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar, 01.09.1992 tarihinde evlenmiş, 02.12.2008 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 08.07.2010 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM.nin 170. m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (TMK.nun 225/2. m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202.m). Dava konusu edilen 182 ada 3 parsel numaralı taşınmaz 02.10.2006 tarihinde satın almak suretiyle davalı adına tapuya tescil edilmiştir.
1- Dosya kapsamına dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, mahkemece deliller değerlendirilerek karar verildiğine ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekilinin ve davalı vekilinin aşağıda gösterilen nedenler dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava konusu taşınmaza ilişkin kurulan hükme yönelik temyiz itirazının incelenmesinden; Mahkemece, 182 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tapuya kaydolunduğu tarih esas alınarak davacının mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacağına ilişkin hesaplama yapılmış ise de; toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından taşınmazın 1997 senesinde parası ödenerek davalı tarafından haricen satın alındığı, ancak tapuda 10 yıl devir yasağı bulunması nedeniyle resmi devir işlemlerinin 2006 yılında gerçekleştirilebildiği anlaşılmakla mal rejiminin tasfiyesi yönünden taşınmazın edinme tarihinin 1997 yılı olduğunun kabulü gerekmektedir.
Davaya konu arsa üzerindeki binanın yapıldığı tarihin, uygulanacak mal rejiminin kurallarının tespiti bakımından önem arz etmektedir. Mahkemece, su, telefon, abonelik tarihlerinden belediye ruhsat ve muhtarlık kayıtlarından yararlanılarak, taraf tanıklarından sorularak belirlemeye çalışılmalıdır. Belirlenecek tarihe göre hesaplamanın 743 sayılı TKM"nin yahut 4271 sayılı TMK ilgili hükümlerinde usullere göre yapılması gerekirken eksik inceleme ile hüküm tesisi isabetli olmamıştır.
3-Davalıya ait aracın değerinin mahsup edilmesine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinden; TMK"nun 236/1-son cümlesine göre, takas amir hüküm niteliğinde olup, istekle bağlılık ilkesi gözönünde bulundurularak değerlendirilmesi görüşü Dairece benimsenmektedir. Ne var ki somut olayda, davacı tarafça takas definde bulunulmamış yada usulüne uygun açılmış bir karşı dava bulunmadığı halde; Mahkemece varmış gibi kabul edilerek aracın değerinin hesaplamaya katılarak mahsup yapılması doğru değildir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) ve (3) bentlerde gösterilen nedenlerle yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, öteki temyiz itirazlarının (1) nolu bentte gösetirilen nedenlerle reddine, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 1.034,60 TL peşin harcın istek halinde davacıya, 361,30 TL"nin de istek halinde davalıya iadesine 27.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.