17. Hukuk Dairesi 2016/18035 E. , 2019/7596 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında görülen Tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, 08.09.2013 tarihinde, müvekkillerinin murisi ..."in yolcu olarak bulunduğu davalılardan ... Sigorta Kooperatifinin zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu araçla, diğer davalıların sürücüsü, işleteni ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı oldukları aracın çarpışması sonucu, ..."un vefat ettiğini belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla davacı anne ve baba için 10.000,00"er TL maddi tazminatın tüm davalılardan; davacı anne ve baba için 25.000,00"er TL, davacı kardeşler için 15.000,00"er TL manevi tazminatın davalılar ... ve ..."den, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 17.11.2015 tarihinde davacı anne ve baba için maddi taleplerini 13.360,48"er TL"ye yükseltmiştir.
Davalı ... şirketleri, davanın reddini savunmuşlar; diğer davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; maddi tazminat davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına;
manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile davacı anne ve baba için 7.000,00"er TL, davacı kardeşler için 2.500,00"er TL"nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava; destekten yoksun kalma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK. md. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar lehine takdir olunan manevi tazminatların ayrı ayrı bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun manevi tazminatlara hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
2- 6100 sayılı Kanun"un 331. maddesinde "davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan durumlarda, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder" hükmü yer almak olup; davadan sonra ödeme yapılması nedeniyle davanın konusuz kaldığına karar verilmesi halinde mahkemece davanın açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğunun tespit edilmesi ve tutumuyla dava açılmasına sebep olan tarafı yargılama gideri ile mahkum etmesi gerekmektedir.
Eldeki dosyada; davacılar anne ve baba yönünden davalı ... Sigortanın ödeme yapması nedeniyle maddi tazminat davası konusuz kalmış, mahkemece maddi tazminat davası yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6. maddesinde “Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur. Bu madde yargı mercileri tarafından hesaplanan akdi avukatlık ücreti sözleşmelerinde uygulanmaz.” düzenlemesi mevcuttur. Yine 6100 sayılı Kanun"un 331. maddesinde "davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan durumlarda, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder." düzenlemesi karşısında dava konusu maddi tazminat alacaklarının davanın açılmasından sonra ödendiği yapılan yargılama sonunda belirlendiğine göre; mahkemece davanın açılmasından sonra ödenerek konusuz kalan maddi tazminat davası reddedilmiş gibi davalı ... şirketleri yararına hükmün 4. ve 5.bentlerinde yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 17/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.