17. Hukuk Dairesi 2016/17490 E. , 2019/7610 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili ile davalılar ..., ... ve ... San. Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından talep edilmiş, davalılar ..., ... ve ... San. Tic. Ltd. Şti. vekilince de duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 12.06.2019 Çarşamba günü davalılar ..., ... ve ... San. Tic. Ltd. Şti. vekilleri Av. ... ile davalılar ... Büro Sis. San. Tic. A.Ş. ve ... vekilleri Av. ... geldi. Davacı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalılar vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların maliki ve kiracısı olduğu işyerinde çıkan yangının söndürülmesi için itfaiye tarafından sıkılan su ve köpüğün davacı tarafından sigortalanan işyerinde hasara neden olduğunu, eksper tarafından belirlenen 82.308,00 TL"yi sigortalıya ödeyip haklarına halef olduklarını, davalıların bina maliki/ adam çalıştıran ve haksız fiil faili sıfatlarıyla zarardan sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 82.308,00 TL"nin ödeme tarihi olan 01.02.2005 tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalılar vekilleri, davaya konu alacağın zamanaşımına uğradığını, davaya konu yangının çıkışında kusur ve sorumlulukları bulunmadığını, istenen bedelin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davalı ... hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine; davalı ... Büro Sistemleri San. Tic. A.Ş"nin kusur ve sorumluluğu bulunmadığından, bu davalı hakkındaki davanın esastan reddine; diğer davalılar hakkındaki davanın kabulü ile 82.308,00 TL. tazminatın davacının ödeme tarihi olan 01.02.2005"ten işleyecek avans faiziyle birlikte müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalılar ... San. Tic. Ltd. Şti, ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, işyeri sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu iddia olunan davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davacı ... şirketi, bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu"nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı ilamında bu husus "sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur" şeklinde vurgulanmaktadır.
Öte yandan, TTK"nun "Halefiyet" başlığı altındaki 1472.(eski TTK 1301.) maddesinde; "sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder" hükmüne yer verilmiştir.
6100 sayılı HMK"nun "Sulh hukuk mahkemelerinin görevi" başlığı altındaki 4. maddesinde de "(1) Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; a) Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları.... görürler" hükmüne yer verilmiştir. (1086 sayılı HUMK"nun 8/II-1 maddesinde de dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın, kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi yahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davaların Sulh Hukuk Mahkemelerinde görüleceği şeklinde benzer düzenlemeye yer verilmişti).
Somut olayda; davacı ... şirketinin sigortalısının halefi olarak açtığı davada, dava dışı sigorta ettiren ile davalılardan ... San. Tic. Ltd. Şti. arasında 01.01.2004 tarihli ve 10 yıl süreli kira sözleşmesi bulunduğu; davacı sigortalısı ile davalı arasındaki temel hukuki ilişkinin kira sözleşmesi olduğu, dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; görev kurallarının kamu düzenine ilişkin olduğu ve yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilmesi gerektiği, davada Sulh Hukuk Mahkemesi"nin görevli olduğu gözetilerek; HMK"nun 114/1-c maddesine göre, görevsizlik nedeniyle HMK"nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde işin esasının incelenerek hüküm tesisi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre, davacı vekili ile davalılar ... San. Tic. Ltd. Şti, ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar ... San. Tic. Ltd. Şti, ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekili ile davalılar ... San. Tic. Ltd. Şti, ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve 2.037,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalılara verilmesine, duruşmada vekille temsil olunmayan davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ile davalılar ... San. Tic. Ltd. Şti, ... ve ..."a geri verilmesine, 17/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.