
Esas No: 2012/9791
Karar No: 2014/5939
Karar Tarihi: 13.03.2014
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2012/9791 Esas 2014/5939 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Bakırköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Tarihi : 22/05/2012
Numarası : 2010/529-2012/176
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, dosyadaki belgeler okundu. Gereği görüşüldü:
Dava taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın bağımsız bölümlerinin aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de dava koşulunun araştırılması yönünden toplanan deliller hüküm vermeye yeterli değildir.
Toplanan delillerden dava konusu muhdesatın üzerinde yer aldığı taşınmaz hakkında Bakırköy 4.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/136 esas sayılı dosyası üzerinden görülen ortaklığın giderilmesi davasının 08.11.2012 tarihinde sonuçlanarak davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Aidiyet tespiti davaları kendine özgü davalardan olup dava sonucunda elde edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Taşınmaz üzerinde bulunan muhdesat yönünden derdest ortaklığın giderilmesi davası ya da kamulaştırma işlemi bulunmadığı takdirde bu dava görülemez.Kural olarak, öğretide ve yerleşik Yargıtay uygulamasında bu tür davalar yönünden eda davası açılmasının mümkün olduğu hallerde, tespit davası açılmasında hukuki bir yararın bulunmadığı kabul edilmiştir.
Bu hukuksal olguların ışığı altında duraksamasız belirtmek gerekirse hukuki yarar dava koşuludur ve davanın her aşamasında mevcut olması gerekir.
Somut olayda ortaklığın giderilmesi davasının açılmamış sayılması kararının kesinleşmesi halinde, davacı tarafın tespit davası açmakta başlangıçta var olan hukuksal yararının ortadan kalkacağı ve bu durumda davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verileceği gözetildiğinde davada sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmesi için açılmamış sayılma kararının kesinleşip kesinleşmediğinin belirlenmesi gerektiği kuşkusuzdur. Dava koşulu olduğu kuşkusuz olan hukuki yararın,taraflarca öne sürülmese bile mahkemece ve temyiz aşamasında Yargıtay’ca kendiliğinden (resen) dikkate alınabileceği tartışmasızdır.
Hal böyle olunca;taraflar arasında görülen ortaklığın giderilmesi davası sonunda verilen ‘davanın açılmamış sayılmasına’ ilişkin kararın kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak( dava şartının varlığına ilişkin hükümden sonra ancak temyiz aşamasında ortaya çıkan bu olgu için )sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz,davalı tarafın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile yeniden yargılama yapılmak ve yeni bir hüküm verilmek üzere hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre de sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,peşin alınan harcın istek halinde davalıya iadesine, 13.03.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.