14. Hukuk Dairesi 2016/4082 E. , 2018/6828 K.
"İçtihat Metni" 14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı-karşı davalı vekili tarafından, davalı-karşı davacı aleyhine 01.04.2014 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil karşı dava ile 24.04.2014 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne dair verilen 07.07.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-karşı davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Asıl dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil; karşı dava ise; temliken tescil isteklerine ilişkindir.
Davacı-karşı davalı vekili, müvekkilinin maliki olduğu 4477 parsel sayılı taşınmazına davalı 4478 parsel malikinin müdahale ettiğini ileri sürerek taşınmaza vaki elatmanın önlenmesine, yıkıma ve ecrimisile hükmedilmesini istemiştir.
Davalı-karşı davacı vekili, asıl davanın reddini ve binaların taşan kısmının tapusunun iptali ile müvekkili adına tescil edilmesini savunmuştur.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı-karşı davacı vekili temyiz etmiştir.
6100 sayılı HMK’nun “Hüküm, hükmün verilmesi ve tefhimi” başlıklı 294. maddesinde açıklandığı üzere mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür. Hüküm, yargılamanın sona erdiği duruşmada verilir ve tefhim olunur.
Aynı yasanın “Hükmün kapsamı” başlıklı 297. maddesi gereğince tarafların kimlikleri ile varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadlarının karar başlığında gösterilmesi; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Bunların yanında hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. (HMK m.26/1)
Somut olayda; dosya kapsamından, davalı-karşı davacı ... tarafından asıl dava davacısı hakkında harcı da yatırılmak suretiyle temliken tescil istemini içerir karşı dava açıldığı halde mahkemece yalnızca asıl dava hakkında karar verildiği, karşı dava hakkında olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmadığı, karar başlığında da bu dava ile ilgili bilgilerin gösterilmediği anlaşılmaktadır. Bu yön, HMK"nın 297. maddesi hükmüne açık aykırılık oluşturmaktadır.
Mahkemece, asıl dava ile karşı davanın her biri hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken karşı dava hakkında olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmaması ve infazda tereddüt uyandıracak biçimde karar verilmesi doğru görülmemiş; bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.