
Esas No: 2014/6324
Karar No: 2015/9754
Karar Tarihi: 30.04.2015
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2014/6324 Esas 2015/9754 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
..... ile ..... ve ..... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 20.12.2013 gün ve 48/326 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, muris ....."in, 30.03.2009 tarihli miras payının devri sözleşmesi ile muris .... ...."ten kendisine intikal edecek olan dava konusu 129 parsel sayılı taşınmazdaki hissesini diğer mirasçı olan vekil edenine devrettiğini açıklayarak, dava konusu 129 parsel sayılı taşınmazda ..... adına kayıtlı 4/16 hissenin tapusunun iptali ile vekil edeni adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili, sözleşmenin resmi şekilde yapılması gerektiğini ve mirasbırakanın sözleşme tarihinde ehliyetinin bulunmadığını açıklayarak, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, dayanak belgenin mirasçılar arasında ve yazılı şekilde yapıldığı ve buna dayanılarak tescil isteminde bulunabilineceği gerekçeleri ile davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, miras payının devrine ilişkin sözleşmeye dayanarak iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Davacının davasının dayanağını oluşturan sözleşme 30.03.2009 tarihli olup, sözleşmenin düzenlendiği bu tarihte dava konusu taşınmaz tarafların ortak miras bırakanı ..... adına tapuda kayıtlı bulunmaktadır. Böyle bir taşınmazda...... mirasçıları olduğu anlaşılan taraflar arasında yapılan ve miras payının devrine ilişkin bulunan dayanak sözleşme TMK"nun 677. maddesi hükmü uyarınca kural olarak geçerli ve sonuç doğuran bir sözleşmedir. Miras payının devrine ilişkin sözleşmeye değer verilebilmesi için terekenin kısmen veya tamamen tasfiye edilmemiş (paylaşılmamış) olması gereklidir.
Ancak; incelenmekte olan davanın açıldığı 17.02.2011 tarihinden önce 13.04.2009 tarihinde tarafların ve davacının da katılımıyla tapuda yapılan intikal işlemi ile, taşınmaz paylı mülkiyete dönüştürülmüş; böylece miras ortaklığı bu taşınmaz yönünden sona ermiştir. Bu işlem tarafların oybirliğiyle miras payının devrine ilişkin 30.03.2009 tarihli sözleşmeden dönme niteliğindedir. Miras payının devri sözleşmesi bozulduğu ve artık hukuki sonuç doğurma özelliğini kaybetmiş olduğunun kabulü gereklidir. Bu nedenle bu sözleşmeye dayanılarak hak istenemez. Hal böyle olunca, Mahkemece 30.03.2009 tarihli sözleşmeye dayanılarak açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Davalılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle usul ve kanuna aykırı görülen yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi uyarınca uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (TMK. m.297/ç) ve HUMK"un 440/1 maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 3.315,55 TL peşin harcın istek halinde davalılara iadesine, 30.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.