Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Ticaret mahkemesince açılan menfi tespit davası sonucu borçlu tarafından vezneye yatırılan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı oluşturulmuştur. Alacaklı vekilinin icra dairesindeki 14.12.2006 tarihli talebinde dosya borcunun 260.474 YTL olduğunu, borçlunun ise 228.000 YTL yatırdığını, bakiye olarak 32.474,00 YTL alacaklarının kaldığını, bu miktar için dosyada haczedilmiş malların muhafaza altına alınmasını, mahcuzların bulunmaması halinde alacağı karşılayacak yeni hacizlerin yapılmasını istediği, icra müdürlüğünce bu talebin takip konusu alacağın borçlu tarafından yatırıldığı gerekçesi ile reddedilmiştir. Alacaklı vekili bu işlemin usulsüz olduğu gerekçesi ile icra mahkemesine şikayet için başvurmuştur. Mahkemece, herhangi bir inceleme yapılmaksızın icra müdürlüğünün işleminin yerinde bulunduğundan bahisle şikayet reddedilmiştir. Yapılacak iş, alacaklının takip konusu dosyadaki alacağının belirlenmesi bakımından gerektiğinde Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporu alındıktan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. O halde, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 30.03.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.