8. Hukuk Dairesi 2014/4654 E. , 2015/9923 K.
"İçtihat Metni" Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tenfiz
..... ile ..... ve ..... aralarındaki tenfiz davasının reddine dair İstanbul 3. Aile Mahkemesi"nden verilen 16.04.2013 gün ve 786/282 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, tarafların 2010 yılında boşandıklarını, davacının mal paylaşımı için İngiltere ... Mahkemesi"ne başvurarak dava açtığını, Mahkemenin davacının talebini haklı görerek kabul ettiğini, Ekli Mahkeme kararında belirtildiği üzere davalı koca .... iki adet taşınmazını davacıya devretmesine karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, alacağın tahsili ve infaz edilmesi için mal rejiminin tasfiyesine ilişkin yabancı mahkeme kararının tenfizine ve diğer davalı .... tarafından muvazaalı şekilde davaya konu taşınmazlar üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili ve davalı Mustafa vekili davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır..
Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Evlilik birliğinin boşanmayla sona ermesine bağlı olarak açılan mal rejiminin tasfiyesi istekli davaların görülebilirlik ön koşulu olarak eşler arasındaki boşanma davasının kabulle sonuçlanması ve kararın kesinleşmesi gerekmektedir. Aynı kesinleşme koşulu yurtdışında verilmiş boşanmaya ilişkin mahkeme kararları hakkında Türkiye"de verilecek tanıma kararları içinde aranmaktadır. Yabancı mahkeme kararlarının tenfizi ve tanınması, 5718 sayılı Milletlerarası Özel hukuk ve usul Hukuku hakkında Kanun"un (MÖHUK"un) m. 50-63 maddeleri hükümleri ile düzenlenmiştir. Yabancı mahkeme kararının Türkiye"de icra olunabilmesi, yetkili Türk mahkemesi tarafından Tenfiz kararı verilmesine bağlıdır. Tenfizine karar verilen yabancı ilamlar;Türk mahkemelerinden verilmiş ilamlar gibi icra olunur.(MÖHUK m. 57,I), yani, İİK m. 24 vd hükümlerine göre icra edilir.
Somut olayda; Mahkemece, davacı tarafın tanıma ile birlikte istediği hususların bu yargılamada görülemeyeceği gerekçesi ile reddi doğru olmakla birlikte mal rejimine ilişkin yabancı mahkeme kararının tanıma isteminin yazılı gerekçe ile reddi doğru değilir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; davanın açıldığı tarih ve karar tarihi itibarıyle yabancı mahkemece verilen boşanmaya ilişkin kararın tanınması kesinleşmemiştir. Mahkemece, yukarıda belirtilen nedenlerle boşanmanın tanınması kararının kesinleşmesi bekletici mesele yapılmaksızın karar verilmesi doğru değildir. Ne var ki, Yargıtay temyiz incelemesi aşamasında uyap üzerinden yapılan incelemede tarafların boşanmalarına ilişkin yabancı mahkeme ilamının Türkiye"deki tanınmasına ilişkin kararın 06.11.2013 tarihinde kesinleştiği görülmektedir. Boşanma davasına ilişkin tanıma davası 17.04.2010 tarihinde açılmış olup; temyize konu mal rejimine ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınması istekli davadan, hem dava hem karar tarihi bakımından öncedir. Mahkemece; yabancı mahkemece verilen boşanma ilamının tanınmasına ilişkin kararın kesinleştiği uyap kaydından anlaşıldığından, mal rejimine ilişkin yabancı mahkeme ilamının tanınması isteminin ,dosyaya sunulan yabancı mahkeme kararındaki şerhin kesinleşmeye ilişkin olduğuda kabul edilerek, talebin esası incelenip karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile red doğru değildir
Davacı vekilinin temyiz itirazları kısmen yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde davacı A.. O.."a iadesine, 04.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.