Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/5679
Karar No: 2014/4054
Karar Tarihi: 11.06.2014

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2013/5679 Esas 2014/4054 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2013/5679 E.  ,  2014/4054 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
    Tarihi : 27.12.2012
    Numarası : 2011/495-2012/494

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, taşeron şirket tarafından davalı yüklenici şirkete yapılan işin bedelinin tahsili amacıyla yürütülen icra takibine itirazın iptâli davasıdır. Davacı şirket taşeron, davalı şirket ise yüklenicidir. Davacı şirket vekili, müvekkili şirketin davalı yüklenici şirkete iş yapıp fatura kestiğini, ancak fatura bedelinin ödenmemesi üzerine yapılan icra takibine itiraz edildiğini belirterek, haksız olan itirazın iptalini ve % 40 "dan aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiş, davalı yüklenici şirket vekili ise, akdî ilişkiyi inkâr etmiş, takibe konu faturanın teslim alınmadığını ve ticarî defterlerinde yer almadığını belirterek davanın reddini savunmuş, mahkemece davanın ve kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiş, verilen karar davacı şirket vekilince süresinde temyiz edilmiştir.
    Antalya 10. İcra Müdürlüğü"nün 2011/3922 Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; alacaklı davacı şirket tarafından borçlu davalı şirket aleyhine 25.07.2010 tarihli bir adet faturaya istinaden 24.508,60 TL asıl alacak, 2.682,51 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 27.191,11 TL alacak üzerinden ilamsız takip yapıldığı, ödeme emrinin borçluya 02.05.2011 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği ve borçlu davalının 06.05.2011 tarihli dilekçesi ile borca itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulduğu ve 1 yıllık yasal süresi içerisinde itirazın iptâli davasının açıldığı anlaşılmaktadır.
    Mahkemece, davacının, taraflar arasında sözleşme düzenlendiği, davalının takip konusu mal ve hizmeti aldığı ve fatura bedelinin ödenmediği yönündeki iddialarının kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Kural olarak akdî ilişkinin varlığını kanıtlama yükü davacı taraftadır. Yazılı bir sözleşmenin varlığı kanıtlanamamış olsa da, davalının yemin teklifi davacı şirket temsilcisi tarafından yargılamanın 27.12.2012 tarihli oturumunda eda edilirken, davacı şirket temsilcisi “.....Davacı ile kesinlikle dava konusu edilen iş için sözlü anlaşma yapmış değiliz. Davacı, söz konusu inşaatta inşaat mühendisi olduğunu söyleyen dava dışı S. A. isimli bir şahısla anlaşma yapmış ve o inşaat için dava konusu yaptığı imalâtları gerçekleştirmiştir. Bu kişinin şirketimizle bir ilgisi yoktur. Şirketimizin sigortalı çalışanı da değildir.......”şeklinde beyanda bulunmuş ve bu beyanını imzası ile tasdik etmiş ise de: temyiz dilekçesine ekli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 04.02.2009 tarih ve 7242 sayılı örneğinde davacı şirketin 22.01.2009 tarihli toplantısında sözü edilen S. A."ın 5 yıl süre ile davacı şirketi münferiden temsil ve ilzama yetkili olduğuna karar verildiği, bu kararın ilan edilmekle 3.kişilere karşı şirketi bağlayacağı değerlendirildiğinde, savunmanın aksine akdî ilişkinin kurulduğunun kabulü sonucuna ulaşılmalıdır. Akdî ilişkinin kurulduğu kabul edilerek işin esasının incelenip hükme varılması gerekirken iddianın kanıtlanamadığından bahisle red kararı verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 11.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi