
Esas No: 2017/4377
Karar No: 2020/5188
Karar Tarihi: 25.06.2020
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2017/4377 Esas 2020/5188 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, dava dışı kızı ile birlikte, 15/08/2014 tarihinde, davalıya ait, ... Konağında tatil yapmak için konaklama hizmeti aldığını ve kayıt yaptırdığını, otele girişlerinde, içerisinde kendilerine ait ziynet eşyaları ve bir miktar paranın olduğu çantayı, otele ait kasada muhafaza etmesi için otel görevlisine verdiğini, daha sonra bu görevlinin çantayı da alarak otelden ayrıldığını öğrendiklerini, bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, olay nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.352,25 TL"nin maddi zararın 15/08/2014 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tazmini ve 10 adet yarım altın, 15 adet çeyrek altının aynen iadesini, bu mümkün değil ise tespit edilen meblağın 15/08/2014 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte iadesini ve 10.000,00 TL manevi tazminatın işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacının davasının kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı HMK"nin 294. maddesi gereğince mahkeme, yargılamanın sona erdiği duruşmada hükmü vererek tefhim eder. Hükmün tefhimi herhalde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir. HMK"nin 297/2 maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Somut olayda; mahkemece, davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile 2.352,25 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 5.000,00 TL manevi tazminatın alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş ise de davacının dava dilekçesindeki taleplerinin tamamı hakkında karar verilmediği, birkısım taleplerinin değerlendirilmediği anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, davacının her bir talebi için ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan 31,40 TL. harcın davacıya, 125,55 TL. harcın davalıya iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.