
Esas No: 2015/15299
Karar No: 2017/5054
Karar Tarihi: 26.04.2017
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/15299 Esas 2017/5054 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, ... komisyoncusu olduğunu, taraflar arasında taşınmaz satışına dair ... alım satım komisyon sözleşmesi imzalandığını, 7812 ada 1 parsel ve 7804 ada 7 parsel sayılı taşınmazların satışına aracılık yaptığını, sözleşme gereği davalı alıcının 7.500,00 TL ödeyeceğinin kararlaştırılmasına karşın davalı tarafından 3.000,00 TL ödendiğini, kalan 4.500,00 TL"nin ödenmediğini ileri sürerek, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, sözleşme altındaki imzanın kendisine ait olmadığını, davacının sözleşmeyi şahit sıfatıyla imzalandığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan tarihsiz adi yazılı sözleşmede, 7812 ada 1 parsel ve 7804 ada 7 parsel sayılı taşınmazın satışı ile ilgili olarak ... ... Firmasına 10.000,00TL ödeneceği taahhüt edilmiş, satıcının 2.500,00 TL, alıcının 7.500,00 TL ödeyeceği kabul edilmiş olup, sözleşmenin altı davacı, davalı ve satıcı tarafından imzalanmıştır. Sözleşmede dava konusu taşınmazların satışı ile ilgili olarak davacıya ücret ödeneceği yazılı olup, taraflar arasında düzenlenen bu sözleşme geçerlidir. Bunun aksinin davalı tarafça aynı mahiyette bir delil ile ispatlanması gerekir. Üstelik mahkemece bu belgede yaptırılan imza incelemesinde imzanın davalıya ait olduğu da tespit edilmiştir. Davada dayanılan sözleşme düzenlendikten sonra taşınmazların davalı tarafından tapuda satın alındığı konusunda da ihtilaf yoktur. Taraflar arasındaki sözleşmenin iptal edildiği iddia ve ispat edilemediğine göre davacı simsarın simsarlık ücretine hak kazandığı kabul edilmelidir. O halde mahkemece taraflar arasında sözleşmenin kurulduğu gözetilerek işin esası incelenmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 27,70 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 26/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.