
Esas No: 2020/239
Karar No: 2021/824
Karar Tarihi: 17.11.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/239 Esas 2021/824 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/239 Esas
KARAR NO : 2021/824 Karar
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/05/2020
KARAR TARİHİ : 17/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, davalı ... Bankası A.Ş 'den aralarındaki Bankacılık Hizmet Sözleşmesi kapsamında bankacılık hizmeti aldığını, ... üzerinden 29.08.2019 tarihinde müvekkil şirkete ait ...'ta (...) 30.08.2019 ile 02.09.2019 tarihleri arasında oda rezerve işlemleri yapan Kanada Vatandaşı ...'in, müvekkili şirket ile e-mail yoluyla iletişime geçtiğini, akabinde yine ... üzerinden müvekkili şirket'e hitaben mesaj oluşturduğunu, mesajında kiralanan odada misafiri ...'un kalacağını rezervasyon numarası ile otele giriş ve çıkış tarihlerini göndererek, ...'un kendi müşterisi olduğunu ve ödemeyi kendisinin yapacağını belirttiğini, müvekkil tarafından kendisine teyit amaçlı mail order formu gönderildiğini, kart bilgisi ve pasaport bilgilerinin alındığını, kiralanan oda için yapılan 3.304,08-TL'lik ödemenin 02.09.2019 tarihinde yine ...'e ait kredi kartı ile mail order sistemine uygun olarak gerçekleştirildiğini, müvekkili şirketin kanuna uygun şekilde mail order işlemini uygulamış olduğunu, müşteri isteği doğrultusunda hizmeti tam ve kusursuz şekilde ifa etmesine rağmen 21.09.2019 tarihinde davalı tarafından müvekkile; ödemeye itiraz edildiği, dayanak belgelerin gönderilmesi, aksi takdirde ödemelerin geri alınacağının ihtar ve tebliğ edildiği, müvekkili tarafından gerekli dayanak belgelerin bankaya gönderildiği, buna rağmen davalının hukuka aykırı bir şekilde ilgili ... PRN, ... Pos Numaralı ödemenin müvekkili şirket hesaplarından rızası hilafına geri alma (chargeback) işlemlerinin 04.11.2019 tarihinde tamamlandığını, tüm bilgi ve belgelerin davalıya gönderilmesine rağmen davalı tarafından hukuka aykırı bir şekilde müvekkil şirketin mevduatına el konarak chargeback işlemi gerçekleştirildiğini, bir diğer benzer olayda ise rezervasyonu yapan kişinin David ...; ... yapmış olduğu rezervasyon üzerinden müvekkili şirketin sahip olduğu ...'e email atarak, ... isimli misafirin konaklama ödemesinin kendisinin yapacağını ve bunun için kendisine mail order formu iletmelerini talep ettiğini, mail order formunun ...'a iletilmesi sonucu mail order belgeleri, pasaport ve kredi kartı bilgileri gibi gerekli evrak ile birlikte müvekkil şirkete iletildiğini, devamında müvekkil şirket tarafından ödeme alınan slibin ...'a gönderildiğini ve imzalı olarak geri alındığını, imzaların ve bilgilerin müvekkil şirketçe karşılaştırıldığını, tüm bilgilerin birbirini doğrulaması neticesinde işlemlerin tamamlandığını, müvekkili şirket tarafından kanunun "Üye İşyeri ve Üye İşyeri Anlaşması Yapan Kuruluşlara İlişkin Yükümlülükler" başlıklı 17nci maddesi gereğince tüm yükümlülüklerin yerine getirildiği, müvekkili şirket tarafından imza kontrolünün yapıldığını, kart üzerinde yer alan bilgilerle kimlik belgesi üzerinde yer alan bilgilerin karşılaştırıldığını geçerli bir kimlik belgesi ibrazının talep edildiğini ve harcama belgesi üzerindeki bilgilerle kredi kartı üzerindeki bilgilerin karşılaştırılarak kontrol edildiğini, bu konuda müşteri ile email üzerinden yazışmalar yapıldığını, gerekli belgelerin usul ve yasaya uygun olarak temin edildiğini, akabinde davalı bankanın talep etmesi üzerinde bankaya da iletildiğini, ancak kanunun 20nci maddesinde izin verdiği ve müvekkil şirket tarafından 17nci maddede düzenlenen şartların yerine getirildiği halde dahi davalının, hukuka aykırı bir şekilde ilgili ödemenin müvekkil şirket hesaplarından rızası hilafına geri alma (chargeback) işlemlerini gerçekleştirdiğini, bu şekilde müvekkili şirket mevduatına hukuka aykırı bir şekilde el koyduğunu, izah edilmeye çalışılan iki olaya eş olarak ... adlı müşteri tarafından yapılan rezervasyon ve ödeme sonucunda, ...'de 19.08.2019 - 20.08.2019 tarihleri arasında konaklama yapıldığını, ... tarafından kredi kartı ile yapılan ödemenin mail order yolu ile gerçekleştirildiğini, ödemeye ilişkin fişin, email yolu ile müşteriye gönderildiğini ve fişin üzerinin müşteri tarafından imzalandıktan sonra, imzalı halinin tekrar ...'e iletildiğini, müvekkili şirket hesaplarına mail order sistemine uygun şekilde gerçekleştirilen 423,63-USD miktarlı bir diğer ödemenin daha davalı banka tarafından hukuka aykırı bir şekilde müvekkili şirket hesaplarından geri alındığını, müvekkili şirketin, bankacılık kanunu gereği kendisinden beklenen tüm özeni gösterdiğini, talep edilmesi gereken tüm belgeleri eksiksiz bir şekilde talep ettiğini, buna rağmen davalı tarafından müvekkil şirketin hesaplarına müdahale edilerek mevduatına el konulduğunu, müvekkil şirkete ait ...'nden rezervasyon yaptırarak konaklamanın gerçekleşmiş olduğu, açıklanan üç olayda, müvekkil şirket hesaplarından hukuka aykırı olarak ... / ...: Mevduat miktarı 598,94-USD (04.11.2019); ...: Mevduat miktarı 9.634,62-TL (28.10.2019); ...: Mevduat miktarı 423,63-USD (13.01.2020) davalı tarafından listede görüldüğü meblağlara belirtilen tarihlerde haksız el konulduğunu, bu mevduat alacaklarının müvekkili şirket hesaplarından haksız olarak el konulan tarihten itibaren mevduata uygulanan en yüksek faiz ile davalıdan alınarak müvekkil şirkete iadesinin gerektiğini, bu chargeback işlemlerinin yanısıra müvekkil hesaplarından, bazı müşterilere müvekkil şirket tarafından uygulanmış olan no-show cezalarının da yine davalı banka tarafından hukuka aykırı bir şekilde geri çekildiğini, 10 ayrı müşterinin 23.01.2019 - 22.01.2020 tarihleri arasında çeşitli miktarlardaki ödemelerini, müvekkil şirket hesaplarından hukuka aykırı olarak geri çekildiğini, davalı tarafından müvekkil şirket mevduatına rızası hilafına el konulduğunu, davalı banka tarafından müvekkili şirkete yönelik olarak değişik zamanlarda gerçekleştirilen tüm chargeback ve müvekkil mevduatına erişimini engelleme niteliğindeki işlemlerin hukuka, uluslararası standartlara, bankacılık mevzuatı ile Bankacılık meslek etik değerlerine aykırı olduğunu, bu hukuksuz işlemler nedeniyle müvekkili şirketin davalı tarafından uğratılmış olduğu zararların tespit edilmesini, bu nedenlerle davanın kabulüne ve uzman bilirkişiye hesaplatılarak şimdilik 1.000,00-TL + 100,00-USD değerindeki kısmi alacağın, davalının haksız ve hukuka aykırı olarak değişik zaman ve miktarlarda müvekkili Şirket mevduatına el koyması nedeni ile her biri için haksız olarak mevduata el konulan tarihten itibaren mevduata uygulanan en yüksek banka
faizi ile davalıdan tahsiline,yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili bankanın Uluslararası Chargeback kurallarına uygun hareket ettiğini, bu davadaki ihtilafa konu bu işlemlerde dört taraf bulunduğunu, bunların, Davacı (Üye İşyeri'dir), müvekkil Bankanın (Üye İşyeri Bankası'dır), Kart Hamili (Somut olayda yabancı uyruklu farklı kişilerdir.), Kart Hamili Bankası (Yurtdışı bankasıdır.) bu ayrımın huzurdaki davanın esasını etkileyen önemli bir ayrım olduğunu, çünkü her tarafın hak ve yükümlülüklerinin birbirinden farklı olduğunu, üye işyerlerinin ... alt yapısını tesis etmek gibi bir zorunluluğu bulunmamakla birlikte, harcama işlemlerinin kart hamilinin sorumluluğunda bulunan şifrenin girilmeksizin güvenli olmayan ortamda yapılan işlemlerde, işlemin kart hamili tarafından gerçekleştirildiği hususunda ispat yükünün üye işyerine ait olduğunu, ancak işlemlerin ... üzerinden yapılması halinde şifre kart hamilinin sorumluluğunda bulunduğundan kart hamillerinin ... üzerinden yapılan işlemlerde "işlem bana ait değil" şeklinde harcama itirazında bulunmasına imkan bulunmadığını, bu davaya konu olayda da işlemlerin şifre girilmeksizin yapılmış olması sebebiyle ispat yükünün üye işyeri konumunda davacı şirketin üzerinde olduğunu, harcama itirazının geçerliliği hususunda değerlendirmenin kart bankaları tarafından yapıldığını, müvekkili banka tarafından yapılmış herhangi bir değerlendirme bulunmadığını, bu nedenle harcama itirazının kart hamili lehine sonuçlanmış olmasının sebeplerinin ancak dava dışı kart bankaları tarafından açıklanabileceğini, tüm bu nedenlerle, haksız ve hukuka aykırı olarak ikame edilmiş olan bu davanın reddine karar verilmesini yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller; ... Bankası'ndan yazılan müzekkere cevabı, E-mail yazışmaları, Dekontlar, Banka kayıtları, Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi ve Üye İşyeri Sözleşmesi örnekleri, ... Ağır Ceza Mahkemesi'nin ... E. Sayılı dosyasının UYAP kayıtları, Bilirkişi İncelemesi
Mahkememizce taraflar arasında uyuşmazlıkla ilgili olarak bu konuda uzman olduğu anlaşılan Bankacı Bilirkişi ...'a tevdiine karar verilerek Bilirkişi Raporu aldırılmıştır. Bankacı Bilirkişi ...'un hazırlamış olduğu Bilirkişi Raporuna göre özetle; "... kuralları uyarınca, bir itiraz söz konusu olduğunda, üye işyeri bankası tarafından, üye işyerinden itiraz konusu harcamalara ilişkin belgelerin sunulması talep edilmekte, belgelerin verilen süre içerisinde ibraz edilmesi halinde, bu bilgi ve belgeler kart hamili bankasına iletilmektedir. Kart hamillerinin itirazının giderilip giderilememesine ilişkin aksiyon kart hamili bankası tarafından alınmaktadır.
Nihayetinde Kart Hamili Bankası tarafından, kart hamillerinin itirazının giderilmemesi halinde Uluslararası Kart Çıkartan Kuruluşlara Ait Kurallar tahtında davalı Bankaya bu tutarlar borç geçilmektedir. Akabinde borç olarak geçilen bu tutarlar ise Üye İşyeri Sözleşmesi kapsamında üye işyerine borç olarak geçilmektedir.
Kart Hamili Bankasından davalı Bankaya (Üye İşyeri Bankası olması sebebiyle) gönderilen belge istem talebi davacı şirket tarafından teslimat yapıldığına dair evrakların gönderilmesi yoluyla karşılanmış, davacı şirketin iletmiş olduğu belgeler Kart Hamili Bankası olan yurt dışı bankasına iletildiği,Harcama itirazları dava dışı kart bankası tarafından değerlendirilmiş ve sonuçlandırılmıştır.
Dava dışı Kart Hamili Bankası tarafından harcama itirazının kart hamili lehine sonuçlandırılması sebebiyle harcama tutarları davalı Bankaya borç geçilmiş, daha sonra ise davacı ile davalı Banka arasında kurulu olan Üye İşyeri Sözleşmesi kapsamında harcama tutarları davacı şirketin hesabına borç geçilmiştir.
Uluslararası kartlı ödeme sistemleri kuruluşlarının belirlediği kurallar çerçevesinde; kartın fiziken kullanılmadığı mail/order ya da 3D Secure olmayan güvenliksiz internet siteleri üzerinden şifresiz olarak gerçekleşen harcamalara, kart hamilleri harcamaların kendilerine ait olmadığı gerekçesi ile itiraz etmeleri durumunda; itiraza konu tüm harcamalar işyerleri sorumluluğunda kalmaktadır.
Dolayısıyla davacı üye işyeri hem yasadan hem de sözleşmeden doğan ispat yükünü Uluslararası Chargeback kurallarına göre kart hamilleri bankasına ifa edemediğinden 5464 Sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun İspat Yükü başlıklı 32 inci maddesi ile yukarıda Yargıtay kararı doğrultusunda, davalı bankaya atfı kabil bir kusurunun bulunmadığı, sonuç ve kanaatine varılmış olup,..." hususlarında görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi Raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Mahkememizce dosyanın itirazların da değerlendirilmesi suretiyle ek rapor alınmak üzere Bilirkişiye tevdiine karar verilmiştir. Bankacı Bilirkişi ...'un hazırlamış olduğu Bilirkişi Ek Raporuna göre özetle;
"...Uluslararası Chargeback kuralları uyarınca, bir itiraz söz konusu olduğunda, üye işyeri bankası tarafından, üye işyerinden itiraz konusu harcamalara ilişkin belgelerin sunulması talep edilmekte, belgelerin verilen süre içerisinde ibraz edilmesi halinde, bu bilgi ve belgeler kart hamili bankasına iletilmektedir. Kart hamillerinin itirazının giderilip giderilememesine ilişkin aksiyon kart hamili bankası tarafından alınmaktadır.
Nihayetinde Kart Hamili Bankası tarafından, kart hamillerinin itirazının giderilmemesi halinde Uluslararası Kart Çıkartan Kuruluşlara Ait Kurallar tahtında davalı Bankaya bu tutarlar borç geçilmektedir. Akabinde borç olarak geçilen bu tutarlar ise Üye İşyeri Sözleşmesi kapsamında üye işyerine borç olarak geçilmektedir.
Kart Hamili Bankasından davalı Bankaya (Üye İşyeri Bankası olması sebebiyle) gönderilen belge istem talebi davacı şirket tarafından teslimat yapıldığına dair evrakların gönderilmesi yoluyla karşılanmış, davacı şirketin iletmiş olduğu belgeler Kart Hamili Bankası olan yurt dışı bankasına iletildiği,Harcama itirazları dava dışı kart bankası tarafından değerlendirilmiş ve sonuçlandırılmıştır.
Dava dışı Kart Hamili Bankası tarafından harcama itirazının kart hamili lehine sonuçlandırılması sebebiyle harcama tutarları davalı Bankaya borç geçilmiş, daha sonra ise davacı ile davalı Banka arasında kurulu olan Üye İşyeri Sözleşmesi kapsamında harcama tutarları davacı şirketin hesabına borç geçilmiştir.
Uluslararası kartlı ödeme sistemleri kuruluşlarının belirlediği kurallar çerçevesinde; kartın fiziken kullanılmadığı mail/order ya da 3D Secure olmayan güvenliksiz internet siteleri üzerinden şifresiz olarak gerçekleşen harcamalara, kart hamilleri harcamaların kendilerine ait olmadığı gerekçesi ile itiraz etmeleri durumunda; itiraza konu tüm harcamalar işyerleri sorumluluğunda kalmaktadır.
Dolayısıyla davacı üye işyeri hem yasadan hem de sözleşmeden doğan ispat yükünü Uluslararası Chargeback kurallarına göre kart hamilleri bankasına ifa edemediğinden 5464 Sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun İspat Yükü başlıklı 32 inci maddesi ile yukarıda Yargıtay içtihadı doğrultusunda,davalı bankaya atfı kabil bir kusurunun bulunmadığı, sonuç ve kanaatine varılmış olup,..." hususlarında görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi Ek Raporu taraflara usulüne uygun olarak e-tebliğ yoluyla tebliğ edilmiştir.
Bilirkişi Raporları hüküm kurmaya uygun bulunmuştur.
GEREKÇE;
Taraflar arasındaki ihtilaf; Ocak 2019 ile Ocak 2020 arasında dava dilekçesinde yer alan yabancı uyruklu şahısların davacıya ait otelde yapılan rezervasyonlarda ve konaklamalarda davalı tarafın davacının mevduatından fazladan meblağ çekip çekmediği, davacının rızası hilafına davacının mevduatından davalı tarafından fazladan para tahsili yapılıp yapılmadığı yapıldıysa bunun miktarı hususlarındadır.
Tüm dosya kapsamından; Davacı şirket ile davalı banka arasında Bankacılık Hizmet Sözleşmesi kapsamında, davalı bankadan bankacılık hizmeti aldığı, Ocak 2019 - Ocak 2020 yıllarında muhtelif zamanlarda ... üzerinden davacı şirkete ait ...'de rezervasyon işlemleri yapıldığı, email yoluyla davacının oteline e-posta gönderildiği, bir kısım müşterilerin ödemelerinin 3. Kişilerce yapıldığı, e-posta yoluyla kart bilgilerinin ve pasaport bilgilerinin gönderildiği, bu işlemin mail order yoluyla yapıldığı, mail order işleminin, ödeme yapacak olan kartın fiziken pos cihazının yanında olmadan, kart numarası, son kullanım tarihi ve CVV şeklindeki kart bilgilerinin pos cihazı üzerine tuşlanması yoluyla yapılan işlemler olduğu,
5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 3üncü maddesinde; "Alacak belgesi; Banka kartı veya kredi kartı kullanılarak alınmış olan malın iadesi veya hizmetin alımından vazgeçilmesi veya yapılan işlemin iptali halinde kart hamilinin hesabına alacak kaydedilmek üzere işyeri tarafından düzenlenen belgeyi" Harcama ve Alacak Belgesi başlıklı 19uncu Maddesinde; "... Üye işyerleri kart kullanılarak satın alınmış bir malın iadesi veya hizmetin alımından vazgeçilmesi veya yapılan işlemin iptali halinde, alacak belgesi düzenleyerek bir nüshasını kart hamiline verdikten sonra diğer bir nüshayı da muhafaza etmekle yükümlüdür". Şeklinde düzenlemelere yer verildiği, Kartsız işlemlerle ilgili itirazlarda uygulanan işleyişin yurtiçi ve yurtdışı tüm bankalarda aynı olduğu, mail order ya da sanal pos işlemlerde riskin üye işyerine ait olduğu, bu riskin üye işyeri sözleşmesinde dava tarafa bildirildiği, dava konusu harcamaların yüz yüze gerçekleştirilmediği, kartların fiziksel olarak kullanılmadığı, harcama itirazına istinaden işleme ait belgelerin talep edildiği, temin edilen belgelerin kart hamili ile paylaşıldığı, kart hamilinin belgeleri kabul etmemesi ve gerçekleştirilen kişiyi tanımadığını iletmesi halinde ise tutarın karta iadesinin uluslararası chargeback kuralları kapsamında gerçekleştirildiği,
Davaya konu husumetteki işlemlerde Davacının Üye işyeri olduğu, davalının üye işyeri bankası olduğu, kart hamili yabancı uyruklu şahıslar ve kart hamili bankasının yabancı bankası olduğu,
Somut ihtilaflarda 4 tarafın bulunduğu, davacının üye işyerine ait hesaba, farklı tarihlerde birden fazla işlem ile alacak geçildiği, kart hamilleri tarafından bu işlemlere itiraz edildiği, u işlemlerin huzurdaki ihtilafların temelini teşkil ettiği, bu itirazlar üzerine Uluslararası Kart Çıkaran Kuruluşlara Ait Kurallar çerçevesinde, chargeback ( ters ibraz / geri bildirim) süreçlerinin başladığı, kart hamillerinin itirazların yaparken, davalı bankayı değil de, kart hamili bankasını muhatap aldıkları, detayları kart hamili bankası ile paylaştıkları, itirazları alan kart hamili bankasının söz konusu itirazları davalı bankaya ilettiği, üye işyeri bankası olan davalı bankanın da, üye işyeri olan davacıdan söz konusu harcamalara ilişkin belgeleri talep ettiği, Belgelerin verilen süre içinde ibraz edilmesi halinde, bu bilgi ve belgelerin kart hamili bankasına iletildiği, kart hamillerinin itirazının giderilip giderilmemesine dair aksiyonun kart hamili bankası tarafından alındığı, kart hamillerinin itirazlarının giderilmemesi halinde, Uluslararası Kart Çıkartan Kuruluşlara Ait Kurallar nezdinde davalı bankaya bu tutarların geçildiği, borç olarak geçilen bu tutarların ise Üye İşyeri Sözleşmesi kapsamında üye işyerine borç olarak geçildiği,
Somut olayda, davacı şirketin iletmiş olduğu belgelerin Kart Hamili Bankası olan yurt dışı bankasına iletildiği, harcama itirazlarının dava dışı kart bankası tarafından değerlendirildiği, harcama itirazının kart hamili lehine sonuçlandırılması sebebiyle harcama tutarlarının davalı bankaya borç olarak geçildiği, daha sonra ise, davacı ile davalı banka arasında kurulu olan Üye İşyeri Sözleşmesi kapsamında harcama tutarlarının davacı şirketin hesabına borç olarak geçildiği, Uluslararası kartlı ödeme sistemleri kuruluşlarının belirlediği kurallar çerçevesinde, kartın fiziken kullanılmadığı mail order ya da 3d Secure olmayan güvenliksiz internet siteleri üzerinden şifresiz olarak gerçekleşen harcamalara, kart hamilleri harcamaların kendilerine ait olmadığı gerekçesi ile itiraz etmeleri durumunda, itiraza konu tüm harcamaların işyerleri sorumluluğu üzerinde kaldığı, Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 17nci maddesine istinaden; huzurdaki davaya konu olaylarda işlemlerin şifre girilmeksizin yapılmış olması sebebiyle ispat yükünün üye işyeri konumunda olan davacı şirket üzerinde olduğu, harcama itirazının geçerliliği hususunda değerlendirmenin kart bankaları tarafından yapıldığı, davalı banka tarafından yapılmış herhangi bir değerlendirme bulunmadığı, bu nedenle harcamaların itirazlarının kart hamilleri lehine sonuçlanmış olmasının sebeplerinin dava dışı kart bankalarınca açıklanabileceği,
5464 sayılı Kredi Kartları Kanunu'nun 32nci maddesi "Kart numarası bildirilmek suretiyle üye işyerinden telefon, elektronik ortam sipariş formu ( mail order) veya diğer iletişim araçları yoluyla yapılan işlemlerden doğacak anlaşmazlıklarda ispat yükü üye işyerine aittir..." hükmüne havi olduğu, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin 2013/28972 E., 2014/6563 K sayılı İlamında; "...gerek davacı ile imzalanan sözleşme gerekse mevzuat hükümleri incelendiğinde, kredi kartları aracılığıyla sadece mal ve hizmet alanlarının yapabileceği, hukuka aykırı işlemden doğan zararlardan kart hamilinin sorumlu tutulamayacağı ve mail order yoluyla yapılacak satış işlemlerinde doğabilecek anlaşmazlıklarda ispat yükünün davacı üye işyerine ait olacağı, mail order yöntemiyle yapılan satışın en riskli satış yöntemi olduğundan mail order yoluyla satış yapılmasına izin veren üye işyerleri tüm sorumlulukları peşinen kabul ederek bu kanaldan satış yapabilmektedirler. Davacı üye işyeri, 5464 sayılı Kanunun 32. Maddesi uyarınca, davacının dava dışı asıl kart sahiplerine verdiği hizmetlerin doğruluğunu, kart hamili bankalara ispatlayamadığından davalı bankaya atfedilecek bir kusurun bulunmadığı..." şeklinde olduğu, Dolayısıyla davacı üye işyerinin hem kanundan hem de sözleşmeden doğan ispat yükünü Uluslararası Chargeback kurallarına gör kart hamilleri bankasına ifa edemediğinden 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun İspat Yükü başlıklı 32nci maddesi ve emsal Yargıtay kararı doğrultusunda davalı bankaya atfı kabil bir kusurun bulunmamasından dolayı davacının davasının reddine dair karar verilmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye göre;
1-)Davacının davasının REDDİNE,
2-)Harçlar Kanununca alınması gerekli 59,30-TL harcın peşin olarak yatırılan 54,40-TL harçtan mahsubu ile eksik yatırılan 4,90-TL nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
3-)Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-)Davalı vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince nispi 1.710,00-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13,14. Maddeleri ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
6-)Taraflarca yatırılan kullanılmayan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda Kesin olarak verilen karar açıkça okunup usûlen anlatıldı. 17/11/2021
Katip Hakim
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.