6. Ceza Dairesi 2018/169 E. , 2020/2955 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağmaya kalkışma, tehdit, tefecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet, Beraat
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I-) Sanık ... hakkında, mağdur ...’a karşı yağmaya kalkışma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
15.04.2020 gün ve 13100 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 10. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinde yapılan değişikliğin, infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı görülmüş;
Oluşa ve dosya kapsamına göre; suç teşkil eden eylemini mağdura ait işyerinde gerçekleştiren sanık hakkında, TCK"nin 149/1-c maddesi yanısıra aynı madde ve fıkranın (d) bendi ile de uygulama yapılıp aynı Yasanın 61/1. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, sanık ... savunmanının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve yasaya uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II-) Sanık ... hakkında tefecilik; sanık ... hakkında katılan ...’a karşı alacağın tahsili amacıyla tehdit suçundan kurulan mahkumiyet; sanıklar ... ve ... hakkında, katılan ...’ya yönelik yağmaya kalkışma suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık ...’nın savunmasında, Kütahya 2. Asliye Ceza Mahkemesinde hakkında tefecilik suçundan açılan davanın yargılaması sonucunda ceza aldığını ve dosyanın temyiz aşamasında bulunduğunu ifade ettiği; yine beyanı hükme esas alınan tanık ... tarafından da, şikayeti üzerine hakkında kamu davası açılan sanığın tefecilik suçundan mahkum olduğunun belirtildiğinin anlaşılması karşısında;
Öncelikle anılan dava dosyasının akibeti re’sen araştırılıp, dosya aslı ya da onaylı bir örneği alınıp, sanığın eyleminin suç teşkil edip etmediği, suçun sözkonusu olması halinde, iki ayrı dava dosyasına konu eylemlerinin hangi dönemleri kapsadığı saptanıp, olayda zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Tüm dosya kapsamında, katılan ...’dan hukuken korunan bir alacağı olduğuna dair delil bulunmayan sanık ...’in eyleminin, TCK"nin 149/1-c-d ve 35/1. maddeleri kapsamında yağmaya kalkışma suçunu oluşturduğu düşünülmeden, delillerin takdirinde ve suç vasfında yanılgı sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
3- (1-) numaralı bozma nedeni de gözetilmek suretiyle, sanık ... ve katılan ... arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı araştırılıp, varsa borç alacak miktarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi, dosya arasında bulunan mesaj tutanağında geçen ve tanık ...’nin ifadesinde; “Aracı vadeli olarak satın aldığı” nı belirttiği üçüncü kişinin açık kimlik bilgileri saptanıp, gerektiğinde andlı beyanı alındıktan, yine anılan tanığın, her biri 7.700 TL bedelli senetleri icra takibine koyduğunu beyan ettiğinin anlaşılması karşısında; dosya arasında birer örnekleri bulunan icra takiplerinde alacaklı olarak gözüken ... .. huzurda tanık sıfatıyla dinlendikten sonra, tüm deliller bir arada değerlendirilmek suretiyle sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik soruşturma ile yetinilip, genel geçişli ifadelere yer verilmek suretiyle yazılı şekilde sanıklar ... ve ... hakkında katılan ...’ya yönelik yağmaya kalkışma suçundan beraat hükmü kurulması,
4-Kabule göre de; Mahkumiyet hükmünün doğal sonucu olan 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinde, 15.04.2020 gün ve 13100 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 10. maddesi ile yapılan değişikliğin, karar yerinde yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve ... savunmanları, katılan ... ile o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 22/09/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.