Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/4393
Karar No: 2019/6487
Karar Tarihi: 18.10.2019

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/4393 Esas 2019/6487 Karar Sayılı İlamı

 

 

16. Ceza Dairesi         2019/4393 E.  ,  2019/6487 K.

  •  


"İçtihat Metni"



I-TALEP:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 26.03.2019 tarih ve 2019/31230 sayılı yazısı ile; Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 07/11/2018 tarihli ve 2018/1997 soruşturma, 2018/3407 esas, 2018/570 sayılı iddianamenin iadesine dair Kırıkkale 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 14/11/2018 tarihli ve 2018/313 iddianame değerlendirme sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine dair mercii Kırıkkale 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 10/12/2018 tarihli ve 2018/782 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, Kırıkkale 1. Ağır Ceza Mahkemesince, “...... kayıtlarına ilişkin giriş çıkışlarla ilgili bilirkişiden rapor alınmadan, başka bankalardan kredi çekilip çekilmediğinin Bankalar Birliği"nnden sorulmadan, gayrimenkul satışı yapılıp yapılmadığının tapu kayıtlarından, araç satışı yapılıp yapılmadığının trafik kayıtlarından araştırılmadan ve dijital bir veri elde edilip edilmediği belirli olmaksızın, elde edilmiş ise rapor tanzimi beklenmeksizin kamu davası açıldığı” hususu iddianamenin iadesi sebebi olarak gösterilmiş ise de,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 170/3. maddesinde iddianamede nelerin gösterileceği, aynı Kanun"un 174/1. maddesinde iddianamenin hangi hallerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, aynı Kanunun 170/2. maddesinde yer alan “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.” hükmü uyarınca Cumhuriyet savcısının dava açmasının zorunlu olduğu ve suçun hukuki nitelendirilmesinin de Cumhuriyet savcısına ait olduğu, bu durumda mahkemece, iddianamede gösterilen olaylarla ilgili olarak ibraz edilen deliller ve yargılama sırasında ibraz edilebilecek deliller birlikte değerlendirilerek yargılama sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği,
Somut olayda, yapılan soruşturma kapsamında şüphelinin ... silahlı terör örgütünün himayesinde bulunan Aktif Eğitimsen Sendikasına üye olduğu, kızını örgüte ait Özel ... ... Kreşine gönderdiği, haklarında örgüt üyeliği veya yöneticiliği suçlarından soruşturma yürütülen 107 şahıs ile telefon görüşmesinin tespit edildiği, örgütün finans kuruluşu olan Bank Asya"da 09/01/2006 tarihinde açılmış hesabına örgüt elebaşının talimatı üzerine 2014 yılı Şubat ayından itibaren sürekli para yatırdığı ve artış sağladığı, bankaya ... tarafından el koyulması üzerine hesabındaki paranın tamamını çektiği, eşi hakkında aynı suçtan, kardeşi ve ağabeyi hakkında ... kullanıcı olduğundan bahisle aynı suçtan soruşturma yürütüldüğü anlaşılmakla, şüpheliden herhangi bir dijital veri elde edilemediği, gayrimenkul ve araç kayıtlarına ilişkin araştırma yapılarak ilgili birimlere yazı yazıldığı, örgütün bankasına ait kayıtların dosya muhteviyatında bulunduğu ve iddianameye de konu edildiği, mahkemece kovuşturma aşamasında gerek görüldüğü takdirde bu hususta bilirkişiden rapor talep edilebileceği gibi, mevcut delillerin kamu davasının açılması için yeterli olduğu, delillerin takdir ve değerlendirilmesinin mahkemesince yapılması gerektiği gözetilmeksizin, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 19/03/2019 gün ve ......-Kyb sayılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak Dairemize gönderilmiştir.
II-OLAY:
... Silahlı terör örgütüne irtibat ve iltisakı bulundukları gerekçesi ile OHAL döneminde çıkartılan KHK"lar ile ihraç edilen öğretmenlere yönelik yürütülen soruşturma kapsamında; 14.11.2012-15.04.2013 ve 15.01.2014 - 23.07.2016 tarihleri arasında Aktif-Sen üyesi olduğu ve 2005-2013 yılları arasında ayrıca Eğitim Bir-Sen üye kayıtlarının da bulunduğu; ..."da 09.01.2006 yılında açtırdığı hesabında 2013 yılı Aralık ayında 0.41-krş ve 2014 yılı Ocak ayında bakiyesinin bulunmamasına rağmen 2014 yılı Şubat ayında 10.000-TL olarak görünen mevduatının süreçte artarak 2014 yılı Aralık ayında 22.863,56-TL"yi bulduğu, 2015 yılı Aralık ayında ise 35.256,04-TL olduğu ve Haziran ayından itibaren ise 2.58-TL"ye düştüğünün tespit edildiği; telefon numarasından ve kimlik numarasından yapılan sorgulama sonucunda ... kaydının bulunmadığı; kapatılan derneklerde kaydına rastlanılmadığı; 20.01.2014-09.01.2016 tarihleri arasında ..."da aktif hesap hareketlerinin bulunduğu; 2014-2016 yıllarında çocuğu ..."in Özel ... ... Anaokuluna, 2017-2018 yıllarında ise ... ilkokuluna gittiği; kapatılan vakıflara yönelik bir üyeliğinin olmadığı, araç alım satımına, taşınmaz kaydına ve yurt dışına çıkış kaydına, konaklama kaydına rastlanmadığı; kendiliğinden gelerek müdafii huzurunda kollukta verdiği ifadesinde örgüt üyeliği suçlamasını kabul etmediğini, ..."da hesabının bulunduğunu ve özellikle eşinin doktorluk mesleğine başlamasından sonra da yatırım yapmaya başladıklarını belirterek talimat almadan para yatırdığını, çocuğuna bakıcı bulamamaları nedeni ile kapatılan bir okula kaydını yaptırdığını, sendikaya üye olduğunu ancak süreçte taraflı davranmaya başladıklarından üyelikten ayrıldığını, eşi ve kardeşi hakkında soruşturma yapılmış ise de haklarında beraat kararı verildiğini, abisinin ise ... bulunması nedeni ile hapis cezası ile cezalandırıldığını ancak istinafta devam eden dosyasının bozulacağına inandığını beyan ettiği ve Kırıkkale Sulh Ceza Hakimliğinin 11.10.2018 tarihli 2018/416 değişik iş sayılı kararı ile 01.01.2012-01.01.2017 tarihleri arasındaki HTS kayıtlarının teminine müteakip yapılan 19.10.2018 tarihli analiz raporunun gönderildiği yazı ekinde yer alan CD"de, haklarında ... silahlı terör örgütünden soruşturma yürütülen şahıslar listesine ait 3 nolu tabloda excel formatında 2082 adet olarak ve bir kısmında geçersiz veya kayıt numaralarının bulunamadığının belirtildiği anlaşılmakla içeriğinde Yapı Kredi Bankası, İş Bankası, ..., Kimse Yok mu Derneği, ... gibi kurum, dernek ve şirketlere ait numaralara rastlanılan liste içerisinde haklarında tutuklama, denetimli serbestlik, serbest kayıtlarının işlendiği görünen; doçent, memur, savcı, öğretmen, işçi, öğrenci, esnaf, astsubay, tekniker, gazete dağıtıcısı, akademisyen, mühendis, hakim, özel sektör çalışanı oldukları veya işsiz olduklarının belirtildiği görünen ve haklarındaki soruşturma bilgilerinin de belirtildiği aralarında eşi ve akrabalarının da bulunduğu anlaşılan 107 kişi ile HTS irtibatına rastlanıldığı tespit edilen ve adli sicil kaydına rastlanılmayan şüpheli hakkında;
Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığının 08.11.2017 tarihinde havalesi yapılan 07.11.2018 tarihli 2018/1997 soruşturma, 2018/3407 esas ve 2018/570 numaralı iddianamesi ile Digitürk ve Bankalar Birliğine yazılan müzekkerelere henüz cevap verilmediği ancak geldiğinde gönderileceği de belirtilerek, soruşturma kapsamında yukarıda özetle belirtilen tespitleri içerir yazılı belgelerin 14 başlık altında belirtilmesi ve şüphelinin kollukta verdiği ifadesinden de bahsedilmek sureti ile şüphelinin ... mensuplarınca kurulan ve yönetilen Aktif Eğitimsen isimli sendikanın üyesi olduğu, Ahsen Şevkat isimli çocuğunu 2013-2016 yılları arasında yapının okulu olan ... ... Anaokuluna gönderdiği, ..."da 09.01.2006 tarihinde açılmış ... müşteri numarası ile hesabının bulunduğu ve ... elebaşının talimatı ile 2014 yılı Şubat ayından itibaren hesabına sürekli para yatırdığı ve artış sağladığı, bilahare 29.05.2015 tarihinde ... tarafından bankaya el konulmasının akabinde yine talimat ile hesabındaki meblağın tamamını çektiği, eşi hakkında ... terör örgütüne üye olmaktan soruşturma yürütüldüğü, kardeşi ve abisi hakkında ... kullanıcılığı nedeniyle yine ... terör örgütü üyeliği nedeniyle soruşturma bulunduğundan bahisle 3713 sayılı TMK"nın 7/1, 3-5 ve 5237 sayılı TCK"nın 314/2, 53, 58 maddeleri uyarınca cezalandırılması istenilmiştir.
UYAP sisteminde 15.11.2018 tarihinde elektronik olarak imzalandığı anlaşılan 14.11.2018 tarihli Kırıkkale 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/313 iddianame değerlendirme numaralı kararı ile;
"Dosyada bulunan banka asya kayıtlarından giriş ve çıkışlarla ilgili bilirkişiden rapor aldırılmadan kamu davasının açılması,
Sanığın 25/12/2013 - 31/12/2015 yılları arasıda başka bankalardan kredi çekip çekmediğinin Bankalar Birliğin"den, gayrimenkul satışı yapıp yapmadığının tapudan, araç satışı yapıp yapmadığının trafik tescilden araştırılmadan kamu davası açılması,
Sanıktan herhangi bir dijital elde edilip edilmediği, elde edilmiş ise dijtal verilerle ilgili raporun düzenlenmesinin beklenilmeksizin kamu davası açılmış olması sebebiyle CMK.nun 174/1 maddesi gereğince" iddianamenin iadesine karar verilmiştir.
16.11.2018 havale tarihli Kırıkkale Cumhuriyet savcısının 15.11.2018 tarihli dilekçesi ile;
"... kayıtlarından giriş ve çıkışlarla ilgili bilirkişi incelemesi yaptırılmasının dosyaya bir yenilik katmaması, suçun sübutuna etki edecek delillerden de olmaması ve yargılama sırasında mahkemece temininin de olanaklı bulunması;
Bankalar birliğine müzekkere yazılmış olup, yazılan müzekkereye henüz cevap verilmediği , tapu müdürlüğü ve trafik tescil müdürlüğü ile gerekli yazışmaların yapıldığı ve cevaplarının dosya arasına konulduğu,
Soruşturma aşamasında şüphelinin kolluk tarafından ifadesinin alınmasına mütakip serbest bırakıldığı, şüpheliden herhangi bir dijital materyal elde edilmediği," belirtilerek iade kararı verildiği anlaşılmıştır.
Kırıkkale 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 10.12.2018 tarihli 2018/782 değişik iş sayılı kesin kararı ile; 5271 sayılı CMK"nın 170 ve 174 maddeleri ve Yargıtay uygulamasından bu kapsamda "kişilerin lekelenmeme hakkı" ile "eksiksiz soruşturma ve tek celsede duruşma" prensiplerinden bahsedilerek "Şüphelinin ... kayıtlarının giriş ve çıkışlarıyla ilgili bilirkişiden rapor aldırılmadığı veya Masak kaydı istenerek para trafiğinin belirlenmediği, 25/12/2013-31/12/2015 yılları arasında başka bankalardan kredi çekip çekmediği, garimenkul ve araç satışı yapıp yapmadığının araştırılmadığı, suçun sübutuna mutlak etki edecek deliller toplanmadan iddianame düzenlendiği vicdani kanaatine varılarak, suç ve suçluyla etkin şekilde mücadele edilebilmesi, Yargılamanın verimli bir şekilde yürütülmesi, ek iddianame veya ek savunmaya gerek kalmadan, Kovuşturma aşamasında soruşturma yapmadan, Lekelenmeme hakkı ihlal edilmeden, yargılamanın mümkün olduğu en kısa sürede bitirilebilmesi için iddianamenin iadesine yapılan itirazın reddine" dair karar verilmiştir.
19.12.2018 tarihinde Cumhuriyet savcısınca Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne kanun yararına bozma istemine yönelik ihbarda bulunulduğu, 19.03.2019 tarihinde de Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünce Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından kararının bozulmasının istenilmesine dair yazının gönderildiği anlaşılmıştır.
III-KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNE İLİŞKİN UYUŞMAZLIĞIN KAPSAMI:
Şüpheli hakkında düzenlenen iddianamenin, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 174/1. maddesi gereğince iade edilmesinde ve bu karara karşı yapılan itirazın reddine dair verilen kararda hukuka aykırılık bulunup bulunmadığına ilişkindir.
IV-HUKUKSAL DEĞERLENDİRME:
Konu ile ilgili yasal düzenlemeler şöyledir:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun
Kamu davasını açma görevi
Madde 170
(1) Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet savcısı tarafından yerine getirilir.
(2) Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.
(3) Görevli ve yetkili mahkemeye hitaben düzenlenen iddianamede;
a) Şüphelinin kimliği,
b) Müdafii,
c) Maktul, mağdur veya suçtan zarar görenin kimliği,
d) Mağdurun veya suçtan zarar görenin vekili veya kanunî temsilcisi,
e) Açıklanmasında sakınca bulunmaması halinde ihbarda bulunan kişinin kimliği,
f) Şikâyette bulunan kişinin kimliği,
g) Şikâyetin yapıldığı tarih,
h) Yüklenen suç ve uygulanması gereken kanun maddeleri,
i) Yüklenen suçun işlendiği yer, tarih ve zaman dilimi,
j) Suçun delilleri,
k)Şüphelinin tutuklu olup olmadığı; tutuklanmış ise, gözaltına alma ve tutuklama tarihleri ile bunların süreleri,
Gösterilir.
(4) İddianamede, yüklenen suçu oluşturan olaylar, mevcut delillerle ilişkilendirilerek açıklanır.
(5) İddianamenin sonuç kısmında, şüphelinin sadece aleyhine olan hususlar değil, lehine olan hususlar da ileri sürülür.
(6) İddianamenin sonuç kısmında, işlenen suç dolayısıyla ilgili kanunda öngörülen ceza ve güvenlik tedbirlerinden hangilerine hükmedilmesinin istendiği; suçun tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, ilgili tüzel kişi hakkında uygulanabilecek olan güvenlik tedbiri açıkça belirtilir.
İddianamenin İadesi;
Madde 174
Mahkeme tarafından, iddianamenin ve soruşturma evrakının verildiği tarihten itibaren on beş gün içinde soruşturma evresine ilişkin bütün belgeler incelendikten sonra, eksik veya hatalı noktalar belirtilmek suretiyle;
a) 170"nci maddeye aykırı olarak düzenlenen,
b) Suçun sübûtuna etki edeceği mutlak sayılan mevcut bir delil toplanmadan düzenlenen,
c) Önödemeye veya uzlaşmaya tâbi olduğu soruşturma dosyasından açıkça anlaşılan işlerde önödeme veya uzlaşma usulü uygulanmaksızın düzenlenen,
İddianamenin Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verilir.
(2) Suçun hukukî nitelendirilmesi sebebiyle iddianame iade edilemez.
(3) En geç birinci fıkrada belirtilen süre sonunda iade edilmeyen iddianame kabul edilmiş sayılır.
(4) Cumhuriyet savcısı, iddianamenin iadesi üzerine, kararda gösterilen eksiklikleri tamamladıktan ve hatalı noktaları düzelttikten sonra, kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesini gerektiren bir durumun bulunmaması halinde, yeniden iddianame düzenleyerek dosyayı mahkemeye gönderir. İlk kararda belirtilmeyen sebeplere dayanılarak yeniden iddianamenin iadesi yoluna gidilemez.
(5) İade kararına karşı Cumhuriyet savcısı itiraz edebilir.”
Ceza muhakemesinin amacı, maddi gerçeğin insan onuruna yaraşır biçimde araştırılıp bulunmasıdır.
Soruşturma evresinin asıl yetkilisi olan Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez ceza yargılamasının temel amacı olan maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için soruşturmaya başlayacaktır.
CMK’nın 160/1 maddesinde yer alan “bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâl” ifadesinden de anlaşılacağı üzere belli bir suç şüphesine karşı soruşturmaya başlanılabilmesinin maddi koşulu, o suça ilişkin başlangıç şüphesinin var olmasıdır. Başlangıç şüphesi, soyut bir izlenimle değil; suçun işlendiği izlenimini uyandıran somut vakıalar ile oluşur. Cumhuriyet savcısı, başlangıç şüphesinin olup olmadığını yani, suçun işlendiği izlenimini uyandıran somut vakıaların bulunup bulunmadığını değerlendirerek soruşturmaya başlayacaktır. Kısaca, başlangıç şüphesinin bulunup bulunmadığını değerlendirme yetkisi, Cumhuriyet savcısına aittir (Veli Özbek, Nihat M. Kanbur, Koray Doğan, Pınar Bacaksız, İlker Tepe, Ceza Muhakemesi Hukuku, Seçkin Yayınlar, Ankara, 2011, sayfa 186 ve devamı).
Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı iddianame düzenler. "Yeterli şüphe", şüphelinin müsnet suçtan yargılanması için gerekli ve yeterli olan şüphe derecesini ifade eder. Bu şüphenin, hukuka uygun olarak elde edilmiş her türlü delile dayanması gerektiğinde kuşku yoktur. Cumhuriyet savcısı topladığı delillerin iddianame düzenlemek için yeterli olup olmadığını takdir edecek, delilleri olaylarla ilişkilendirerek yeterli şüpheyi ortaya koyacaktır. Kamu davasının açılmasında yeterli şüpheden bahsedebilmede önemli olan, suçun işlendiğine yönelik tartışılabilirlik ve mahkûmiyetin ne derecede mümkün olabilirliğidir.
5271 sayılı CMK"da düzenlenen iddianamenin iadesi kurumu, uzun süren yargılama süreçlerinin önüne geçilebilmesi ve davaların “tek celse”de bitirilebilmesini temin amacıyla getirilen yeniliklerden biridir. Bunun gerçekleştirilebilmesi, soruşturma safhasında mevcut tüm delillerin toplanmış olması ile mümkündür.
İddianamenin iadesi kurumu şüpheli/sanıkların lekelenmeme haklarını etkin şekilde koruma altına almaktadır. Bu nedenle Anayasanın 36-38. ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddelerinin teminatı mahiyetindedir. İddianamedeki şekle ilişkin eksiklikler her zaman giderilebilir ancak eksik soruşturma sonucu yeterli suç
şüphesi oluşturmayan delillerle kişilere sanık sıfatı yüklenmesi, yargılama sonucunda beraat etmiş olsalar dahi hak ihlaline sebebiyet vereceği göz önünde bulundurulmalıdır. Aksi takdirde kanun koyucu suçun subutuna etkili olan bir delil toplanmadan dava açılmasını iade nedeni olarak kabul etmeyeceği aşikardır.
Soruşturma aşamasında toplanan deliller sonucunda yeterli şüphenin oluşmaması durumunda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi, yargılama aşamasında hakim veya mahkemece verilen kararlar ile kanun yolu aşamalarında delillerin hukuka uygunluk denetiminin yapılacağına dair düzenlemelerin yanı sıra; iddianamenin iadesi müessesesinin de delilin denetimine olanak tanıdığının kabulü gereklidir. Ancak Anayasanın 38, 5271 sayılı CMK"nın 206/2 maddelerindeki düzenlemeler kapsamında, bu olanağın çok geniş yorumlanmaması gerektiği CMK"nın 172/1 maddesinin doğal sonucudur.
Madde gerekçesinde de belirtildiği üzere;
"Kamu davasının tek veya zorunlu olduğunda birbirini izleyen oturumlarda ve mümkünse bir günde sonuçlandırılmasını gerçekleştirebilmek amacıyla; iddianamenin, hukuken geçerli ve yeterli delillerin toplanmasından ve dava açma koşullarının gerçekleşmesinden sonra, tüm yönleriyle doğru ve eksiksiz olarak mahkemeye verilmesi gerekmektedir.
Yeterli delil bulunmadan veya toplanmadan âdeta delilsiz davanın açılmış olması ve bunun sonucu olarak mahkemenin soruşturma yapmak zorunluluğunda kalacağının anlaşılması halinde iddianame iade edilecektir...
Deliller kamu davası açmak için yeterli olsa bile, iddianamede bulunması gerekli diğer ve bir bakıma şekli sayılabilecek hususların yer almaması halinde de iade mümkündür..."
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; İddianamede olayın anlatım biçimine, soruşturma dosyası kapsamına ve iade sebebi olarak gösterilen işlemlerle ilgili mevcut müzekkere cevaplarına nazaran toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu yönündeki değerlendirmede hukuka aykırılık görülmediğinden dosya kapsamı ile uyuşmayan iade kararı ile bu karara yönelen itirazın reddine dair verilen mercii kararında isabet bulunmamaktadır.
V-SONUÇ: Açıklanan sebeplerle;
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Kırıkkale 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 10.12.2018 tarihli ve 2018/782 değişik iş sayılı kararının CMK"nın 309/4-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin icrasını teminen dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 18.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.




 

 

 



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi