Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/880
Karar No: 2017/7320
Karar Tarihi: 16.11.2017

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2017/880 Esas 2017/7320 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2017/880 E.  ,  2017/7320 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar ... ve ... vekilleri Avukat ... tarafından, davalı... A.Ş. aleyhine 15/12/2010 (asıl) 11/03/2015 (birleşen) gününde verilen dilekçeler ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne dair verilen 12/04/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    1- Davalının, asıl davaya yönelik temyiz itirazları yönünden;
    Asıl ve birleşen dava, haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... A.Ş. tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacılar, ... İli, ...İlçesi,... Beldesi, ...Mevkii, 598 sayılı parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde bulunan, üç katlı ve tek katlı binaların taraflarına ait olduğunu, davalı şirketin maden çıkarma faaliyetleri nedeniyle atmış olduğu dinamitlerin evlerini oturulamaz duruma getirdiğini belirterek, uğradıkları zararın tazminini talep etmişlerdir.Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.Dairemizin, 28/02/2013 gün, 2012/4264 esas, 2013/3585 karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde Mahkemece, 1141 parsel sayılı taşınmaza ait kadastro tutanağının incelenmesinde ve yapılan keşifte, 1141 parsel sayılı taşınmazın 598 parsel sayılı taşınmazdan ifraz edildiği, davaya konu binaların 1141 parsel sayılı taşınmazda kaldığı ve bu binanın davacı ... tarafından 1980 yılında yapıldığı gerekçesi ile asıl davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Mahkemece, hüküm fıkrasının asıl davaya ilişkin (1) numaralı bendinde; 10.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak "davacıya" verilmesine şeklinde hüküm kurulmuştur. Asıl davanın harca esas değeri, diğer bir ifadeyle dava değeri 10.000,00 TL olup, ... ve ... asıl davanın davacılarıdır. Mahkemece, dava değerinin tümüne karar verilmesine karşın, davanın kısmen kabul edildiği açıklanmış, hem de hüküm altına alınan tazminatın hangi davacıya verileceği hüküm fıkrasında gösterilmemiştir. Üstelik hükmün ilk fıkrasında tazminatın davalıdan alınarak "davacıya" verileceği belirtilmesine rağmen, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin düzenlendiği takip eden bentlerde; "davacılar" ifadesi kullanılarak hüküm kurulmuştur.HMK"nun 297/2. maddesi uyarınca; hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Bu yön, kamu düzenine ilişkindir.Mahkemece, yukarıda gösterilen kurallar gözetilmeksizin, infazda tereddüt oluşacak şekilde hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    2- Davalının, ...Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2015/48 esas sayılı birleşen davaya yönelik temyiz itirazları yönünden;
    Davacılar vekili tarafından dosyaya, ...Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü tarafından hazırlanan edüt raporu sunularak; bu rapora göre davaya konu evlerde oturulamayacağı bildirilmiş, bozma ilamından sonra bu hususun değerlendirilmesi için mahallinde keşif yapılması talep edilmiştir. Mahkemece asıl dosya üzerinden mahallinde 02/12/2013 tarihinde keşif yapılmış, hazırlanan 20/01/2014 tarihli inşaat mühendisi raporunda, konutta ikamet edilmesinin ve konutun tamirinin mümkün olmadığı bildirilmiş ve yapıların değeri hesaplanmıştır. 13/06/2014 tarihli heyet raporunda ise; imalattan kaynaklı kusur oranı belirlenmiştir. Bunun üzerine davacılar ... ve ... tarafından, yapıların değeri ve kusur oranları gözetilerek tazminat hesaplanmış, asıl davada talep edilmiş olan 10.000,00 TL de tenzil edilerek, bakiye 88.398,00 TL"nin tahsili için, 16/09/2014 tarihinde...Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2014/343 esas sayılı dosyası üzerinden, davalı ...A.Ş. aleyhine tazminat davası ikame edilmiştir. Bilahare davacılar vekili tarafından belirtilen dosyaya 17/11/2014 tarihli bir dilekçe sunularak; "...Yukarıda numarası belirtilen dosyaya ilişkin davamızdan feragat ediyoruz. Feragat nedeni ile dosyanın esastan kapatılmasına karar verilmesini arz ve talep ederim..." şeklinde beyan ve talepte bulunulmuştur. Bunun üzerine mahkemece 17/11/2014 tarihli 2014/442 karar sayılı ilamla; 6100 sayılı HMK"nun 307 vd. maddeleri uyarınca, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, karar temyiz edilmeksizin 18/12/2014 tarihinde kesinleşmiştir. 11/03/2015 tarihinde ise; davacılardan sadece ... tarafından, ...Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2015/48 esas sayılı dosyası üzerinden, aynı istemle eldeki birleşen dava açılmıştır. ...Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2014/343 esas sayılı dosyası üzerinden açılan ek dava ile ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2015/48 esas sayılı dosyası üzerinden açılan ve bilahare asıl dava ile birleştirilen temyize konu ek dava, tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davalardır. Birleşen davaya konu zarar, önce ...Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2014/343 esas sayılı dosyasında talep edilmiş, yargılama sırasında ise bu davadan feragat edilmiştir. Feragat, davanın her aşamasında nazara alınabilen, karşı tarafın kabulüne bağlı olmayan, tek taraflı irade beyanı ile davayı sonuçlandıran ve kesin hükmün sonuçlarını doğuran bir işlemdir.6100 sayılı HMK"nun 114. maddesinin i bendinde; aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması dava şartları arasında sayılmış, 115. maddesinde ise; Mahkemece, dava şartlarının mevcut olup olmadığının, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılacağı, dava şartı noksanlığının tespit edilmesi halinde davanın usulden reddine karar verileceği belirtilmiştir. Açıklanan nedenlerle, birleşen davanın kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken, istemin kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle asıl dava yönünden, (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle birleşen dava yönünden BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre davalının asıl ve birleşen davaya yönelik diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 16/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi