17. Hukuk Dairesi 2016/16671 E. , 2019/8015 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacıya ait konutun davalı şirket tarafından sigortalı olduğunu, gerçekleşen hırsızlık olayı sonucu davacının oluşan zararı için kısmi ödeme yapıldığını belirterek ödenmeyen 7.621,00 TL"lik hasar bedelinin temerrüt tarihinden işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 450,00 TL"nin 20.02.2014 tarihinden işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, konut sigorta poliçesi nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf, davaya konu edilen hırsızlık olayı sonucu hasar gören konut kapısı, buzdolabında oluşan hasar ve kıymetli eşya niteliğindeki ziynetlerin çalınmasından kaynaklanan zararları nedeniyle, davalı sigortacının eksik ödeme yaptığını iddia ederek dava açmıştır. Mahkeme tarafından, 07.07.2015 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle, sadece konut kapısında oluşan ve davalı tarafından eksik ödenen hasar bedeli hüküm altına alınmış; buzdolabına ilişkin hasar bedeli ile kıymetli eşya hasarına ilişkin olup eksik ödendiği iddia edilen bedel yönünden istemin reddine karar verilmiştir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporu incelendiğinde; buzdolabında oluşan hasarın davaya konu hırsızlık olayı nedeniyle oluşup oluşmadığı ve hasarın miktarı konusunda teknik bilirkişiden rapor alınıp karar verilmesi gerektiği; kıymetli eşya bedeli yönünden ise, davacının bu eşyalar için sunduğu belge bulunmadığı, bu eşyaların kolayca açılabilen vitrin dolabı içinde muhafaza edilmesi ve kilit altında bulundurulmaması nedeniyle davacının talep hakkının olmadığı yönünde görüş bildirildiği görülmektedir.
Anılan raporu düzenleyen bilirkişinin uzmanlık alanında olmadığı için görüş bildirilmeyen buzdolabı hasarı yönünden herhangi bir teknik rapor alınmadan karar verilmesi, yine davacının çalındığını iddia ettiği kıymetli eşyaların mevcudiyeti, davalı tarafından kabul edilip poliçe özel şartı kapsamında (poliçedeki 30.000,00 TL"lik eşya bedelinin % 5"i tutarında) ödeme yapıldığı dosya kapsamından anlaşıldığından, kıymetli eşyanın mevcudiyeti taraflar arasında ihtilaf konusu olmaktan çıkmıştır. Bu sebeple de, kıymetli eşya hasarı yönünden poliçe özel şartı kapsamında yeterli ödeme yapılıp yapılmadığının incelenmesi gerekirken, bu hususlarda eksik ve hatalı tespitler yapan rapora göre hüküm tesisi isabetli değildir.
Açıklanan vakıalar karşısında mahkemece; davaya konu hırsızlık olayı nedeniyle hasar gördüğü iddia edilen buzdolabının olaydan sonra konutun giriş koridorunda görüldüğünün eksper tarafından tespit edildiği, bu eşyanın niteliğine ve hayatın olağan akışına göre davacı tarafça koridorda kullanılmasının mümkün olmadığı dikkate alınmak suretiyle, oluşan hasar ile miktarının saptanması için konusunda uzman teknik bilirkişiden rapor alınması; davacıya ait konutun salonunda bulunan vitrinin kapağının kilit kısmından kırıldığına ilişkin 11.10.2013 tarihli kolluk olay yeri tutanağı dikkate alındığında, poliçenin kıymetli eşya hırsızlık klozunda yer alan "kolay taşınamayan kilitli dolap/ çekmece veya kasa içinde saklanması halinde eşya bedelinin % 20"si oranında teminat verildiği" şartının somut olayda gerçekleştiği gözetilmek suretiyle, davacının talep edebileceği kıymetli eşya bedelinin (davalının daha önce ödediği miktar düşülerek) hesaplanması için rapor alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 16/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.