
Esas No: 2014/127
Karar No: 2014/127
Karar Tarihi: 19/7/2017
Anayasa Mahkemesinin bu kararı bireysel başvuru kararı olup kişisel veri içerme ihtimali bulunmaktadır. Her ne kadar yayınlamakta yasal bir sakınca bulunmasa da bunun kişilere zarar verme ihtimali karşısında bu kararı yayınlamıyoruz.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
RAUF BEKİROĞLU BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2014/127) |
|
Karar Tarihi: 19/7/2017 |
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
Başkan |
: |
Burhan ÜSTÜN |
Üyeler |
: |
Serruh KALELİ |
|
|
Hicabi DURSUN |
|
|
Kadir ÖZKAYA |
|
|
Rıdvan GÜLEÇ |
Raportör |
: |
Osman
SARIASLAN |
Başvurucu |
: |
Rauf
BEKİROĞLU |
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, üç yıllık eğitim sonucu alınan yüksekokul
diplomasının lisans düzeyinde kabul edilmesi için yapılan başvurunun
reddedilmesi nedeniyle eğitim hakkı ile bağlantılı olarak ayrımcılık yasağının
ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 6/1/2014 tarihinde
yapılmıştır.
3.Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Birinci Bölüm İkinci Komisyonunca 31/3/2014
tarihinde, başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından
yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili
olaylar özetle şöyledir:
7. Başvurucu, başvuru formuna ekli evraklardan anlaşıldığı üzere
31/3/1967 tarihinde Millî Eğitim Bakanlığı Ankara
Tekniker Yüksekokulundan mezun olmuştur.
8. Tekniker Yüksekokulları 1972 yılında kapatılmıştır.
9. Başvurucu, sahip olduğu teknikerlik diplomasına istinaden
Millî Eğitim Bakanlığı Yapı İşleri Dairesi ile Sosyal Güvenlik Kurumu
Başkanlığı Emlak Dairesinde teknik eleman ve teknik büro şefi olarak yaklaşık
yirmi beş yıl çalıştıktan sonra emekli olmuştur.
10. Öte yandan 4/11/1981 tarihinde
kabul edilen 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu 6/11/1981 tarihinde yürürlüğe
girmiştir. Bu Kanun"la daha önce tanımlı olmayan ön lisans ve lisans kavramları
yasal düzeyde tanımlanmıştır. Buna göre öğrenim süresi iki yıl (dört dönem)
olan yüksekokullar ön lisans, öğrenim süresi dört yıl (sekiz dönem) olan
yüksekokullar ise lisans derecesi olarak kabul edilmiştir.
11. 1/12/2004 tarihinde Türkiye
"Avrupa Bölgesinde Yükseköğretimle İlgili Belgelerin Tanınmasına İlişkin Sözleşme"yi (Lizbon Sözleşmesi) imzalamıştır. 23/2/2006 tarihli ve 5463 sayılı Kanun"la Lizbon
Sözleşmesi"nin Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından onaylanması uygun
bulunmuştur.
12. Başvurucu; Lizbon Sözleşmesi"yle yabancı ülkelerden
uygulamalı bilimler alanında alınan üç yıllık yüksekokul diplomalarının lisans
diploması olarak kabulüne olanak sağlandığı, dolayısıyla kendisinin de sahip
olduğu üç yıllık Tekniker Yüksekokulu diplomasının da lisans diploması olarak
kabul edilmesi gerektiği savıyla Yükseköğretim Kuruluna (YÖK) idari başvuruda
bulunmuştur.
13. YÖK, başvuruya yasal süre içinde cevap vermeyerek talebi
zımnen reddetmiştir. Başvurucu, söz konusu ret işlemine karşı Ankara 10. İdare
Mahkemesi nezdinde iptal davası açmış; dava reddedilmiştir. Kararın gerekçe
kısmı şöyledir:
"Dava dosyasının incelenmesinden ; 31.03.1967
tarihinde üç yıllık eğitim veren Milli Eğitim Bakanlığı Tekniker Yüksek Okulu
mezunu olan ve halen emekli olan davacı tarafından yüksek tekniker okulu
diplomasının uygulamalı bilimler alanında lisans derecesinde kabul edilerek
denklik verilmesi istemiyle yapılan 14.12.2010 tarihli başvurunun zımnen reddi
üzerine görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda, yukarıda yer verilen mevzuat uyarınca lisans diplomasının
verilmesi için en az sekiz yarı yıllık bir programı kapsayan bir yükseköğretim
mezunu olunması gerektiği , ön lisansın ise en az iki
yıllık bir programı kapsaması gerektiği , eğitim süresinin üç yıllık olmasının
mezuniyetin ön lisans kapsamında olmasını değiştirmediği, bu nedenle üç yıllık
teknik yüksekokul mezunu olan davacı tarafından yüksek tekniker okulu
diplomasının uygulamalı bilimler alanında lisans derecesinde kabul edilmesinin
mümkün olmadığı anlaşıldığından, davacı hakkında tesis edilen işlemde hukuka
aykırılık bulunmamaktadır."
14. Karara karşı yapılan temyiz talebi Danıştay Sekizinci
Dairesi tarafından reddolunmuş, söz konusu karara
karşı yapılan karar düzeltme talebi de aynı Daire tarafından 7/11/2013
tarihinde reddedilmiştir. Karar düzeltme talebinin reddine dair karar 27/12/2013 tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiştir.
15. Başvurucu 6/1/2014 tarihinde
bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İLGİLİ HUKUK
A. Ulusal Hukuk
16. 2547 sayılı Kanun’un 3. maddesinin "r" bendi
şöyledir:
"Ön
Lisans: Ortaöğretim yeterliliklerine dayalı, en az iki yıllık bir programı
kapsayan nitelikli insan gücü yetiştirmeyi amaçlayan veya lisans öğretiminin
ilk kademesini teşkil eden bir yükseköğretimdir”
17. 2547 sayılı Kanun’un 3. maddesinin "s" bendi ise
şöyledir:
"Lisans: Ortaöğretime dayalı, en az sekiz
yarı yıllık bir programı kapsayan bir
yükseköğretimdir.”
B. Uluslarası Hukuk
18. Avrupa İnsan Hakları Sözlemesi"nin
(Sözleşme) 14. maddesi şöyledir:
"Bu Sözleşme’de
tanınan hak ve özgürlüklerden yararlanma, cinsiyet, ırk, renk, dil, din,
siyasal veya diğer kanaatler, ulusal veya toplumsal köken, ulusal bir azınlığa
aidiyet, servet, doğum başta olmak üzere herhangi başka bir duruma dayalı
hiçbir ayrımcılık gözetilmeksizin sağlanmalıdır."
19. Sözleşme"ye ek 1 No.lu Protokol"ün
2. maddesi şöyledir:
"Hiç kimse eğitim hakkından yoksun bırakılamaz. Devlet, eğitim ve
öğretim alanında yükleneceği görevlerin yerine getirilmesinde, ana ve babanın
bu eğitim ve öğretimin kendi dini ve felsefi inançlarına göre yapılmasını
sağlama haklarına saygı gösterir."
20. Lizbon Sözleşmesi"nin "Bölüm VI. Yüksekeğitim
Niteliklerinin Tanınması" başlıklı kısmının VI.1"inci maddesi şöyledir:
"Bir tanıma kararının, yüksek eğitim niteliğinin tevsik ettiği
bilgi ve beceriyi temel aldığı ölçüde, her bir Taraf diğer bir Tarafta tevcih
edilen yüksek eğitim niteliğini tanıyacaktır. Bunun yapılmaması için tanınması
istenilen nitelik ile, tanıma talebi yapılan ülkedeki karsılık
olan nitelik arasında büyük bir fark olduğunun gösterilmesi gerekir.."
V. İNCELEME VE GEREKÇE
21. Mahkemenin 19/7/2017 tarihinde
yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
22. Başvurucu; üç yıllık (altı dönem) eğitim veren Millî Eğitim
Bakanlığı Ankara Tekniker Yüksekokulundan mezun olduğunu, kendisinin mezun
olduğu okul da dâhil olmak üzere tekniker yüksekokullarının kapatıldığını,
şimdiye kadar bu okullardan mezun olanların ön lisans derecesine sahip
olduklarını ifade etmiştir. Buna karşın Türkiye, 2004 yılında taraf olup 2016
yılında TBMM tarafından uygun bulunarak mevzuatına dâhil olan Lizbon
Sözleşmesi"nin başlangıcında yer alan "...
Belgelerin adil bir şekilde tanınmasının eğitim hakkının temel bir ögesi ve
toplumun bir sorumluluğu olduğuna inanarak..." ibaresine dayalı
olarak Lizbon Sözleşmesi kapsamında yurt dışında alınmış ve süresi üç yıl (altı
dönem) olan yüksekokul diplomalarını uygulamalı bilimler alanında lisans
düzeyinde kabul etmeye başlamıştır. Dolayısıyla başvurucu, Türkiye"nin kendi
yüksekokullarından aynı koşullarda mezun olan kişilerin diplomalarını lisans
düzeyinde kabul etmediğini; bu durumun eğitim hakkı ve bağlantılı olarak
ayrımcılık yasağının ihlali anlamına geldiğini ileri sürmüştür. Başvurucu
ayrıca, söz konusu uygulamaya dayanak olan 2547 sayılı Kanun"un 3/s maddesinin
iptalini talep etmiştir.
B. Değerlendirme
23. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan
hukuki tavsifi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki nitelendirmesini
kendisi takdir eder (Tahir Canan,
B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Bu sebeple
başvurucunun iddiaları eğitim hakkı çerçevesinde değerlendirilmiştir.
24. Anayasa ve Sözleşme"ye ek 1 No.lu
Protokol’de düzenlenen eğitim hakkının, “belirli
bir zamanda var olan eğitim kurumlarına erişim hakkı”nı güvence altına aldığı ve
herhangi bir ayrıma gidilmeksizin özel eğitim ve kamu kurumları ile ilk, orta
ve yükseköğrenim seviyelerini kapsadığı anlaşılmaktadır (Hikmet Balabanoğlu, B.
No: 2012/1334, 17/9/2013, § 28; Leyla Şahin/Türkiye, B. No: 44774/98,
10/11/2005, §§ 134-136).
25. Bu kapsamda, 1 No.lu Protokol"ün 2. maddesinin birinci
cümlesinden ilk olarak belirli bir zamanda var olan eğitim kurumlarına erişim
hakkını herkese tanınması gerektiği sonucu çıkmaktadır. Bununla birlikte eğitim
kurumlarına erişim hakkı, birinci cümlede tanınan eğitim hakkının sadece bir
parçasını teşkil etmektedir. Hakkın etkili olması için buna ilave olarak
eğitimden yararlanan kişi “aldığı eğitimden menfaat sağlama” imkânına da sahip
olmalıdır. Bu nedenle Sözleşme ve Lizbon Sözleşmesi kapsamında, bir ülkede
yürürlükte olan kurallara uygun olarak tamamlanan eğitimin yine söz konusu
uluslararası metinlere taraf olan ülkerin resmî
makamlarınca tanınması gerekir. Dolayısıyla cümlenin olumsuz bir tarzda
yazılmasından devletlerin 1 No.lu Protokol"ün 2. maddesi tarafından korunduğu
şekliyle eğitim hakkına saygının temini için herhangi bir pozitif
yükümlülüğünün bulunmadığı sonucu çıkarılmamalıdır. Ancak bu gereksinimin somut
olay bazında ortaya konulması gerekir.
26. Hâlihazırda emekli olan başvurucunun
1972 yılında kapatılan tekniker yüksekokullarından mezun olanların ve dahi
kendisinin lisans mezunu olarak kabul edilmesi için yaptığı idari başvurunun
temelinde Türkiye"nin yukarıda ifade edilen Lizbon Sözleşmesi"ne taraf olması
ve bu Sözleşme"nin TBMM"nin onayı ile birlikte mevzuata dönüşmesinin bulunduğu
hem başvuru formundan hem de ekli belgelerden anlaşılmaktadır. Anılan Sözleşme"de
en genel hatlarıyla taraf ülkelerin birinde yapılan eğitim faaliyetinin diğer
ülke veya ülkeler tarafından ve belli şartların varlığı hâlinde geçerli kabul
edilmesine ilişkin düzenlemeler bulunduğu görülmektedir.
27. Somut başvuruda ilk olarak eğitim hakkının kullanımına veya
haktan yararlanılmasına kamu gücünün işlem, eylem veya ihmali nedeniyle
doğrudan bir müdahalenin söz konusu olup olmadığı incelenmelidir. Eğer doğrudan
bir müdahalenin varlığı tespit edilirse bu müdahalenin Anayasa’nın 13. ve 42.
maddelerinde öngörülen şartlara uygun olup olmadığı değerlendirilmeli; bu
çerçevede müdahalenin hukuki dayanağının ve meşru bir amacının olup olmadığı
ile ölçülü ve demokratik bir toplumda gerekli olup olmadığı hususlarının
tartışılarak ihlal iddiası hakkında bir sonuca varılması gerekir (Ünal Yıldırım, B. No: 2013/6776, 5/11/2014, § 40).
28. Başvuru konusu olayda başvurucunun talebini zımnen reddeden
YÖK, üç yıllık tekniker diplomasının lisans düzeyinde kabul edilmesinin yasal
düzeyde mümkün olmadığı yolunda Ankara 10. İdare Mahkemesine savunma vermiş ve
işleminin gerekçesini bu şekilde ortaya koymuştur. Bu durum çerçevesinde devletin
negatif yükümlülükleri bağlamında 31/3/1967 tarihinde
mezun olan başvurucunun eğitim hakkına yönelik doğrudan bir müdahalesi
bulunmamaktadır. Bu durumda başvurucunun sahip olduğu üç yıllık Tekniker
Yüksekokulu diplomasının lisans düzeyinde kabul edilmesi talebinin kabul
edilmemesi, eğitim hakkına yönelik bir kısıtlama olarak düşünülemez. Kaldı ki
başvurucunun ilgili dönemde yürürlükte olan mevzuata uygun şekilde eğitim
aldığı ve eğitim gördüğü, mezun olduktan sonra da aldığı eğitim doğrultusunda
çalışma hayatına devam ettiği, esasen başvurucunun yüksekokulda eğitim
görmesinin engellendiğine ilişkin bir şikâyetinin de bulunmadığı görülmüştür.
Bu kapsamda başvurucunun talebine binaen YÖK"ün konuyla ilgili mevzuat
ekseninde tesis etmiş olduğu bireysel başvuruya konu edilen işlem, 2547 sayılı
Kanun"un amir hükümlerinin bir gereği olduğu anlaşılmaktadır.
29. Öte yandan başvurucunun diplomasının Lizbon Sözleşmesi"ni
imzalayan başka bir ülke makamlarından alınmadığı ise açıktır. Dolayısıyla
olayda Lizbon Sözlemesi"nin uygulanmasını gerekli
kılacak şartlar bulunmamaktadır. Bu nedenle Anayasanın 90. maddesinin son
fıkrası anlamında bir kanun/sözleşme ihtilafından söz edilemeyecektir.
30. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı
Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun"un 48.
maddesinin (2) numaralı fıkrasına göre Mahkemece açıkça dayanaktan yoksun
başvuruların kabul edilemez olduğuna karar verilebilir. Başvurucunun ihlal
iddialarını temellendiremediği, iddialarının salt kanun yolunda gözetilmesi gereken
hususlara ilişkin olduğu, temel haklara yönelik bir müdahalenin olmadığı veya
müdahalenin meşru olduğu açık olan başvurular ile karmaşık veya zorlama
şikâyetlerden ibaret başvurular açıkça dayanaktan yoksun kabul edilebilir (Kürşat Eyol, B.
No: 2012/665, 13/6/2013, § 20).
31. Açıklanan nedenlerle bir ihlal olmadığı açık olduğundan
eğitim hakkı ve bağlantılı olarak ayrımcılık yasağının ihlal edildiğine ilişkin
başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olduğu
değerlendirilmiştir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun açıkça
dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 19/7/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.