
Esas No: 2018/1354
Karar No: 2021/1051
Karar Tarihi: 11.11.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1354 Esas 2021/1051 Karar Sayılı İlamı
T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1354 Esas
KARAR NO: 2021/1051
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 20/11/2018
KARAR TARİHİ : 11/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalıdan olan alacağının tahsili amacıyla öncelikle ---- dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlattığını, borçlunun ödeme emrine ve yetkiye itirazı üzerine dosyanın yetkili -----Esasına kaydedildiğini, davalıya bu dosyadan gönderilen ödeme emrine de itiraz ettiğini, davalı ile müvekkili şirket arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, bu ticari ilişki yerleşik teamtillerde ----olarak tabir edilen cari hesap ilişki olduğunu, müvekkili şirketin davalıya fatura karşılığı mal sattığını, davalının satılan malların bedellerini ödemediğini beyanla, davanın kabulü ile davalının itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ---- dosyasında bahsedilen ayıplı ifa ve gizli ayıplı üretilen mallar hakkında faturaya ilişkin taraflar arasında görülen itirazın iptali davası bulunduğunu, müvekkili tarafından ---- için herhangi bir hizmet alınmadığını ve bu nedenle bu hizmete ilişkin bir ödemenin yapılmaması gerektiğinden söz konusu durumun tespiti açısından tarafların taleplerinin bir arada değerlendirilmesi gerektiğini, Mahkememizde görülen dava ile----- sayılı dosyasındaki hukuki uyuşmazlık konusunun aynı olduğundan alınan hizmetin niteliği adedi gibi tüm nedenlerin faturalandırmayı ve cari hesabı etkilemesi nedeniyle davalar arasında bağlantı bulunduğunu, açıklanan işbu nedenlerle her iki dosyanın birleştirilmesi yönünde karar verilmesini, meydana gelen ifanın ayıplı bir şekilde meydana geldiğinin ve belirtilen gizli ayıbın tespitiyle haklarının tahsilini ve kanunen hâlihazırda doğacak haklarının tazminini, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Asıl davada davalıya usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen davaya cevap vermediği görülmüştür.
Birleşen davada davacı-karşı davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı karşı davacı tarafın birleşen davada öne sürdüğü iddia ve taleplerin tümüyle gerçeğe aykırı, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davalı karşı davacının müvekkili ile aralarındaki anlaşma gereğince satılan ürünlerin ayıplı olduğu iddialarını kabul etmediklerini, müvekkili tarafından davalı karşı davacı yana talebi doğrultusunda ---- satılıp teslim edildiğini, davalı karşı davacıya satılan ürünler karşılığında düzenlenmiş olan ve dosyada mübrez --- davalı karşı davacı tarafından vergi dairesine ibraz edilen ---- beyan edildiğini, ürünlerdeki gizli ayıp niteliğinde bir ayıbın söz konusu olmadığını, davalı karşı davacı tarafından ürünlerin gizli ayıplı olduğuna dair bir ihbarının da söz konusu olmadığını beyanla, haksız karşı davanın reddine, asıl davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, asıl dava yönünden; cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkin olduğu, birleşen dava yönünden; asıl dava davacısı-birleşen dosya davalısı tarafından üretilen plastik bardakların ayıplı olması sebebiyle uğranılan zararın tahsili talebine ilişkindir.
Asıl dava yönünden; davacı, davalı ile aralarında plastik bardak üretimi sebebiyle ticari ilişki bulunduğunu, davalıya mal satımı yapıldığı ve alacağın tahsil edilememesi sebebiyle icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiği, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dava yönünden; davacı, davalı ile aralarında plastik bardak üretimi için anlaşma sağlandığını, davalı tarafından teslim edilen bardakların ayıplı olması sebebiyle zarara uğradığını, uğramış olduğu zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl ve birleşen dosya yönünden davalılar, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, ---- esas sayılı dosyası celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş, ----bilirkişi heyet raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
--- tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle, ---Davacının incelenen --- takvim yılı kanuni ticari defterlerinin kendi adına delil vasfına haiz olduğu, Davalının ---- yılı defterlerinin kendi adına delil vasfına haiz olduğu, Davalının, davacı adına tuttuğu cari hesapta, davalıya ----ödeme yaparak bakiye borcunun kalmadığı görülmekle birlikte, yapılan ödemenin belgesinin sunulamadığı ve kayıtta kasadan yapıldığı görülen ödemenin yasanın emrettiği --- üstünde olduğu, Yapılan mali inceleme sonucunda, davalının ----- borçlu olduğu, İcra İnkâr tazminatı isteminin Sayın Mahkemenizin takdirinde bir husus olduğu..." yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur -----
İspat yüküne ilişkin bu genel kural, itirazın iptali davaları için de geçerlidir. Yani, itirazın iptali davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir. Eldeki dava da, asıl dava bakımından davacı-birleşen dosya davalısının taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olarak plastik bardak üretimi yapıp, davalı-birleşen dosya davacısına teslim ettiğinin ve sözleşme bedeline hak kazandığının ispat edilmesi gerekmekte olup, ispat yükü davacı-birleşen dosya davalısındadır. Birleşen dava yönünden ise, davalı-birleşen dosya davacısının ayıp iddiası ile dava konusu bardakların ayıplı olması sebebiyle zarara uğradığının yöntemince ispat edilmesi gerekmektedir.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar davalı-birleşen dosya davacısı tarafından ayıp iddiasında bulunulmuş ise de; dosya kapsamında alınan bilirkişi heyet raporu dikkate alındığında dava konusu plastik bardaklarda herhangi bir ayıbın bulunmadığı, özellikle gizli ayıbın söz konusu olamayacağı çünkü taraflar arasındaki anlaşmaya göre kararlaştırılan bardaklar arasında ciddi hacim farklılığı bulunduğu, bu durumun çıplak gözle yapılacak kolay bir inceleme ile hemen fark edilebileceği bu sebeple dava konusu bardaklarda ayıp olduğu değerlendirilse bile gizli ayıptan bahsedilmesinin mümkün olmadığı, açık ayıp olarak değerlendirilebileceği, alınan bilirkişi raporu ve sunulan deliller birlikte değerlendirildiğinde davalının ayıp ihbarını ------ ayıp ihbar süresi içerisinde yapılmadığı ve malı teslim edildiği hali ile kabul etmiş sayılması gerektiği, yapılan mali inceleme ile davalının -----bildirdiği, dava konusu faturaya ilişkin malları teslim aldığının sabit olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar davalı-birleşen dosya davacısının ticari defter ve kayıtlarında davacı-birleşen dosya davalısına ödeme yapıldığı tespit edilmiş ise de; bu ödemenin davacı-birleşen dosya davalısı ticari defterlerinde kayıtlı olmaması ve davalı-birleşen dosya davacısının ödemeye ilişkin makbuzu dosyaya sunmaması sebebiyle davalı-birleşen dosya davacısının ticari defterlerindeki ödemeye ilişkin kayıtlara itibar edilmemiş, davacı-birleşen dosya davalısı tarafından sözleşme alacağı iddiasının yöntemince ispatlanması sebebiyle asıl davanın kabulüne, davalının ---- takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, --- asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi üzerinden takibin devamına, sübut bulmayan birleşen davanın reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Asıl dava yönünden;
1-Davanın KABULÜNE,
-Davalının---- takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile, ---- asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi üzerinden takibin DEVAMINA,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Asıl Davada Yargılama Gideri Ve Vekalet Ücreti Yönünden;
3-Alınması gereken 1.640,33-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 410,09-TL'den mahsubu ile bakiye 1.230,24-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
4-Davacı tarafça yatırılan 35,90-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 5,20-TL vekalet harcı, 126,80-TL tebligat gideri, 1.575,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.742,90-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden 24 Kasım 2020 tarihli 31314 sayılı resmi gazetede yayımlanan ve yürürlüğe giren/ karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Birleşen dava yönünden;
3-Davanın REDDİNE,
Birleşen Davada Yargılama Gideri Ve Vekalet Ücreti Yönünden;
4-Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 85,39-TL'den mahsubu ile bakiye 26,09-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Birleşen dava yönünden gerekçeli karar yazım tarihi itibariyle ------ üzerinden yapılan kontrollerde arabuluculuk faaliyeti yönünden düzenlenmiş sarf kararı bulunmadığı anlaşılmakla arabuluculuk sarf kararının düzenlenmesi halinde TTK 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A fıkrası ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca arabuluculuk ücretinin------davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden 24 Kasım 2020 tarihli 31314 sayılı resmi gazetede yayımlanan ve yürürlüğe giren/ karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
9-Davalı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ----------- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/11/2021
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.