
Esas No: 2016/8342
Karar No: 2018/7485
Karar Tarihi: 07.11.2018
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/8342 Esas 2018/7485 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.03.2014 gününde verilen dilekçe ile yola elatmanın önlenmesi ve yıkım talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 19.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, yola elatmanın önlenmesi ve yıkım istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalının adına kayıtlı 116 ada 20 parsel sayılı taşınmaza sınır olan köy yoluna, kendi mülkiyetinde olduğu iddiasıyla evinin bahçesi olarak kullanmak, duvar örmek ve tuvalet inşa etmek suretiyle müdahale ettiğini, daha önce dava konusu yerin yol olmadığı iddiasına dayalı olarak ... Köyü Tüzelkişiliği aleyhinde elatmanın önlenmesi istemiyle sulh hukuk mahkemesinde dava açtığını, ancak mahkemece davanın reddine karar verildiğini ve kararın derecattan geçerek kesinleştiğini, yine bu yola ilişkin olarak ... Köyü Tüzelkişiliği aleyhinde tapu iptali ve tescil istemiyle sulh hukuk mahkemesinde açtığı davanın da reddine karar verildiğini ve bu kararın da derecattan geçerek kesinleştiğini, buna rağmen davalının yola müdahalesinin devam ettiğini ileri sürerek davalının yola müdahalesinin önlenmesini ve yola inşa ettiği yapıların yıkılmasını talep etmiştir.
Davalı, dava konusu yerin yol olmadığını, kadimden beri ataları ve kendisi tarafından kullanıldığını, taşınmaz üzerinde evinin ve bahçesinin bulunduğunu ve diğer yapılarla birlikte bunların da kadastro tespitinden önceki tarihlerde yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalının 116 ada 20 ve 21 parsel sayılı taşınmazlar arasında bulunan 132,91 m2 alanlı yol boşluğuna müdahalesinin önlenmesine; yol boşluğu üzerinde bulunan yapıların kadastro tespitinden önce yapıldığı ve davacı tarafından kullanılmaya devam edildiği gerekçesiyle de bu yapıların yıkılması isteminin reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı ve davalı vekilleri temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Mahallinde yapılan keşif sonrası düzenlenen 18.06.2015 tarihli inşaat bilirkişisi raporunda, kamuya ait yol üzerinde davalıya ait tuvalet ve duvarın bulunduğu açıkça belirtilmesine rağmen mahkemece, fen bilirkişisinden yol üzerinde bulunan bu yapılar hakkında ölçekli ek rapor alınmak suretiyle söz konusu yapıların yıkımına karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş; bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
07.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.